Giriş
(2)

Engelliler için farkındalık eylemleri

diyojenimtırak
dünyada örneklerine denk geldiğiniz/gördüğünüz engellilerle empati kurmayı sağlauan aktiviteler, eylemler, organizasyonları paylaşır mısınız?
dünyada örneklerine denk geldiğiniz/gördüğünüz engellilerle empati kurmayı sağlauan aktiviteler, eylemler, organizasyonları paylaşır mısınız?
0
diyojenimtırak
(15.11.21)
Etkinlik falan değil ama Samsung'un işitme engellilerle empati kurabilmemiz için yaptığı şu reklam beni çok etkilemişti: www.youtube.com
0
a day at the races
(16.11.21)
-iş deneyimi kazandırmaya yönelik kurslar
-uzman denetiminde sosyal etkinlik grupları
0
bir soru sorcam
(16.11.21)
(7)

Kombiyi 2 ay Çalıştırmamak

mythralioz
Merhaba bir arkadaşımın sorusu var. Ben hiç kombili evde oturmadığımdan bilemedim. O da yeni eve çıktı. 2 ay evde kalmayacak eğitim nedeniyle. Ev sahibi kışın kombi çalıştırmazsanız uzak kalıp haberdar edin demiş. Sorum şu ki kombi iki ay boyunca evden uzak kalınacaksa ne yapılmalı. Çalışmazsa zarar
Merhaba bir arkadaşımın sorusu var. Ben hiç kombili evde oturmadığımdan bilemedim. O da yeni eve çıktı. 2 ay evde kalmayacak eğitim nedeniyle. Ev sahibi kışın kombi çalıştırmazsanız uzak kalıp haberdar edin demiş.

Sorum şu ki kombi iki ay boyunca evden uzak kalınacaksa ne yapılmalı. Çalışmazsa zarar görür mü sistem? İyi günler dilerim.
0
mythralioz
(11.11.21)
Kombiyi şartelden kapatıp gazı da vanadan kesin
0
apocalipy
(11.11.21)
Çalışmazsa niye zarar görsün? Yazın kombi mi çalıştırıyoruz? Hiçbir şey olmaz. Evden uzak kalacaksanız gazı direkt daire girişindeki vanadan kesin.
0
himmet dayi
(11.11.21)
en son gelen usta "yazın 1-2 gün 1-2 saatliğine kombiyi çalıştırmanız faydanıza olur" demişti. ama çok güvenilir bi adam gibi de gelmemişti.
0
barankovan
(11.11.21)
Kışın don olan bir şehirse;

kombiyi yazlık konumda açık bırakmak gerekli. Aşırı soğuklarda içindeki su donmasın, kazanı vs patlamasın diye.

Yani kışın evde değilsek konum kaloriferde değil de sadece musluk (sıcak su) kısmında olmalı ayar ve kombinin elektriği açık kalmalı.
0
John Bloor
(11.11.21)
Hocam peki kombi balkondaysa yine bu şekilde mi yapılmalı?
0
🌸mythralioz
(11.11.21)
O zaman kesin açık bırakmak lazım, kışın 0 derecelere düşen sıcaklıklarda içindeki su donarsa kazanı patlar.
0
John Bloor
(11.11.21)
elektrik alsın yeter
kalorifer yakmak gerekmiyor
0
bir soru sorcam
(11.11.21)
(10)

Hamilelikte Balık Tavsiyesi

ismira007
Merhaba,Eşim hamile balık yemesi gerekiyor malum. Somon haricinde hangi balıklar yenilebilir? İnternetten bakıyorum bir sitenin zararlı dediğini öbürü faydalı demiş.
Merhaba,
Eşim hamile balık yemesi gerekiyor malum. Somon haricinde hangi balıklar yenilebilir? İnternetten bakıyorum bir sitenin zararlı dediğini öbürü faydalı demiş.
0
ismira007
(10.11.21)
dip balıkları suyun kirlilik seviyesine göre daha fazla zararlı madde içerebiliyorlar.

tamamen kişisel çıkarımımla yorum yapıyorum (yani bilimsel değil, yanılırsam şaşırmam); dipte yaşayan balıklardan uzak durun derim.
0
barankovan
(10.11.21)
taze ve yüzeye yakın olanları tüketsin.
örneğin somon ve ton balıkları denizlere kurulan havuzlar/kafeslerde üretiliyor.
pembe renkli markette satılan çoğu somon fümenin içinde renk verici boyar madde var.
mezgit gibi cıva yoğun dip balıklarından uzak dursun.

mevsiminde hamsi, palamut gibi balıklar daha iyi.
bir de mantıken küçük balık protein faydası ve biriken atık düşünüldüğünde sanki daha iyi gibi.
0
rewlack
(10.11.21)
mevsim balıkları +1
0
blatta hiberna
(10.11.21)
balığı kabuğuyla da yesin
0
bir soru sorcam
(10.11.21)
dip balıkları cıva birikiminden dolayı tavsiye edilmiyor ama, mesela haftada bir (konserve) ton balığı veya somon yemenin bir zararı olmadığını gördüm araştırmalarımda. yine de her hafta somon yemek yerine bir hafta somon, bir hafta hamsi, bir hafta palamut şeklinde gitmek mantıklı, hamileliğimin 20.haftasındayım, böyle yapıyorum.
0
gmzo
(10.11.21)
Elbette ki ortasu ve yüzeye yakın balıklar.
1.sırada Zargana , fosfor bakımından daha zengini yok bildiğim kadarı ile kızartması ağır gelebilir buğulama şeklinde tüketin, istediğiniz kadar tüketirsiniz. Uskumru,kolyos,hamsi,sardalya,

Lüfergiller'de olur ama denizde hareket eden her şeyi yediğinden pekte tavsiye olmaz eşinize.
0
synax
(10.11.21)
küçük balık yiyecek büyük balık yasak. ton balıgı yasak. midye türü şeyler yasak.
0
sizofren06
(10.11.21)
Sevmediği balığı dayatmayın, babam dayatmış annem bana hamileyken, hâlâ hamsi ve küçük balık yiyemiyor annem, tiksinmiş. Dayatmak iyi bir şey değildir, sevdiği balıkları yedirin derim.
0
muhayyer divan
(10.11.21)
Mezgit yememeli demişti Dr bize
0
primetime
(10.11.21)
hamsi, istavrit
0
nuisance
(10.11.21)
(16)

ebeveyn olmaktan mutlu olan ebeveyn gördünüz mü hiç?

erenderk
lafta değil, gerçekten mutlu olmaktan bahsediyorum. eylemlerinde ve sözlerinde o mutluluğu hissettirenlerden. ben hiç görmedim. varsa yoksa dert şikayet duyuyorum çevremdeki (ve bazen buradaki) ebeveynlerden. böyle deyince de "ama yok cidden çocuk başka bi şey. tabii ki çok seviyoruz." vs diyorlar.
lafta değil, gerçekten mutlu olmaktan bahsediyorum. eylemlerinde ve sözlerinde o mutluluğu hissettirenlerden.

ben hiç görmedim. varsa yoksa dert şikayet duyuyorum çevremdeki (ve bazen buradaki) ebeveynlerden. böyle deyince de "ama yok cidden çocuk başka bi şey. tabii ki çok seviyoruz." vs diyorlar. illa ki seviyorlardır da (ki zaten sanki başka şansları mı var? mecburen sevecek, sevmese ya da sevmiyorum dese ne değişecek ki, tabii ki "seviyorum, özünde süper bi şey" falan diyecek), iş sosyal hayata ve diyaloglarına yansımalara gelince ağızlarından bi tane olumlu laf duymuyorum çocuklarına ilişkin. çocuklardan kaynaklı yapmak zorunda oldukları işlerden bıkkın bi havayla bahsediyorlar hep. sanki gizli gizli "çocuğunuz olduğunu veya bu kararınızı hatırlamayacaksınız, çocuğunuz da acı çekmeyecek, çocuğunuz olmadan önceki hayatınıza geri dönmek ister misiniz?" bu soruyu sorsak hepsi evet dermiş gibi geliyor. evet demeseler bile bi düşünürler kesin.

acaba ebeveynlik çok kötü bi şey mi?
0
erenderk
(09.11.21)
Çok kötü bir şey değil ama çok zor bir şey.
(5.5 senelik anneyim)
İlk 3 sene sorsan çocuktan önceki hayatıma geri dönmek isterdim ama şu anda o kadar çok istemiyorum. Büyüdükçe olay zevkli olmaya başladı ama hala çok zor
0
sta
(09.11.21)
Annem. Annelerde değil de babalarda hep bir şikayet, nazlanma oluyor bence. Herkes baba olmasın.
0
Josephine.
(09.11.21)
Valla boyle surekli olarak mutlu ya da mutsuz olacaklar diye bir olay yok ki. Mutlulugu da yasamislardir, mutsuzlugu da. Mesela ben universiteye ilk yerlestigimde deli gibi sevinmistim cunku benim icin bir hedefti. Ama universite acildiginda ve sabahin korunde kalkmak zorunda kaldigimda surekli sovdum. Derslere calisirken mutsuz oldum ancak sabahlara kadar batak attigimda mutluydum. Ayni sekilde sinavlardan dusuk not aldigimda mutsuz oldum ancak iyi not aldigimda mutlu oldum.

Yani demem o ki ebeveynlik de bunun gibi bisey. Oyle dogrusal ve sabit bir cizgide ilerlemez olay. Mutlu olduklari zaman da olur mutsuz olduklari zaman da cunku zorlugu da var bisekilde sana getirecegi faydasi da var. Misal benimkiler su an mutlu ancak benim kucuklugumde yani surekli benle ugrasmak zorunda olduklari zaman diliminde bu kadar mutlu olduklarini da sanmiyorum. Bu da oldukca normal.
0
j r r tolkien hayrani
(09.11.21)
www.youtube.com


gördüm, üç dünya güzeli evlatları var. sanki "profesyonel" ebeveynler :) öyle mutlular yani ebeveyn olmaktan, insan yetiştirmekten. tüma aile hep musmutlu var olsunlar.

sorunuzun cevabı çok kültürel bişe bence. insanlar ayıp olmasın diye yani mecbur hissettiklerinden evleniyor veya meslek seçiyor veya çocuk yapıyor buralarda.

bir de dizi tavsiyesi: workin' moms
0
rewlack
(09.11.21)
Genç yaşta anne olan birilerinden çocuklarıyla birlikte olgunlaştıklarını ve iyi ki dediklerini duyuyorum sık sık. Tabii ki geceleri uykusuz kalmak, her yerin bebek boku ve kusmuğu olması, büyürken masrafların artıp o bok kokusuna bile hasret bırakması, ergenliğiydi falan derken ebeveyn şikayet edebilir. Ama anne baba birbirini seviyosa o zaman çocukla da mutluluk artıyodur gibi. Böyle sevgi pıtırcığı bi çift var tanıdığım, çocuğa baya “aşkımızın meyvesi” bakışı atıp birbirlerine sırıtıyolar.

Kısacası babayı bilmem de anne için sevgi fiks, şikayetler filan da öyle muhabbet konusu gibi.
0
kulaktan dolma biber
(09.11.21)
Kendi ailem ve akrabalarım çok mutlu. Çocukları olarak öyle müthiş insanlar değiliz belki ama hep karşılıklı sevgi ve saygı içinde büyüdük, böyle gidiyoruz.
0
hadi ya la
(09.11.21)
Kötü değil kesinlikle ama zor. Ve zor olanı daha da zorlaştıran bir kültürümüz var. İsteyerek çocuk sahibi oldum ama çocuk doğurmak için yaşamadım ve evlenmedim. Yani kişi istemiyorsa çocuksuz da olur. Çocuk olunca hayatın ona ait oluyor, onun müsade ettiği ölçüde diğer rollerini oynayabiliyorsun hayatta. Yani benim için böyle, çocuğuna güvenilir bir bakımveren bulup diğer rollerini de eksiksiz yerine getiren vardır mutlaka. Bir ebeveyne çocuğu belli yaşa gelene kadar ne yapıyorsun diye sorsalar alacakları cevap hep çocuk etrafında döner. Tabii ki yakınma da işin içine giriyor, çünkü çocuk büyütürken zorlanmayan yok.

Ama tüm bunların yanında saksıdaki çiçeğe su verip açtığını görmek bile mutlulukken bir canlının büyümesini, kendine ait bir kişiliğe sahip olmasını, öğrenmesini, konuşmasını, dünyaya karşı çektiği yabancılığı ve alışmasını görmek bir mucize gibi. Bazen eski hayatımı çok özlüyorum, hatta depresyonda olduğum için normal anne babalardan daha çok özlüyor bile olabilirim ama çocuksuz zamanlarıma dönmeyi istemem. Anne olmak elzem değil, ama imkan ve sorumluluk bilinci varsa yaşanmasını tavsiye edebileceğim bir hayat deneyimi.
0
curukturpkokusu
(10.11.21)
uyku düzenleri olsa çok zor değil. onlarla iletişim kurmak onları eğitmek öğretmek çok zevkli. ama geceleri uyanmasınlar ne olur :)
0
xrated
(10.11.21)
ben mutluyum. çok isteyerek anne oldum. büyüdükçe daha bir çok seviyorum. ama tek başıma bakıyorum ve çok zorlanıyorum. gece 7-8 kez uyanıyor (1.5 yaşında), tüm gün aşırı enerjik ve devamlı ilgi gerektiriyor ve kendime ait 5 dk bile bulamayabiliyorum gün içinde. büyüdükçe kolaylaşacak diye umut ediyorum.
0
deartheodosia
(10.11.21)
Ben asıl ana baba olup bundan mutsuz olduğunu kendine itiraf eden görmedim. Konya'nın bir köyünde yaşayan homoseksüel olan bir amcanın asla bunu kabul etmemesi gibi bişey bu, sadece kendi başına kaldığında zaman zaman aklına gelen ama bununla yüzleşmeyip "yok yaa olur mu öyle şey heteroyum tabii ki, yok ya olur mu öyle şey mutluyum evladım olduğu için tabii ki" demesi gibi bişey. Artık çocuk var ve mutsuz olmak bişeyi değiştirmiyor, haliyle mutlu kısımlara odaklanmak zorundasın. Çünkü çok büyük "günah/kabahat" ikisi de.
0
Bruce
(10.11.21)
ebeveynlik insanı geliştiren birşey. ben de anneliğimin ilk 2,5-3 yılında şikayet ediyordum herşeyden. şuursuzmuşum. attachment parenting ekolünden kitaplar okumaya başladıktan sonra çocuklarıma saygı duymaya başladım. zaten hep seviyordum ama bir tık boyut atladık, artık onlarla iletişim kurmak keyifli hale geldi. ne düşündüklerini öğrenmek için her fırsatı değerlendirmeye çalışıyorum, çocukları geçiştirmiyorum. bazen çileden çıktığım oluyor ama onlara büyük tepkiler vermemeye çalışıyorum. çünkü ben daha relax olunca sorunlar daha kolay çözülüyor, tekrar mutlu moda daha kolay geçiliyor. bunları zamanla kendim öğrendim, çünkü büyüdüğüm aile hiç böyle değildi.

şikayet bizim toplumda bir kültür haline gelmiş, insanlar birbirinden görüp muhabbete dahil olabilmek için şikayet ediyorlar bence. sorunlarıyla gerçekten baş edemedikleri için değil. okul kapısında beklerken ailelerin çocukları hakkında şikayetlerini dinlerken üzülüyorum gerçekten, ya bu çocukların hiç mi iyi özellikleri yok diyesim geliyor, ki bazı eleştirileri çocuklar da duyuyor. o ortamda susuyorum, aksi birşey söyleyip ukala veya aşırı kitabi (yapay) ebeveynlik yapan biri gibi anlaşılmamak için.. okul kapısıdaki muhabbete en basit örnek şu olabilir, diyelim ki çocuk o gün iyi birşey yapmış, öğretmen iltifat ediyor ve takdirini veliye söylüyor. velinin cevabı aman yok evde hiç öyle değildir bla bla şeklinde.. hiçbirşey yapamıyorsan teşekkür et geç yani.. neyse. ebeveynliğin öğrenilmesi gerektiğinin kendim biraz gecikmeyle farkına vardım, çabalıyorum, umarım herkes de farkına varır. insan hayatı çok kıymetli çünkü.
0
evanka
(10.11.21)
www.instagram.com

faydalı bilgi
0
bir soru sorcam
(10.11.21)
@evanka +1, şikayet kültür haline gelmiş. bunun yanı sıra, bunu bir markanın ekşi başlığına girip sadece olumsuz yorumsuz okumaya da benzetiyorum. insanlar olumsuzluklar üzerinden bağ kurup sosyalleşmeye meyilli. bir de hazır olmadan ezbere çocuk yapanlar var, kaynım ve eltim bebekleri olduğunda sürekli "ay gezin gezin, çocuk olduğunda hiçbir yere gidilmiyor" şeklinde konuşup, şikayet ediyorlardı. gezmeyi seven insanlar ama daha yaşadıkları yerin 3 saatlik araba mesafesinden çıkmadan çocuk yaptılar. bana bu şekilde sürekli şikayet edilmesi çok itici geliyor. iş yerindekilerin de kendilerine acındırıp işten kaytarmak için özellikle şikayet ettiklerini düşünüyorum :)

bunu çocuk bekleyen insanlara da çok yapıyorlar bu arada. "bol bol uyu birkaç ay sonra uyuyamayacaksın" gibi bir sürü laf. yani bunları düşünüp göze almadan çocuk yapmaya karar vermiyordur herhalde kimse? olgun insanların bu davranışın tam aksini gösteriyorlar mesela, olumlu deneyimlerinden bahsediyorlar hamilelik haberini aldıklarında.
0
gmzo
(10.11.21)
tam olarak Bruce +1

çevremde aşırı isteyerek falan çocuk yapan tanıdığım tek bir kişi var, o da mutlu.
gerçi mutluluk da göreceli, çocuktan başka bir hayatı yok.
ama onun dışında herkes "evliyiz, işte çocuk yapmak lazım" falan kafasıyla çocuk yaptığı, hatta "evlenme yaşı geldi" falan diye evlenmiş olmak için evlendiği için hepsi mutsuzluktan dökülüyor.
işin kötüsü, bu "hâli" evli olmanın normu olarak görüyorlar.

çoğunun hayat düzeni, ekonomik durumu falan da bozuldu, pek kaldıramadılar çocuğu.
mutlu olmamalarının getirdiği vicdan azabını da çocuğa sınır koymayarak, anlamsızca üstüne düşerek falan kapatmaya çalışıyorlar.

ebeveynlik kötü değil, sadece herkes ebeveyn olmaya hazır olmayabiliyor.
hayatın akışında öylesine değil, "istiyorum bunu artık" diye yapılacak bir şey.
en azından bu devirde artık öyle oldu.
0
blatta hiberna
(10.11.21)
gizli gizli degil, zamani geri dondurmek mumkun olsa evet son 6 seneyi geri alalim derim. hep diyorum. hatta sasirdim burada gorunce.

bu cocuguma en iyi anne olma cabami degistirmiyor. icimde bir canavar yok.
0
2oda1salon
(10.11.21)
çok gördüm.
annelliğin ne olduğunu bilsem anne olmak istemezdim diyeni de gördüm.
ama zamanı geri almak isterdim diyen az, yine de herşeye değer diyenin oranı daha çok.
hepsinin deneyimine sonsuz saygım var.
0
hopp
(12.11.21)
(8)

Evlilik dolayısıyla işten çıkma ve sözleşmem

damba
Merhaba, Bir iş yerine 2 senelik sözleşme yaparak girdim, onlar bana eğitim verdi 10 gün ve bu eğitimin karşılığında 2 sene boyunca işten ayrılmamaya dair sözleşme imzaladım. Aksi takdirde tazminat ödemem gerekiyordu. İşte 8.ayım, işe başladıktan 2 ay sonra evlendim. Yani evleneni 6 ay oldu. Ben iş
Merhaba,

Bir iş yerine 2 senelik sözleşme yaparak girdim, onlar bana eğitim verdi 10 gün ve bu eğitimin karşılığında 2 sene boyunca işten ayrılmamaya dair sözleşme imzaladım. Aksi takdirde tazminat ödemem gerekiyordu.

İşte 8.ayım, işe başladıktan 2 ay sonra evlendim.

Yani evleneni 6 ay oldu. Ben iş yerinden evlilik dolasıyla istifa edebilir miyim? Edersem bu sözleşmedeki tazminatı ödemem mi gerekir acaba? Sonuçta bu istifa devletin bana verdiği bi hak.

Sözleşmeyi didik didik ettim, evlilik dolayısıyla istifadan bahsetmemiş.
0
damba
(08.11.21)
avukat değilim belirteyim.

10 günlük bir eğitimle nasıl 2 sene bağlarlar birini anlamadım.
bu tarz sözleşmelerde mütekabiliyet olmalı, 10 günlük eğitim için bence kimse kimseyi tutamaz.

siz yine de bir avukata danışın.
0
teritori
(08.11.21)
Normalde sen egitiminin tazminatini odersin, onlar da evlilikle ciktigin icin kidem tazminatini oderler.

Ama burada 10 gunluk egitim icin 2 sene zorunluluk cok mantiksiz, tazminat olarak istedikleri para ne kadar ona bakmak lazim dava acmak icin.
0
cleric
(08.11.21)
Geçen gün bi duyuru vardı bu şekilde, şirket talep etmiş, evrak vs yollamışlar borç için, ama tahsil etmeye uğraşmamışlar. Büyük ihtimalle mahkemelik olsalar çalışan lehine karar çıkacak. O yüzden peşinden koşmayabiliyorlar.

Ama eğitim masrafını alabilirler diye biliyorum. 2 sene bunun için çok uzun tabi ama.
0
zimbirik
(08.11.21)
eğitim masrafını alırlar ama şirket içi eğitim gibi yazmışsın
çok özel, ispatlanabilir bi şey değilse mahkemeye taşınmazlar bence
0
bir soru sorcam
(08.11.21)
öncelikle kadın olduğunuzu varsayıyorum "evlilik nedeniyle fesih" düşündüğünüz için.

sözleşmede size verilen eğitimlerin masrafının erken fesih durumunda alınacağı belirtilmiş ise bu madde geçerlidir. ve evlilik nedeniyle fesih de yapsanız işverenin talep hakkı olur. Şöyle ki;

Diyelim ki işveren size 24.000 TL masraf yaptı. Ama sözleşmeye 50.000 TL cezai şart dedi.

Bu durumda 24.000 lira yaptığı masrafı ispatlayarak bu 24.000 TL açısından hak sahibi olur. Burada da sözleşmenizin 24 aylık olduğunu düşünürsek, 16 aylık çalışmanız gereken süre kaldığı için, 16 aylık orantılama doğrultusunda 16.000 TL üzerinden talepte bulunabilir.

Rakamlar muhtemelen bu kadar yüksek çıkmaz zaten, anlaşılır olsun diye farazi rakamlar kullandım.
0
arma aski
(08.11.21)
Bu durumu bir arkadaşım birebir yaşadı. 2018 yılında 2 günlük eğitim için 2000 tl kesildi tazminatından. Eğitim de çok dandik bir eğitimdi ama dış firmadan aldığımız faturalı bir eğitimdi.

Siz istifa hakkınızı kullanabilirsiniz, onlar da verilen eğitim için anlaştığınız gibi ücret talebinde bulunabilir. Sonuçta kim borçlu kalırsa o ödeme yapar.
0
cilekli pasta
(08.11.21)
+
Benim çalıştığım kurumda her eğitim için var bu şart mesela. Ayrılırken son 2 senede aldığımız eğitimlerin parasını ödemek zorundayız. Kimse ayrılamazsın diye bağlayamaz sizi ama parasını çatır çatır aldıklarını görüyorum.
0
cilekli pasta
(08.11.21)
Çok teşekkürler cevabınız için. Burada ben 10 günlük eğitim aldım, ama kurum içinde ve faturalı bir eğitim değildi bunlar, o yüzden bedelini nasıl gösterirler bilemeyeceğim. 10 günlük eğitimi kendi çalışanları verdi bu arada, kimseyi dışarıdan tutup da getirmediler. Ama yine de bu eğitim bedelini alırlarsa yapacak bir şey yok.

Ben girerken aldığın maaşın 6 aylık kısmı şeklinde tazminat ödersin çıkarken dediler, ama bi arkadaşımdan 3 maaş istemişler, kız da vermemiş onlar da dava etmemiş, bu yüzden sanırım dediğiniz gibi böyle bir dava açılmıyor.
0
🌸damba
(09.11.21)
(8)

Dating App - Görüşme öncesi yürütülen "iletişim dönemi" hakkında...

magni
Selam. Bir konuda fikirlerinizi öğrenebilmek istiyorum.Dating app'lerden eşleşip konuştuğum kişilerle whatsapp'a geçiyoruz ve bir süre de oradan iletişim halini devam ettiriyoruz. Sonrasında görüşüp durumlara bakıyoruz, nedir ne değildir diye.Benim eşleşip de iletişim yürüttüğüm kadınların tamamı, g
Selam. Bir konuda fikirlerinizi öğrenebilmek istiyorum.

Dating app'lerden eşleşip konuştuğum kişilerle whatsapp'a geçiyoruz ve bir süre de oradan iletişim halini devam ettiriyoruz. Sonrasında görüşüp durumlara bakıyoruz, nedir ne değildir diye.

Benim eşleşip de iletişim yürüttüğüm kadınların tamamı, görüşme öncesindeki o iletişim sürecinde hiç renk vermek istemiyorlar. Temkinliler, söylediğim güzel şeylere "Yüz yüze görüşülmeden belli olmaz" şeklinde cevaplar veriyorlar. Mesela arada seksi bir detay paylaştığımda frenleniyorum falan. Görüşme öncesi süreçte düz sohbet etmek istiyorlar sadece.

Bende durumlar bu şekildeyken, geçen gün bir arkadaşımla buluştuk. Sohbette Tinder, OkCupid mevzuları döndü. Arkadaş bana oradan konuştuğu birkaç hatunla olan sohbetlerini gösterdi. Henüz hiç görüşmemişler ama sanırsın ki 10. kez görüşecek kadar "sıcaklar". Görüşme sonrası evde yapacakları aksiyonlara kadar derin sohbetler falan...

Anlamadım valla. Bana denk gelen insanlar nasıl hep bu derece soğuk ve mesafeli olabiliyor da ona denk gelenler bu kadar sıcak olabiliyor.

Sizlerin dating app görüşmeleri öncesindeki sohbetleri genelde ne seviyede gelişiyor peki? Benimki gibi mi, yoksa arkadaşımınki gibi "daha sıcak" sohbetler mi?
0
magni
(06.11.21)
O iş değişiyor ya çok sıcak samimi olduğunda da işler yürümeyebiliyor.bi bakmışsın ghosting. Dating appler bizim ülkemizde işe yaramıyor
0
olaylar olaylar
(06.11.21)
kişiden kişiye göre değişir bu işin standartı yok. önemli olan yüz yüze görüştükten sonrası.
0
kelepir
(06.11.21)
Çok fazla şey etkili olabilir. Örneğin senin sohbet etme tarzın daha muhafazakar kalıyordur, karşındaki kişi kendisini sınanıyormuş gibi hissedip çekimser kalıyordur. Tam tersi, çok rahatsındır önce seni tanıyıp ısınmak istiyorlardır. Belki sebep sen değil karşındakidir, insanın tipi öyle ya da böyle karakterini de yansıtır, belki de hoşlandığın tip kişiler hep benzer bir sosyal çevreye tekabül ediyordur?

Ya da sadece böyle denk gelmiştir. Kesinlikle bir cevabı yok bu sorunun.
0
akhenaten
(06.11.21)
konuuğun kadınlar o sırada 938 tane daha erkek arasından seçim yapmaya çalışıyordur
0
bir soru sorcam
(06.11.21)
senin konuşma biçiminden kaynaklı aslında denk gelmekle alakası yok, aynı kişilerin numarasını o arkadaşlarına ver o kadınları yine aynı sıcak hale getirirler. bu arada benimde seninki gibi. bu biraz konuşurken kelimeleri nasıl seçtiğin veya karşı tarafın kelimelerini nasıl yorumladığın ile alakalı. üstü kapalı bir şekilde cinsellikten bahsetmeli, emojilerin nasıl kullanıldığını iyi analiz etmelisin. ben yüzmyüze daha iyiyim bu konuda mimikler vs. daha faydalı oluyor yazılı iletişimden bu nedenle dating app kullanmıyorum.

mesela aşağıda bir dialog var, videonun sonlarına doğru, kelimelerin nasıl çarpıtılığına dikkat et.

www.youtube.com
0
selam
(07.11.21)
@bir soru sorcam Ama başlıkta bahsettiğim arkadaşımla konuşan kadınlar da sadece onunla konuşmuyordur bence :/
0
🌸magni
(08.11.21)
sen bir tık daha kalitelisin belki, ciddi ilişki isteyenler geliyor.
arkadasın daha ilk cümleden belli ediyordur niyetini onun gibilerde ona geliyordur.

valla tinderde her gun baskasıyla yatan kızda evlenmek istiyor, ben anlamıyorum o kızları da. o yuzden muhtemelen senin ciddi ilişki potansiyelin daha yuksek olabilir.
0
hopp
(12.11.21)
Kadınım, görüşme öncesi telefon vermek falan asla yani.
Ama konuşma içeriği kişiden kişiye ve beklentiden beklentiye değişir. Dirty talkingle başlayan veya bunu seven de var, normal düz sohbet edip sonra daha samimiyete geçildiği de oluyor veya düz başlayıp buluşunca çok daha yakınlık kurulduğu da olabiliyor. Olay etki tepkiyi iyi analiz etmek. Hem kendi istediğiniz modu iyi aktarmak hem de karşı tarafın tepkisini anlayabilmek yani. Sırf eşleşmeyi kaldırmasın diye hoşlanmadığınız biçimde ilerlemek de mantıklı değil bence.
0
rewlack
(12.11.21)
(2)

Gözlük vs lens vs lazer ameliyatı

lambada
Sevgili duyuru,Elimizde hem miyop hem hipermetropu hem de astigmatı olan 40+ yaşında birey var.Sadece gözlük kullanmış bu zamana kadar. Artık kurtulmak istiyor. Lazer düşüncesiyle göz doktoruna gidiyor fakat doktor lazer ameliyatını kimseye önermediğini söyleyip gözlük yazıyor tekrar.Ne yapsın başka
Sevgili duyuru,

Elimizde hem miyop hem hipermetropu hem de astigmatı olan 40+ yaşında birey var.
Sadece gözlük kullanmış bu zamana kadar. Artık kurtulmak istiyor.
Lazer düşüncesiyle göz doktoruna gidiyor fakat doktor lazer ameliyatını kimseye önermediğini söyleyip gözlük yazıyor tekrar.

Ne yapsın başka bir doktora daha mı görünsün, lenslerin miyop hipermetrop astigmat üçlüsüne uyumlu olanı var mı, yoksa kullanılabilecek bir lens daha icat olmadı mı bu kişi için? :)

Aynı durumda olup da lazer ameliyatı geçiren var mı aranızda?
Teşekkürler
0
lambada
(05.11.21)
Bir ara yaptirmayi dusunuyordum, sonra baktim goz doktorlari da gozluk takiyor. Risklerini soruyorum dogru durust cevap veremiyorlar, siz neden yaptirmiyorsunuz diye soruyorum kem kum birseyler geveliyorlar, ben de vazgectim.

Lasik yaptiran birkac arkadas oldu, cok memnunlar ama ben gozlukle devam karari aldim.
0
cooperr
(05.11.21)
bir de göz içi mercek olayı var o daha mı kötü
0
bir soru sorcam
(05.11.21)
(5)

Sketchers bot

hede hodo
Annem için almayı düşünüyorum. 1 2 modelini beğendim. Annem spor ayakkabısından çok memnun. O sebepten bu markaya yöneldim.Sizin deneyiminiz nasıl?
Annem için almayı düşünüyorum. 1 2 modelini beğendim.
Annem spor ayakkabısından çok memnun. O sebepten bu markaya yöneldim.
Sizin deneyiminiz nasıl?
0
hede hodo
(04.11.21)
Yarı kışlık yarı spor bi botu var, çok memnunum. Kolay kolay da ayakkabı beğenmeyen biriyim
0
harmanyeri
(04.11.21)
Ben botundan pek memnun degilim. Deneyip almanizi tavsiye ederim.
0
thesomberlain
(04.11.21)
Botunu aldım pek memnun kalmadım. Su alıyor.
0
old possum
(04.11.21)
skechers alma dayanıklılık açısından

nike, salomon, merrel, colombia rahat modelini bulursan adidas
0
bir soru sorcam
(04.11.21)
ANNEN içinse al hafif lik ve rahatlık açısından.. dayanıklılık felan demişler kadın nerede eskitecek bu ayakkabıyı bende aldım anama.
0
jamswety
(04.11.21)
(2)

sabahın köründe esenler otogara ulaşım

bir soru sorcam
metro çalışmayan saatlerde taksi kullanmadan nasıl gidilir
metro çalışmayan saatlerde taksi kullanmadan nasıl gidilir
0
bir soru sorcam
(04.11.21)
Bir otobüs firmasının yazıhanesi önünde bekleyeceksin. Gelen servis minübüsüne kaynak olacaksın.
0
Mirket
(04.11.21)
pamukkale ve metronun servisi var ama sefer saatleri uymuyor
0
🌸bir soru sorcam
(04.11.21)
(4)

oturduğumuz sokak cadde olmuş?

sizofren06
bir farkı var mı bizim için?
bir farkı var mı bizim için?
0
sizofren06
(03.11.21)
Trafik güzergahının yönleneceği bir cadde olduysa bina altlarındaki dükkanlar değerlenir, ama aksine daireler için gürültü ve toz dezavantaj.
0
John Bloor
(03.11.21)
ikamet edenler için doğrudan bir etkisi olmaz, muhtelif yerlere uzun bir süre daha cadde ya da sokak şeklinde adres verebilirsiniz ama cadde oldu ise bundan sonra adres verirken cadde olarak vermeniz elbette daha doğru olacaktır. Bunun dışında başta yol yapım çalışmaları olmak üzere çeşitli mevzularda büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyesi arası görev-yetki paylaşımı mevzuları olabilir. Bu konuda google layınca muhtelif bilgiler çıkıyor. Ör: www.hurriyet.com.tr
0
candanag
(03.11.21)
daha çok vergi
0
bir soru sorcam
(03.11.21)
Emlak vergisi artabilir.
0
mikro patlama
(03.11.21)
(18)

Evlilğe az kala evlenmek istememek

kisakaslicocuk
başta çok istiyordum şimdi içimden gelmiyor. aileler tanıştıktan sonra bunalmaya başladım. bir de görgüsüz davrandılar. bizimkiler de didiklediler. bir ömür birisile geçirme fikri gözümde büyüyor. istemiyorum dersem kız mahfolur hayatı kayar.
başta çok istiyordum şimdi içimden gelmiyor. aileler tanıştıktan sonra bunalmaya başladım. bir de görgüsüz davrandılar. bizimkiler de didiklediler. bir ömür birisile geçirme fikri gözümde büyüyor. istemiyorum dersem kız mahfolur hayatı kayar.
0
kisakaslicocuk
(02.11.21)
Bu durum erkekler için çok sık yaşanıyor. Ben arkadaş çevremde benzer durumları çok duyuyorum, çok muhabbeti geçiyor. Evlilik hazırlık sürecinde işler ciddileşip, aileler az biraz sürtüşüp, nişanlı çiftin arası bu süreçte hep böyle oluyor. Erkek tarafı sanki kendisi evlenmeyecekmiş gibi birde hiçbir işe karışmıyor.

En mantıklısı sevgilinizle tüm bu işlerden uzak bir iki gün geçirmek. Tüm bu koşturmacılardan kurtulup, dinlenirseniz iyi gelir. Kimse evlendikten sonra ne olacağını bilemiyor. Ama başlarda çok istediğinize, kızı düşündüğünüze göre onu çok seviyorsunuz.
0
GoodMorningTeacher
(02.11.21)
hevesinizin kırılması normal.

evlilik meseleleri ve aileler olmadan birlikte biraz yalnız zaman geçirin. +1
0
blatta hiberna
(02.11.21)
uzaklas +1

bir hafta bozcaada'ya kac dusun biraz..emin degilsen ve nisanli isen bir sure daha nisanlilik durumunu uzat.
0
cooperr
(02.11.21)
1) fiziksel olarak beğeniyor musun
2) konuşmaktan zevk alıyor musun
3) hayat görünüşünüz, huylarınız benzer mi
4) vicdan mı yapıyorsun
0
bir soru sorcam
(02.11.21)
"bir ömür birisile geçirme fikri gözümde büyüyor"

bu bile evlenmemek için geçerli bir sebep:)
0
nothing in my way
(02.11.21)
"istemiyorum dersem kız mahfolur hayatı kayar."
Böyle düşünerek devam edilirse ikiniz için de işkence olur o evlilik.
Erkeklerin kendilerini bu kadar önemseyip "ben olmazsam hayatı kayar" deyip hem kendini hem karşısındakini evliliğe mahkum etmesine deliriyorum gerçekten.
Kaymaz hayatı merak etmeyin üzülür belki ama atlatır korkmayın bu kadar. Kızın bir rahatsızlığı yoksa hayatına bir şekilde devam eder.

Sadece ailelerin devreye girmesinden kaynaklı bir durumsa bu evlenmeyi düşündüğün birinden böyle vazgeçmek de olmaz. Bunun ayrımını yapmanız gerekiyor.
Kolay gelsin.
0
mutekebbir
(02.11.21)
Evlenme
0
damladamla
(02.11.21)
belli ki zaten hiç sevmemişsiniz. seven insan sevdiğinden ayrılacağını düşününce sadece onun hayatı etkilenirmiş gibi konuşmaz. çocuk oyuncağı gibi evleneyim evlenmeyeyim de demez. evlenince sizin durumunuzdan etkilenip kızın üzülmeyeceğini düşünsem evlenin onunki kayacağına siz hayatınız kaysın derim de işte kıza yazık. ayrılın da kızın da mutlu olma şansı olsun.
0
erenderk
(02.11.21)
iyice düşünüp taşının derim. 4 gün tek başınıza sakin kalıp düşünün.ileride zira geri dönüşü çok daha zor.
0
drako
(02.11.21)
"istemiyorum dersem kız mahfolur hayatı kayar."

emin ol hayatı kaymaz. bir kaç ay sonra başkası ile evlenirse şaşırma.
0
dafuq
(02.11.21)
Evlenme tarihi yaklaştıkça erkeklerde sıkça görülen bir ruh hali seni de sarmış.

Çok da şey yapma.
0
Mirket
(02.11.21)
Daha once birlikte yasamak bence bir gecis sagliyor. Eger uygun olursa (ornegin kulturel, ekonomik vs.) bir sure birlikte yasayabilirsiniz.
0
elitist
(02.11.21)
Evlen ya nolcak sonra bir garsoniyer tutarsin bunaldin mi kacarsin
0
floydian
(02.11.21)
evleneceğin kişi ile uzun vadeli plan ve beklentiler konusunda anlaşabiliyorsan evlen. evlilik bir çeşit uzun vadeli iş sözleşmesi gibi bir şey çünkü. aile maile can sıkarsa bile dert etme derim. mühim olan karşı taraf ile asgari beklentilerde anlaşabilmek. değilse boş ver. ne kadar erken ayrılırsan o kadar iyi. senin hayatının kaymasındansa başkasının hayatı kaysın, boşver. kocaman bir ömrü geçimsiz eşe vermeye gerek yok.
0
my leave requests
(02.11.21)
tam tersi bu duygular ile evlenirseniz kızın hayatı ve bonus olarak izin hayatnız kayar nafaka vs. bence bir süre isteyin kendinizden ve nişanlınızdan. kendinizi dinleyin hala istemiyorsanız bunu açık yüreklilikle söyleyin. bakın evliliğin dinamikleri çok çok çok farklı ve ne yazık ki ailelerin etkisi bizim topraklarda fazlaca oluyor evliliğe. onun ailesi şimdiden irrite ettiyse size devamı gelecektir. ha malum kişi ile aranızda çok kuvvetli bir ten uyumu + arkadaşlık potansiyeli varsa ve ailelerin problemlerini çekirdek ailenize dahil etmeyeceğinize dair birbirinize söz veriyorsanız evlenin.
0
iwillsee
(02.11.21)
bu yazdığını karşındakine okut, konu kapansın.
0
lcha
(02.11.21)
kimsenin hayatı kaymaz öncelikle onu diyeyim.

evlilikten son anda kaçan da hep erkekler. kadınlar halbuki evliliğin tüm sorunlarını taşıyor. kadınların kaçması gerek normalde.

çok içli dışlı olmayın ailelerle. ben de aynı süreçten geçiyorum. ikiniz bir çift olun ve ailelere karşı bir olun. kulak tıkamayı öğrenin.

bir yere kaçın sevgilinizle baş başa.
0
Hallegadola
(02.11.21)
Hayatı kayma noktası muhtemelen mutaasıp ailelerde erkek tarafının bir şekilde allem kullem sözler verip kızla ilişkiye girmesi durumunda olur. Sadece ama sadece bu durum için "bir tarafına sahip çıkamayıp verdiğin sözler sebebiyle bir insanın hayatını karartmaya hakkın yok" diyeceğim. Diğer her türlü durumda insanlar yollarına devam ederler, hayatları filan da kaymaz.
Aileleri evlilik işlerinize mümkün olduğunca karıştırmayın.
0
SiyamkedisiZorro
(04.11.21)
(6)

Üst katın banyosundan sürekli su sızması

esinikaybetmiscorap.
Merhaba,Evi alalı 1 yıl oldu 10 yıllık bina cillop gibi de banyoyu yaptırdık her yeri değiştirdik ama üst kattan ara ara banyosundan su sızıyor bildiğin şıp şıp damlatıyor, üst kattaki kiracı aradık söyledik daha öncede oluyordu ev sahibi bişi yapmaya izin vermiyor ben yine de derzleri yenileteyim d
Merhaba,

Evi alalı 1 yıl oldu 10 yıllık bina cillop gibi de banyoyu yaptırdık her yeri değiştirdik ama üst kattan ara ara banyosundan su sızıyor bildiğin şıp şıp damlatıyor, üst kattaki kiracı aradık söyledik daha öncede oluyordu ev sahibi bişi yapmaya izin vermiyor ben yine de derzleri yenileteyim dedi. Ama her hafta sürekli bu sorunla karsılasıyoruz geçen yine akıttı wapp’tan yazdık en son ama adam yine gidip kullanmış bugun yine akıyor, bari kullanma bir de mesaja cevap verme vermiyor. Neyse şimdi yöneticiyi aradık o da ev sahibiyle görüşcek ama iş yine çözülcek gibi durmuyor. Biz de ev sahibi olduğumuzdan taşınma durumu da yok nasıl ilerleyeceğiz ne yapacağız hiç bilmiyoruz. Yardımlarınızı bekliyoruz.

Teşekkürler
0
esinikaybetmiscorap.
(02.11.21)
Evet var ancak benim taraftan yapılacak tek şey tavanın boyası işlem üst katta olacaktır o yüzden karşılanır mı?
0
🌸esinikaybetmiscorap.
(02.11.21)
zor iş. benim üst katım ev sahibinin oğlu olduğu halde 1 senede zor çözdüm.

- ev sahibi ile direkt görüşün.
- sorun devam ederse, belediyeyi arayın. ben aradığımda zabıta gelip tutanak tutmuş ve ev sahibini uyarmıştı yaptırın diye. belediye karışmak istemez ısrar edin.
- en son çare hiç bir şeye yanaşmıyor ve yaptırmıyor ise, gidin sizin eve sigorta yaptırın. bir ay sonra tavan su damlatıyor deyin. tavanı boyatın. sigorta parayı onlardan alınca paşa paşa yaptırırlar.
0
delidir yakalayin
(02.11.21)
boruda çatlak vardır büyük ihtimalle
0
bir soru sorcam
(02.11.21)
Ev sahibine ulaş ve aynen şöyle de;

"kaçak su tespiti yapan profesyonel bir firma çağırsanız 200-250 liraya arızayı tespit ettirirsiniz. Ben bu durum için sigortama başvursam gelir bendeki hasarı giderirler ve size rücu ettirerek binlerce liralık fatura çıkarırlar, onlar için çok olağan bir durum ve bu işleri takip eden avukat orduları var.

Şurada komşuyuz yüzyüze bakıyoruz, bu kadar basit bir hata için bu kadar büyük zarara girmenizi istemem, yazık. Lütfen profesyonel birilerini çağırın ve bu sızıntıyı giderin, ben de mağdur olmayayım siz de."

Bu arada tahminim duş teknesi koymamışlardır, yeni moda direkt seramik üzerinde duruyodur duş kabini.

Bizdeki usta kalitesi ve yeteneklerini bildiğim için eminim ki süzgeçin etrafından su alıyor ve aşağı kaçırıyordur.
0
John Bloor
(02.11.21)
ek bilgi vereyim: yeni nesil duş kanalını yapmayı bilmeyen ustalar yüzünden bizim banyodan aşağıya şelale gibi su akıyordu. iç aksamın etrafına silikon çekerek çözdüm. sizin durumda eğer duş kanalı değil de normal gider ya da duşakabin varsa çatlak/kırık boru kaynaklı olma ihtimali yüksek. Derz arasından su aldığını sanmam. önce bir bakmak lazım, anlaşılmazsa kaçak tespiti, bir iki fayans kırıp boru değiştirme, vs. derken bununla üst kat ev sahibinin ilgilenmesi gerekiyor. çok zor iş değil. masraftan kaçıyor anlaşılan. üst kat kiracısına da söyleyin (eğer kiracı varsa), bunun yapılmasıyla yükümlü olan kiracının ev sahibi. o da baskı yapsın.
0
prole
(02.11.21)
Sigortaniza basvurun anlasmali ustalarindan gonderir, 300 liralik seyi 3bin liraya rucu ettiklerinde pasa pasa oder ev sahibi:)
0
65 derece
(02.11.21)
(9)

breaking bad'i ikinci kez izlemek

1195
the office gibi tekrar izlerken aynı keyfi alabilmek için resmen 8 yıldır breaking bad giflerinden bile kaçtım. şu better call saul bitsin ondan sonra bb'e tekrar başlarım dedim ama bsc de bitmeyecek gibi yahu. izleyecek bir şey bulamıyorum, bilmem ne game'den başka konuşulan bir şey bile yok.. sizc
the office gibi tekrar izlerken aynı keyfi alabilmek için resmen 8 yıldır breaking bad giflerinden bile kaçtım. şu better call saul bitsin ondan sonra bb'e tekrar başlarım dedim ama bsc de bitmeyecek gibi yahu. izleyecek bir şey bulamıyorum, bilmem ne game'den başka konuşulan bir şey bile yok.. sizce de vakti gelmedi mi? 2. kez izleyenler nasıl "lan keşke biraz daha bekleseydim" diyor musunuz?
0
1195
(01.11.21)
3 4 ay önce yaptım bunu. hastaydım evdeydim, o yüzden biraz hızlı tüketmiş oldum... biraz daha zamana yaymak lazım. sonra da bcs izledim, o da keyifliydi. biraz daha bekleseydim demiyorum, belki bir 3 5 sene sonra tekrar izlerim.
0
senolll
(01.11.21)
Valla hocam o nasil bir sabir ve kendini adamisliktir :D Yalniz bence sen kendini bu sekilde sinirlayip da olayin onemini buyuttukce hayal kirikligin daha da artacak. O yuzden canin istiyorsa izle gitsin. Bence zamani.
0
j r r tolkien hayrani
(01.11.21)
Ben tek izledikten 2 sene sonra eşimle izledim. İzledim yani de zaten genel hatlarıyla hatırladığım için biraz coşkusuz izledim. Mesela eşim izlerken ben sofra topladım falan... O yüzden biraz daha bekleyebilirmiş. Lakin belki de dizi aramayı bırakıp film izlemem gerekiyordur:)
0
prole
(01.11.21)
Herkes Behzat ç'ye 4. Tekrarı atabilir ama kimse breaking bad'i 2. Kez izleyemez. O yüzden blacklist dizisini izlemediysen iki bölüm şans ver, sonra bi kaç yıl ne izlesem derdin olmaz zaten.
0
ycm
(02.11.21)
vakit varsa her türlü izlenir
sinekli bölümü hiç izlemeden atlayabiliyorsun üstelik :)
0
bir soru sorcam
(02.11.21)
3 kez izledim ben. hiç gerek yoktu 8 yıl beklemenize gayet keyifli oluyor, yardırın.
0
veritaslibertas
(02.11.21)
Yıllar sonra House MD'yi tekrar bitirdim. Bir dahaki sefere arayı uzatmayacağım bu kadar, herhalde 2 sene sonra tekrar başlarım.
0
duster
(02.11.21)
ozark ile vakit geçirilebilir.
0
d e j i n
(02.11.21)
ben yillardir better call saul'un bitmesini bekliyorum, prensip olarak devam eden dizileri izlemiyorum, breaking bad'i gelmis gecmis en iyi dizi oldugunu dusunecek kadar seven biri bu yillar bitmedi bir turlu. ama better call saul'un son sezonu olacak sanirim.
0
baldur2
(02.11.21)
(20)

Çocuğunuzu sünnet ettirdiniz mi / ettirir misiniz?

gmzo
Oğlumuzu birkaç ay sonra bir aksilik olmazsa umarım kollarımıza alacağız. Bu sünnet konusu da elbette şimdiden kafamızı karıştırıyor. Eşim de, ben de çocuğun vücut bütünlüğüne müdahale etmeyi doğru bulmuyoruz, araştırdığım kadarıyla sağlık açasından da öyle aman aman bir faydası yok. Fakat yaşadığım
Oğlumuzu birkaç ay sonra bir aksilik olmazsa umarım kollarımıza alacağız. Bu sünnet konusu da elbette şimdiden kafamızı karıştırıyor. Eşim de, ben de çocuğun vücut bütünlüğüne müdahale etmeyi doğru bulmuyoruz, araştırdığım kadarıyla sağlık açasından da öyle aman aman bir faydası yok. Fakat yaşadığımız ülke de malum, toplum baskısı ve arkadaşları arasında alay konusu olması da söz konusu olabilir. Sünnet olacaksa ya doğar doğmaz ya da 4 yaşından sonra öneriliyor.

Sizin düşünce ve deneyimlerinizi merak ettim..
0
gmzo
(01.11.21)
Yeni evlendim, Allah izin verir de oğlumuz olursa doğar doğmaz sünnet yaparız.
Ayrıca Çocuğun ergenlikte arkadaşlarıyla neler yapacağını da, neler yaşayacağını da bilmiyoruz sonuçta.
Allah sağlıklı evlatlar nasip etsin
0
etna
(01.11.21)
çocuğum yok. ettirmem. arkadaşları arasında neden ve ne şekilde alay konusu olacak?
0
rewlack
(01.11.21)
allah bağışlasın öncelikle, sağlıkla büyütün :)
çoğu arkadaşım doğumdan sonra ilk fırsatta hallettiriyor o işi. sağlık açısından gerekli bir uygulama diye biliyorum. işin dini yönü, toplum baskısı vs. den uzak çocuğa da travma yaratmayacak bir dönemde çözmek gerekli diye düşünüyorum.
0
erty_ksk
(01.11.21)
Tabi ki ettiririm.
Hem dini inancım gereği, hem de sağlık açısından.
0
mg3929
(01.11.21)
uzun sure kararsiz kaldiktan ve yaptirmamayi dusundukten sonra cocuk doktorumuzun israriyla yaptirmaya kalkistik ve istanbul'da en onde gelen cocuk cerrahlarindan birinden randevu aldik. muayene sonrasi dini acidan bir kaygimiz yoksa neden yaptirmak istedigimizi sordu. dibi bir kaygimiz olmadigini, saglik icin istedigimizi soyledigimizde de gerek yok dedi. yani cocugun pipisi gayet saglikli gorunuyor saglik acisindan bir sorun yasanirsa da sunnet olmayan farkli bir operasyonla sorunu gideriyoruz ama cocugun vucut butunlugune mudahale etmeye gerek yok dedi. apandisit de vucutta aktif islevi olmayan ve sorun cikarabilecek bir organ, gidip aldiriyor musunuz dedi hatta :) o noktadan sonra zaten istemeye istemeye yaptirmaya karar verdigimiz bu operasyondan vazgectik.

ama yaptirilmak isteniyorsa ilk 1 ay icinde yaptirmak daha avantajliymis anestezi vs. olmuyormus sanirim ve cok daha hizli iyilesiyormus. yaptiracak olsam dogar dogmaz yaptirirdim.

toplum baskisi icin de soyle dusunduk, bizim cocuklugumuzda zaten bu is 10 yas civarinda yapiliyordu ama simdi cok daha kucuk yaslarda yapiliyor. dolayisiyla dogumda yapildi bitti der gecer arkadaslarina, cikarip pipisini de gostermeyecek kimseye sonucta. ilerde kendisi isterse yaptirsin dedik :)
0
in vino veritas
(01.11.21)
yaptırırım, doğar doğmaz yaptırırım büyüyünce travmasını yaşamasın. sünnet düğünü vs ise asla yaptırmam ne olursa olsun.
0
matilda
(01.11.21)
sağlıklı bir hayat dilerim evladınıza.

bu aslen benim de iki arada bir derede kaldığım bir konudur. çocuğum yok.

ben 3.5 yaşında bir dizi enfeksiyon geçirmem sebebiyle doktorun önerisiyle sünnet oldum.

arada kaldığım konu sünnetle alınan derinin aslında koruyucu bir kapak olması.. ne kadar doğrudur bilmiyorum ama sağdan soldan okuduğum kadarıyla bu kapak, kilot ve pantolon içindeki normal hareketlerde penisi koruyormuş ve sünnet olan insanlar zaman içinde bu ufak sürtünmelerden dolayı az da olsa his kaybı yaşıyormuş.

öte yandan sağlık açısından diyolar ama dünyada kaç milyar insan sünnetsiz yaşıyor. demek ki çok da alakalı değilmiş sağlıkla, hijyenle de enfeksiyonların önüne geçilebiliniyormuş.

imkansızlıklardan dolayı askerde sünnet olan insanlar tanıdım ben, genel olarak hahaha hihihi diye kısa gülüşmelerimiz olsa da kimsede kötü bir düşünce veya algı olmadı. zaten basit bir operasyon olduğu ve genital bölge söz konusu olduğu için kendisi söylemedikten sonra kimse de farketmez.

ben sizin yerinizde olsam bu seçimi kendisine bırakırım. tabi benim yaşadığım gibi kronikleşen bişey olursa doktorlar zaten sünnet etmeliyiz şeklinde önerilerde bulunacaktır ondan bahsetmiyorum.
0
killerbee
(01.11.21)
Çocuğa temizlik eğitimini iyi verirseniz sorun yok her çişten sonra temizlenip yerine kaldırılması gereken bir şey olduğu bilincine varırsa temizlikle ilgili bir problem yaşamaz. Onun dışında vücut bütünlüğü +1
0
apocalipy
(01.11.21)
çocuk yok.
evlendiğimde eşimle konuşmuştuk ve erkek ya da kız çocuk fark etmeksizin sünnet yaptırmama kararı almıştık. (müslüman olmadığınızda erkek sünnetinin, kız sünnetinden çok farkı olmuyor gibi)

toplumun baskı unsurunu biz de düşündük. "afrikada olsak toplum baskısından kaçmak için kızımızı sünnet ettirmeyeceksek; türkiye'de niye baskıya boyun eğelim?" dedik.

bi de tabi psikolojik hasarından, ileride erken boşalmaya; seksten alınan zevki düşürmesinden idrar yolları enfeksiyonuna dek kötü yanlarını da okuduk.
0
barankovan
(01.11.21)
@mg3929 +1
0
Amaranta ursula
(01.11.21)
Ya doğar doğmaz yaptırın ya da bırakın büyüyünce kendi karar versin. Ben ikincisini yapmayı düşünüyorum.
0
prole
(01.11.21)
Yaptıran 2 farklı arkadaşım var pişmanlar. Dini konularda hassas olan, kurallarına göre yaşamaya çalışan ya da inançlı kişileri dışarıda tutuyorum. Ama genel olarak bunun dışında iken konu sünnete gelince koşarak gitmek bir ikilem oluşturuyor.

Çocuğa sorulmadan yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Kendi aklı erince ne isterse yapılır.

Doktor konusunda: Türkiye'deki doktorların çoğu müslüman bakış açısıyla bakıp destekliyor sünneti. Hamilelikle haftada 1 kadeh alkole karşı çıkan doktorlar gibi. Tıbbı, eğitimleriyle değil inançlarıyla yorumlayan kişiden uzak olmak lazım.

Sağlık problemleri konusu: Sünnetin cinsel birleşmeden alınan zevki azalttığı ispatlanmış bir gerçek. Hastalık konusu da, hastalandığında düşünülür. Görür görmez "ay sünnet olmadığından olmuştur, hemen keselim kurtulsun" diyen kolaycı doktorlara da düşmemek lazım.
0
lcha
(01.11.21)
Konuya çok uzağım. Kadınım, evli değilim, çocuğum da yok. Ama psikoloji ve sosyoloji okumuş biri olarak şu düşüncelerimi paylaşmak istedim naçizane;

toplumumuzda çoğu ailenin dini gerekçelerle olmasa bile topluma uyum sağlamak adına hiç düşünmeden ezbere sünnet yaptırdığı bir gerçek.

siz böyle bir konuya gayet eleştirel ve sorgulayıcı bir bakış açısı ile yaklaşıyorsunuz. büyük ihtimalle tahminim hayatın başka alanlarında da bu bakış açınız geçerli. bu anlamda topluma ezbere uyum gösteren bir aile değilsiniz ve aslında bu ülkede azınlıktasınız :) ve çocuğunuzu da böyle büyüteceksiniz.

demem o ki, sünnet yaptırsanız bile çocuğunuz büyüyünce böyle bir ailede yetiştiği için başka konularda toplum baskısına maruz kalacak. topluma ezbere uyum sağlamayan herkesin şu an maruz kaldığı gibi.

dolayısıyla sünnetten daha önemli olan çocuğunuzu daha küçük yaşlardan bu toplum baskısı ile başa çıkabilecek şekilde yetiştirmeniz gerekecek aynı zamanda.

çok basit bir örnek olarak şu aklıma geliyor; oruç tutan bir aile değilseniz ve çocuğunuzun arkadaşları arasında ailesi oruç tutanlar çoğunlukta olursa bunu da aralarında konuştukları zaman çocuğunuz dışlanabilir veya arkadaşlarından mahalle baskısı hissiyatı yaşatacak davranışlar görebilir.
0
la lykia
(01.11.21)
Çocuğunu Saint benoit, Saint Josephte falan okutabileceksen yaptırmasan da sıkıntı olmaz.

Mahalle arası okullarda sünnetten daha ağır travma yaşar.

Sosyoekonomik konum belirliyor yani. Arkadaş ortamı falan buna göre şekillenecek.
0
roe
(01.11.21)
yabancı forumlarda sonradan müslüman olup kestirenlerin görüşlerini okuyup karar verin bence
çoğumuz erken yaşlarda olduğumuz için kıyas yapamıyoruz

eğer yaptırcaksanız doğum sonrası ya da
çocukken yaptırcağınıza ergenlikten sonra kendisi karar vermesi daha mantıklı
renk farkı olur herhalde ama en azından çükümü kescekler korkusu yaşamaz, kendisi pansuman yapar
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
Sağlık açısından gerekli derken hangi sağlık açısından? Sağlık yalnızca fiziksel olarak mı ele alınıyor, psikolojik olarak sağlıklı olduğuna dair kanıtı olan paylaşsa da faydalansak güzel olur. Ben kararsızım, yaptırmama fikrim daha baskın ama.
0
Josephine.
(01.11.21)
sağlık için kesilmesi gerekiyorsa bacağı bile kesiyorlar, o açıdan
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
8 yaşında üstüne üstlük 40 derece yaz sıcağında olmuştum. Çektiğim acıyı kaç yıl geçmesine rağmen hala hatırlarım. Kesinlikle doğar doğmaz yaptırın. Çocuk kendi karar verecek olgunluğa gelene kadar iş işten geçmiş olur.
0
iwasbornonamountainside
(01.11.21)
Evliyiz ama çocuk yok. Yaptırmama kararı aldık. Penisi korumakla yükümlü bir dokunun kesilmesinin doğru olmadığını söylüyor doktorlar. Hatta göz kapağını kesmek gibi bir şey olduğunu söylemişti gittiğimiz bir doktor.

Bu nedenle yaptırmam. Bence bizim jenerasyonda doğru bilgiye ulaşım vs daha kolay olduğu için bizim çocukların çevresindeki her çocuk sünnetli olmaz bizim gibi.
0
zimbirik
(01.11.21)
www.shape.com

www.reddit.com

fark yok tamamen kişisel his, sağlık ve hijyen şartlarıyla ilgili
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
(7)

gardırop önerisi

gizemli dede
yatak odası için gardırop önerisi arıyorum arkadaşlar. daha çok, en azından 1-2 sene kullanıp da memnun kaldığınızı söylerseniz çok memnun olurum. memnun kalmadığınızı da söylerseniz de faydalı oluyor birkaç tanesini eledim mesela araştırdığım kadarıyla ikea ve vivense gibi
yatak odası için gardırop önerisi arıyorum arkadaşlar. daha çok, en azından 1-2 sene kullanıp da memnun kaldığınızı söylerseniz çok memnun olurum.

memnun kalmadığınızı da söylerseniz de faydalı oluyor birkaç tanesini eledim mesela araştırdığım kadarıyla ikea ve vivense gibi
0
gizemli dede
(31.10.21)
Çok araştırıp İkea'da karar kılmıştım. Aradan geçen 3 yılın sonunda ne iyi etmişim de İkea'dan almışım diyorum.
0
Mirket
(31.10.21)
@mirket hangi model kullanıyorsunuz ?
0
funl
(31.10.21)
www.ikea.com.tr

Ayna kapak
Kapağı, çekmecesi, rafı, askısı, tamamen kendi tasarımın oluyor. Yerini ölçüp biçiş, şeklini kafanda kurup gidiyorsun, bilgisayar başında sen anlatıyorsun, onlar çizip gösteriyor. Tamam deyip alıyorsun. Çekmeceye paran yetişmediyse yerini boş bırak, git iki sene sonra al.
0
Mirket
(31.10.21)
ikea pax'tan çok memnunuz genel olarak. tasarımını da kendimiz yaptık ikea'da, tam ihtiyacımıza göre oldu. kendi evimde 1.5 senedir kullanıyorum ailem de 6-7 sene önce almıştı hala aynı denebilir.
0
roket adam
(31.10.21)
ikea pax demeye geldim, çok çok memnunum.
0
benaslinda
(01.11.21)
tepe home'dan almistik evlenirken, ne aldiydak oradan cok memnunuz
0
sweetoffice
(01.11.21)
fabrikasyon üretim en ucuzu en mantıklısı eğer ahşap olayına girilmeyecekse
0
bir soru sorcam
(01.11.21)
(7)

Zorunlu sigorta kasko sorusu

hrvl
Merhaba. Dün ikinci el bir araç aldık. İlk aracımız bu yüzden acemiyiz. Şimdi kasko ve trafik sigortası yaptıracağız. İnternetten fiyat teklifi alıyoruz. En düşüğü ve yükseği arasında ciddi fiyat farkı var. Dikkat etmemiz gereken noktalar nelerdir? Tavsiye edeceğiniz firma var mı?
Merhaba. Dün ikinci el bir araç aldık. İlk aracımız bu yüzden acemiyiz. Şimdi kasko ve trafik sigortası yaptıracağız. İnternetten fiyat teklifi alıyoruz. En düşüğü ve yükseği arasında ciddi fiyat farkı var. Dikkat etmemiz gereken noktalar nelerdir? Tavsiye edeceğiniz firma var mı?
0
hrvl
(29.10.21)
Ben hiç internetten kasko ve sigorta yaptırmadım. Giderik bir sigortacıya, en ucuzundan en pahalısına detay detay anlattır. Hep de en ucuzunu alırım. Kaza da yaptım, kaskoyu deldirmemek için kullanmadım. Sigorta kullandim ama bir problem yaşamadım.
0
burty
(29.10.21)
İnternet fiyatları yüksek çıkıyor, rastgele bir bayiden daha uygun a bulabilirsiniz.
firma önemli değil.
0
neymis
(29.10.21)
zorunlu olanin fiyati degismez. degisen kaskodur.

kasko da klozlar ve limitler vardir. o sebepten fiyatlar farklidir. buna ilave olarak asistan hizmetleri gibi seyler fiyati etkiler. kimisinin yetkili servis anlasmasi yoktur. benim anlastigim yere gideceksin diyebilir. detaylara bakarsaniz farkin sebebi cikar. ama tavsiyem sizi yonlendirecek bir sigortaci ile calismaniz.

bir de bankalarin bazen kasko icin kampanyalari falan oluyor. onu kontrol edebilirsiniz.
0
helenart
(29.10.21)
Zorunlu olanda en ucuzunu seçebilirsiniz, zaten yükümlülükler devlet garantisi ve kontrolünde.

Kaskoda ise özellikler ve faydaları inceleyin.
0
John Bloor
(29.10.21)
Trafik sigortasında en ucuzunu alabilirsiniz. Kaskoda ise poliçe detaylarını inceleyin. Benim tavsiyem ihtiyari mali mesuliyet sigortasını limitsiz veya en yüksek veren poliçeleri tercih etmeniz.
0
inheritance
(29.10.21)
kaskonun sayfasında anlaşmalı olduğu servisler yazar bunlara bakın
0
bir soru sorcam
(29.10.21)
zorunlunun en ucuzunu seçin. kaskoda klozları inceleyin. imm değeri 1milyon olsun. yetkili servis klozu, orjinal cam klozu v.s de olursa iyi olur.
0
xrated
(29.10.21)
(13)

İlişki yaşadığınız kişilere "Beni kesin aldatmaz" güveninde olur musunuz?

jonas
Ben birini ne kadar seversem seveyim; aldatabilme ihtimalini hep bir köşede tutarım kafamda. Bugüne kadar ilişkilerimde aldatıldığımı yakalamadım, yani kişisel olarak o tür bir mazim yok. Ama yıllar içerisinde çevremde o kadar iğrenç şeyler görmüşlüğüm var ki, elimde olmayan bir şekilde bu tür bir k
Ben birini ne kadar seversem seveyim; aldatabilme ihtimalini hep bir köşede tutarım kafamda. Bugüne kadar ilişkilerimde aldatıldığımı yakalamadım, yani kişisel olarak o tür bir mazim yok. Ama yıllar içerisinde çevremde o kadar iğrenç şeyler görmüşlüğüm var ki, elimde olmayan bir şekilde bu tür bir kaygı payı kafamda sabitlenmiş durumda.

Ben kimse için "Beni kesin aldatmaz" demem yani. O konuda kimseye net bir güvenim yok. Bunu karşı tarafa yansıtmam, kıskançlık vs. gibi şeylere asla bağlamam. Sadece kafamda genel bir düşünce tarzı olarak yer ediyor, bu kadar.

Siz ilişki yaşamaya değer gördüğünüz insana bu anlamda net bir şekilde güvenir misiniz peki? Kesin aldatılmayacağınıza dair mutlak bir inanç taşır mısınız?
0
jonas
(28.10.21)
%99.9 inanırım. aksi takdirde sevgili olmam. takılmalık olur. onda da aldatırsa çok umrumda olmaz.
0
jelly bear
(28.10.21)
Ben 11 sene bir kadınla birlikte oldum. Pahalısından ucuzuna hediyeler aldım. Yıllarca beraber yaşadık. Hastane hastane gezdim sülalesiyle babası için. Babasının ölüm haberini aldığında başı kucağımdaydı, azıcık uyusun diye elimle gözlerini kapatıyordum hastanenin lambaları uyutmuyor diye. Hayatta aklına gelemeyecek jestlerle mutlu ediyordum onu. Kadıköy' de parmakla gösteriyorlardı bizi. Zorlukları beraber göğüsledik, neşemizi beraber yaşadık. O yemek yerdi benim karnım doyardı. Tam 3 kere aldatıldım hepsinde affettim ama bana öyle şeyler söyledi ki ben ayrılalı 4 sene geçti hala teshirineyim. Dayanamayıp terk ettim. Sonradan da o kadar güçlü ilişkilerim olmadı. Sürekli pürüzler çıktı. Aldatma denmez de 2 gün sonra geri döneceğini bile bile gidip birileriyle yattılar. Birisi tabii i psikiyatrik rahatsızlığını öne sürdü, diğerini bilmiyorum büyük bir tartışmanın akşamı gidip biriyle yatmış. Bence bir tanesi de net aldatıyordu kendi kazdığı kuyuya düştü ama neyse elle tutulur bir kanıtım yok günahını almak istemem. Yani en üstte anlattığım kız arkadaşım aldattıktan sonra kimse için kesin aldatmaz diyemiyorum.
0
guitarissimo
(28.10.21)
Böyle bi ihtimal yok guitaarissimo +1
0
olaylar olaylar
(28.10.21)
valla niye böyle bir şey diyeyim/düşüneyim anlamadım ama ben bu konularda hiç düşünmüyorum bile. aldatabilir, aldatmayabilir genel olarak keyfi bilir. hiç bunu kafama takıp kaygılandığımı hatırlamıyorum. zerre aklımın ucundan geçmez. ama bunun partnerimle alakası yok, benim aklıma gelmez yani. berabersem, bu adam benim sevgilim demişsem, öyle hissediyorsam güvenmişimdir zaten, daha fazla kurcalayacak bi şey yok bence. ama yok aklımda böyle minicik küçücük soru işaretleri falan varsa zaten sevgili olmam. sevgiliyken oluşmuşsa da ayrılırım. bu sorularla ömrümü tüketmem ya bana çok anlamsız geliyor :d tam da bu kadar takmadığımdan aldatılıyorsam bile galiba gözüme sokulmadığı sürece anlamam da. aldatmışsa da aldatmıştır, yolları ayırırız olur biter. çok üzüleceğimi sanmıyorum.
0
erenderk
(28.10.21)
olurum. olmadığım an ilişkiyi sürdürmenin manası yoktur çünkü.

yalnız şu ayrımı yapmak lazım: ben HER insanın aldatabileceği fikrindeyim. "aldatmaz" düşüncesi sevgilimin müthiş bir insan olmasıyla filan ilgili değil... yalnız şu var ki ben bir kadınla hayatımı birleştirmek istiyorsam, onun diğer yarım olması fikri beni mutlu ediyorsa ben bu insana güveniyorumdur veya güvenmeliyimdir, di mi? "beni aldatır mı" diye korkabileceğin biriyle nasıl anlamlı bir ilişki sürdürebilirsin ki?

o açıdan ben sevgilime, bana olan sevgisine, saygısına vs. güvendiğimden ötürü aldatılma konusunda endişe duymam. öyle bir kaygımın oluşması için şüpheli hareketlerinin olması, aramızdaki sevgi ve saygı bağının bir şekilde bozulması lazım. o noktadan sonra da dediğim gibi zaten ilişkinin anlamı kalmıyor.

guitarissimo'nun başına gelenlere çok üzüldüm, hatta kendisi eski ev arkadaşımdır o yüzden bahsettiği kız arkadaşını tanıdığımı düşünüyorum ama bence düşünce yapısı yanlış. yani birden fazla kez aldatan, aldattığını da bildiğin biriyle devam ediyorsan bu artık karşı tarafın sorunu olmaktan çıkıyor be abi, yani sen "bu bile aldattıysa başkaları kesin aldatır" diyorsun ama sen direkt olarak aldatan biriyle olmuşsun ki, kendi kafanda onu en güzel yere oturtmuşsun, halbuki gördüğün gibi öyle birisi değilmiş. böyle bir ilişkiyi "en iyi" varsayıp diğerlerinin o kadar sadık olmayacağını düşünmek (sanki bahsi geçen kişi sadık kalmış gibi!) bence yanlış.
0
der meister
(28.10.21)
güvenmem, hele de erkeklere :)
0
rose parks
(28.10.21)
Artik basimiz bagli ama zamaninda evet guveniyordum. Cunku herkesi kendim gibi goruyorum, hic aldatmadim, dunya guzeli olsa, hatun onumde taklalar atsa yine olmaz. Cunku ortada bir "akit" var, bu sozlu de olabilir. Ben de akit bozmam.

Saniyorum bir kere aldatildim erkek tarafi olarak, ufak bir mevzu oldu doktora gittim o beni killandirdi. Ama konduramadim ve kurcalamadim. Sonra da ayrildik zaten.
0
cooperr
(28.10.21)
Olurum.
0
Hallegadola
(28.10.21)
olmam, olamam.
0
selam
(29.10.21)
Olmam. İnsan karakteri kaya gibi sabit değildir, yaşantılar, koşullar, olaylar kişide ne tür değişikliklere sebep olur bilemem. Büyük konuşmamak lazım ama evlenme planım bu nedenle yok. Sonsuz bir sadakat bana inandırıcı gelmiyor, canlı örneğini de pek göremiyoruz. Aldatma yalnızca fizikselle sınırlı da değil çünkü, duygusal aldatma kısmı da var bu işin.
0
Josephine.
(29.10.21)
her temas iz bırakır
önemli olan sonu aldatmayla sonuçlanabilecek eylemlerden en başında uzak durmak

en basitinden serviste muhabbet etmek için yan yana oturmamak

ki illa fiziksel aldatma olmuyor: İlgi, sohbet ihtiyacı, dargınlıktan dolayı oluşan sinirle başa çıkmak için de geçici yakınlaşmalar oluyor

önemli olan böyle bir şey olunca vaktinde farkedip ayrılabilmek
her an tetikte olmak, kontrol etmek ne fayda sağlar ne huzur bırakır
0
bir soru sorcam
(29.10.21)
evlensem eşime bile güvenmem:) ama takıntı derecesinde olmaz bu.
0
nothing in my way
(29.10.21)
İnsanlara güvenmiyorsak, onlarla güvene dayalı anlaşmalar yapmamalıyız. Kelimelerin altı niye çizili bilmiyorum. Yani aldatır diyorsan sev seviş ama sadakat bekleme, evlenme. Ya da evlen ama açık ilişki, swing.. ne diyorum ben..
0
ycm
(02.11.21)
(8)

Uzaktan evlilik

el conquerador
Boşanmış bir çift, seneler sonra bir araya gelmeden, avukatlar aracılığıyla tekrar resmi olarak evlenebilir mi?Kuzenimin arkadaşı seneler önce ayrıldığı eşiyle tekrar evlenmiş. Ama fiziken bir araya gelmemişler. Yani nikah dairesine gitmek falan yok. Avukatlar aracılığı ile evlenmişler, her şeyi avu
Boşanmış bir çift, seneler sonra bir araya gelmeden, avukatlar aracılığıyla tekrar resmi olarak evlenebilir mi?

Kuzenimin arkadaşı seneler önce ayrıldığı eşiyle tekrar evlenmiş. Ama fiziken bir araya gelmemişler. Yani nikah dairesine gitmek falan yok. Avukatlar aracılığı ile evlenmişler, her şeyi avukat halletmiş, bunlar sadece imza atmışlar. Bu mümkün mü?
0
el conquerador
(28.10.21)
Öyle şey olmaz
0
adwokat
(28.10.21)
nikahı memurun kıyması ve şahitlerin olması şart. yoksa geçerliliği olmaz.
0
rose parks
(28.10.21)
başlığa baktıkça gülme geliyor öncelikle o yüzden sorry :D

sonrasında; ilişki belki sürüncemede kalmıştır, ertelenen mahkemeler yıllar sürmüş ve sonrasında avukatların davaları geri çekmesi tekrar evlenme etkisi yaratmıştır.
0
onemoremile
(28.10.21)
Resmi nikahta olmaz, islam hukukuna göre dini nikahta vekaletle nikah kıyılabilir.

Ya seneler önce boşanmadılar, resmi evlilikleri zaten devam ediyordu.

Ya da şimdi evlenmediler ama beraber yaşamak için "yeniden evlendik" dediler.
0
John Bloor
(28.10.21)
kulaktan kulağa nasıl geldiyse artık.

ben vekaleti verdim abi, o uğraşsın bana ne.
0
duyurukullanıcısı
(28.10.21)
değil, rüşvetle hatırla filan evraklar ayarlanmış olabilir

dini açıdan: kadın tekrar başka biriyle evlenip boşanmandan eski kocasıyla evlenemez
0
bir soru sorcam
(28.10.21)
Evli insanlar boyle daha saglam yalanlar uydurabiliyor.
Muhtemelen hic bosanmadilar.

Vekaletle evlilik olsa, nasil haberin olmadan adina sirket kuruyorlarsa ayni oyle devamli birileriyle evlenip bosanip dururduk.

Edevlete bakarsin Aa ben evliymisim dersin.
0
divit
(28.10.21)
Yanlis hatirlamiyorsam vekalet ile islemleri baslatabiliyorsunuz ama son asamada iki tarafin da fiziksel olarak sahitlerin ve memurun onunde evet demesi gerekiyor.

Yukarida yazildigi gibi yillardir devam eden bosanma davasini iptal ettirmis olabilirler.
0
cleric
(28.10.21)
(14)

yeni evlenene hediye

taha1907
selamlar, çok samimi olmadığım bir arkadaşımın düğününe gidememiştim pandemi sebeplerinden dolayı, cuma günü evine misafir olarak gideceğim. bi hediye almam gerekmiş gibi hissediyorum ama bütçem de çok yok. max. 200 tl lik ne alabilirim sizce
selamlar, çok samimi olmadığım bir arkadaşımın düğününe gidememiştim pandemi sebeplerinden dolayı, cuma günü evine misafir olarak gideceğim. bi hediye almam gerekmiş gibi hissediyorum ama bütçem de çok yok. max. 200 tl lik ne alabilirim sizce
0
taha1907
(28.10.21)
çok samimi olmadığın arkadaşlara genelde borcam alınır.

ikinci seçenek arzum el tipi blender veya rondo.
0
killerbee
(28.10.21)
kahveyle ilgili ise ikeadan mokapot veya french press alabilirsin evlerine. yine paşabahçeden hediye alabilirsin.
0
xrated
(28.10.21)
Paşabahçe +1
güzel bir karaf ya da sürahi, nude serisi olabilir.
0
Bruce
(28.10.21)
Nevresim takımı
0
sirisum
(28.10.21)
Nevresim takımı demeye gelmiştim.
0
boyalı kuş
(28.10.21)
Iciyorsa rakı
0
logic
(28.10.21)
Paşabahçe demeye geldim. Ancak bana gelen hediyeler hep nevresim takımı, pikeler geldi.
0
esinikaybetmiscorap.
(28.10.21)
Ben olsam bütçeyi biraz daha artırıp takı niyetine takardım.
0
etna
(28.10.21)
duvar asabilecekleri tablolukta bin parça bir puzzle.
duvara baktıkça bu evdeki ilk haftalarımızdı diye hatırlarlar, birleştirirken yaşananlar, içilen kahveler, dinlenen müzikler, edilen sohbetler unutulmaz.
0
onemoremile
(28.10.21)
Nevresim takımı almayın ne olur.

Bize her gelen nevresim takımı almış gelmiş ev depoya döndü bir kısmını kız evinde bıraktık o kadar çoklar yani.

Battaniye veya pike alsanız bile olur ama nevresim almayın lütfen ^^
0
chicha_v2
(28.10.21)
yarım gram altın al
0
bir soru sorcam
(28.10.21)
böyle durumlarda, "her eve lazım" ürünlerden uzak durmak lazım. siz almasanız da arkadaşınızın zaten alacağı ürünlerden bahsediyorum. çünkü arkadaşınız başka renk-şekil alacak olabilir. daha kalitelisini alacak olabilir. bu yüzden de hafif "lüks" ürünler almak bana daha mantıklı geliyor. yani normalde almayacağı ürünler. ama lüks derken pahalı olmasından bahsetmiyorum. illa gerekli olmayan ama olursa da iyi olabilecek ürünler. mesela mokapot ya da güzel bir puzzle. burada nevresim ve rondo denmiş, bunlar için arkadaşınızın başka tercihleri vardır. sizin tercihiniz ona uymazsa boş yere hediye almış olursunuz. bir evde de büyük ihtimalle rondo vardır zaten.
0
co2s2
(28.10.21)
@co2s2 +1

hiç karar veremezseniz hediye kartı da verebilirsiniz, "ben bu işleri pek beceremiyorum, gönlünüze göre alın istedim" diye de eklersiniz. zaten paşabahçe'den filan bişeyler alacaksanız da mutlaka değişim kartı ekletin.
0
gmzo
(28.10.21)
çok güzel battaniyeler var.

bambu ev eşyaları oluyor kap kaçak.

içiyorlarsa güzel bir içki de olabilir +1

mokapot da güzelmiş.

bunlar beni mutlu ederdi.
0
Hallegadola
(28.10.21)
(13)

230 km hızla öndeki aracın 1 metre dibine girmek...

msb
Böyle videolara denk geliyorum arada. "Tampon yapmak" deniyor galiba :)Yani bunu yapan insanlar aracına, öndeki araca, öndeki aracın sürücüsünün ruhsal durumuna, yolun düzlüğüne, lastiklerinin mükemmelliğine vb vb nasıl bu kadar güvenebiliyor?Hayır 230 km hızla yapacağın bir kazada yoldan spatulayla
Böyle videolara denk geliyorum arada. "Tampon yapmak" deniyor galiba :)

Yani bunu yapan insanlar aracına, öndeki araca, öndeki aracın sürücüsünün ruhsal durumuna, yolun düzlüğüne, lastiklerinin mükemmelliğine vb vb nasıl bu kadar güvenebiliyor?

Hayır 230 km hızla yapacağın bir kazada yoldan spatulayla kazınacağı gerçeğini de bilmemesine imkan yok.

Aramızda bunu yapan var mıdır ve yaparken neler hissediyor merak ettim.

Otobanda bana yapıldığında haşırt diye frene abanasım geliyor.
0
msb
(27.10.21)
Haşırt diye frene abanamazsın. Seni de yoldan çıkarıp takla attırabilir. Yapan olduğunu sanmıyorum.
Yapan da bir şeye güvenerek yapmaz, deli cesareti.
0
neymis
(27.10.21)
ondeki arac olarak fren yaparsaniz hem onu hem sizi spatulayla kazirlar, muhtemelen o da bunu bildiginden kimsenin fren yapmayacagini varsayiyordur herhalde.

ben bu sekil hareketler yapan kisilerin psikolojik olarak cok normal olduklarini dusunmuyorum. adrenalin bagimliligi veya ileri derece gerizekalilik gibi problemleri var muhtemelen.
0
icim urperiyor
(27.10.21)
öle haşırt frenle takla atarsın. adam 230la dibine giriyorsa motoru senden kuvvetlidir bir zahmet kenara çekil.

belli hızdan sonra insan beyni o hızın ne olduğunu algılayamıyor.
0
mikahakkinen
(27.10.21)
@mikahakkinen, 22 yıllık şoför olarak öyle bir durumda "haşırt diye" fren yapmanın sonuçlarını biliyorum elbette :) Ayrıca 230'la dibime girmenin kullandığım aracın motor gücüyle bağlantısını anlayamadım, Alman otobanlarında kullanmıyoruz.

Ha bir de ek olarak (bkz: takip mesafesi)
0
🌸msb
(27.10.21)
Böyle insanların hareketlerinde mantık aranmaz. İleri düzey geri zekâlılık.

Volvo'nuz varsa deneyebilirsiniz frene basmayı.

lh3.googleusercontent.com
0
dissendium
(27.10.21)
Hicbir boka güvenip güvenilmeyecegini düşündükleri yok, sadece dayiyorlar ondeki araca. Bu değişkenleri hesaba katacak kafa olsa onu yapmaz zaten adam gerizekali.

Ben frene bir dokun çek yapıyorum bazen uyuzluk olsun diye ama genelde yuksek hızlardayken arkama dayanan adama yolu verip geçiyorum arkamda durdukca bana da tehlike.
0
stavro
(27.10.21)
Arkanda saatte 230km hizla ilerleyebiliyosa ikiniz de suc isliyosunuz demektir. senin de ondan pek farkin yok yani.
0
steve cruz
(27.10.21)
genelde yavaş yavaş frene basıp daha da yavaşlayıp sağ şeride geçiyorum. arkadaşı 100'e indirmeden bırakmıyorum ama özellikle trafik yoğunsa.
0
roket adam
(27.10.21)
hiç tribe girmeden sağ şeride geçiyorum uygun zamanda. selametle gitsin :)
0
xrated
(27.10.21)
kayınpederim 40 senelik şoför ama takip mesafesi falan bilmiyor. yılla alakalı şoförlük deyimi çok saçma.
motor gücüyle alakası şudur. piyasada araçlarda 220 göstergeli araçlar var ancak o hıza çıkamaz. o hıza belli araçlar çıkar, senin aracın c180 arkadan gelen c63 amgyse bi zahmet kenara çekil. bunu demek istedim. 230la göt göte gitmenin mantıklı bir açıklaması zaten yok.
0
mikahakkinen
(27.10.21)
Tamamen cahil cesareti, gamsızlık, eğitimsizlik.

Çok güçlü ve hızlı bir araban varsa, suç işleyip de çok hızlı gitmek istiyorsan da öndeki aracın tamponuna kadar dayanmaman lazım. Mesafeyi koruyarak selektör mü yaparsın korna mı çalarsın bir şekilde uyar.

Öndeki adamın önünde ani bir şey olsa ve frene dokunsa en az 2 araba perte çıkar, içindeki canları Allah bilir. Yan şeritlerde araç varsa onlar da tehlikeye girer.

Öndeki aracın önüne hayvan çıkabilir, başka bir araçtan düşen bir parça gelebilir, daha önceden yola düşmüş birşey rüzgarla havalanabilir.

Takip mesafesini korumamanın hiç bir savunması olamaz, aynı adamlar erkek ortamında bir silah varsa "sıham mı la ahaha" diye şaka da yapıyordur.
0
John Bloor
(28.10.21)
İnsanları canından, çocukları anasından babasından etmeyi umursamayan ruh hastası, eğitimsiz, aile terbiyesi almamış tipler işte. yol ver geçsin gitsin. itle it olmaya gerek yok.
0
jangbogo
(28.10.21)
o hızlarda gazdan ayak çekildi mi araç baya hızlı yavaşlıyor
ama büyük mallık yapılan
0
bir soru sorcam
(28.10.21)
(13)

Sevgiliye dair hissedilen "Bu kadın bana fazla" hissi...

norules
Bir süredir beraber olduğum biri var. Daha onu en başta gördüğümde "Bana düşmez ya" diye içimden geçirmiştim. Ama tanıştık, görüştük. Sevgili olduk.Kendisi dış görünüş olarak oldukça alımlı, dikkat çeken bir kadın. Bir mekana girdiğimizde hemcinslerinin bile baştan aşağı süzdüğünü defalarca yakaladı
Bir süredir beraber olduğum biri var. Daha onu en başta gördüğümde "Bana düşmez ya" diye içimden geçirmiştim. Ama tanıştık, görüştük. Sevgili olduk.

Kendisi dış görünüş olarak oldukça alımlı, dikkat çeken bir kadın. Bir mekana girdiğimizde hemcinslerinin bile baştan aşağı süzdüğünü defalarca yakaladım. Kadınlar birbirlerine bu süzme eylemini genelde yapabiliyorlar ama bu defakinin farklılık düzeyini ayırt edebiliyorum, tecrübe. İyi bir iş kariyeri var. Önemli bir şirkette, iyi bir pozisyonda. Benden bayağı bayağı fazla kazancı olduğunu tahmin etmek zor değil. Çok sosyal, gezmeyi dolaşmayı çok seviyor.

Ben ise daha sakin bir hayat yaşayan biriyim. Öyle aşırı bir sosyal hayatım yok. Bana yeten ve ortalama bir işim var.

Fiziksel olarak elim yüzüm düzgündür, bir kadına nasıl davranılması gerektiğini bilen nazik biriyimdir. İletişim yönüm güçlüdür. Frekansımın tuttuğu kişiyle iyi eğlenirim, onu da eğlendiririm. Sanırım kendisini de bunlar çekti.

Sorun şu ki beraber dışarıda toplum içerisinde zaman geçireceğimizde ben kendimi "gergin" hissediyorum. Bu gerginlik hissi de daha buluşma hazırlığımda başlıyor. Belki çok saçma gelecek ama sanki dışarıdayken bizi gören insanlar, bizi yakıştırmıyorlar falan gibi hissediyorum. Oysa nereden bilecekler ki neyin ne olduğunu. Ev ortamına girip başbaşa kaldığımızda ise rahatlıyorum.

Gözlerinin içi gülen, "Yanında kendimi huzurlu hissediyorum" diyen bir sevgilim var ama ben bu kafadan kurtulamazsam bir çuval inciri berbat edeceğim diye endişeleniyorum.

Bir el atın dostlar... Duruma ne diyorsunuz?
0
norules
(27.10.21)
yeni ilişki herhalde, zamanla alışacaksın sen de, normalleşecek şu an gözündeki yüceliği, o zaman rahatlarsın sanırım. yarı tanrı falan değil sonuçta, kendini baltalama.
0
veritaslibertas
(27.10.21)
iyi zaman gecirirsiniz, iki sene sonra ayrilirsiniz. her yasadiginiz da yasamaya deger. el atmadim ama eyyorlamak istedim
0
ala09
(27.10.21)
İki gönül bir olduktan sonra kimin ne düşündüğünü ne umrunda ki ? İlişkilerde bu tip statü bildiren unsurların düşünülmesi bile bana üzücü geliyor, aklıma bir aralar kız arkadaşım işsiz kaldığında kasiyer olarak çalışmıştı bir dönem "benden utanıyorsundur" belki vs tarzında birşeyler söylemişti, tam aksine ben onla gurur duyuyordum, yalnız kadınlarda bu olay erkekteki kadar anlayışla karşılanmıyor tecrübem bu yönde (bkz hipergami) dikkatli olmak lazım.
0
wiekannich
(27.10.21)
Onun güzelliğine de, hayat standartlarına da bi zaman sonra mutlaka alışacaksın. Alıştıktan sonra cool hareketler sergileyip sevgisini, sadakatini tırt sebeplerle sınamaya kalkarsan eğer büyük tekme yersin. Aranızdaki uçurumun o da farkında. Sen bunu unutursan eğer "vay g.tü kalkmış bunun" der sana mutlaka bi ders verir.

imzayı atana kadar alttan al bence :)
0
IncredibleMau
(27.10.21)
eğer üstünlük sadece fiziksel güzellikse

huzurlu hissetmekle, aşık olmak çok farklı şeyler
yani geçmişte üzüldüğü için seni kullanmıyorsa

birbirinizden üstün olduğunuz, merak duyduğunuz konular varsa
1-2 aya adapte olursun, dert etcek bi şey yok

ayrıca akıllı kadınlar fiziksel güzelliğin geçici olduğunun farkında olarak tercihler yapar
0
bir soru sorcam
(27.10.21)
Dışarıdan sizi gören insanların ne düşündüğünün ne önemi var?

Yanlış anlama ama bu aşağılık kompleksinden kurtulman lazım. Gerisi önemli değil.
0
himmet dayi
(27.10.21)
Çok net olan bir şey var bence. Bu hisler karşı tarafa iyi hissettiren şeyler değil. Bu güvensizliğiniz nihayetinde başka davranışlarınızı da etkiler ve karşınızdaki kişiyle iletişiminiz donuklaşır. Tuhaf bir ortam oluşur yani ister istemez...

Bu kişi bir nedenle sizi beğenmiş. Siz kendinizi ondan daha iyi görseniz de kendi adına, gidip kalmak üzerine karar onundu zaten.

Kendinizi eksik görmeyin, ama kendinizi üstün görün de demiyorum. Bunların hepsinin tuhaf yansımaları olur. Bunun sizin meseleniz olmadığını kendinize anlatıp tüm bu meseleyi bir tarafa bırakmalısınız. Siz kendiniz bu kişiyle ilgili beğenip beğenmediğiniz yönlere odaklanın.
0
akhenaten
(27.10.21)
akhenaten +1
Bunun dezavantajı çıkıyor ortaya zamanla o yüzden bu histen kurtulman lazım.

Şunu kabul etmek lazım, bazen insanların kendinde olumlu görmediği bazı özellikler başkalarının başka eksiklerini tamamlıyor. Klişe ama geçerli bir bakış açısı; kendine sen değer vermezsen başkası vermez. Onu yukarıda gördüğün sürece bunun gerçeğe yansıması da kolaylaşır.

Kimseyi bişeye zorlamıyorsun neticede, bunu sorun etse seninle olmazdı. Olduğuna göre şimdilik etmiyor demektir ama sen buna devam edersen etmeye başlayabilir.
0
Bruce
(27.10.21)
insanın sevgilisine karşı böyle hissetmesi tabii ki saçma ve ben bu tarz uyumsuzlukların çözülebilecek şeyler olduğunu düşünmüyorum. fazla diye düşünüyorsanız fazladır. bugün yarın ona göre şekil alır o ilişki zaten ve biter büyük ihtimalle. benim anlamadığım böylesi bir hisle boğuşup nasıl sevgili olabildiniz? ya ben böyle işlerin cahiliyim ya da siz biraz hızlı davranmışsınız gibi geldi. bana sevgili olmak için bazı temel konularda (uyum gibi) biraz daha rahatlamış/belli konularda anlaşılmış olmak gerekiyor gibi geliyor.
0
erenderk
(27.10.21)
ya kaybetme korkusu sarmış seni. dostum kaybetme diye bir şey yok ilişkilerde. istediğin kadar mükemmel ol güzel bir ilişkiden ayrılınca mükemmel olan da çok üzülüyor kötü olan da. ilşki içinde iken üstün taraf her zaman olacak bunda da sne olmayıver. senden üstün birisi senin yanında olmaktan mutlu iken sen ayrıldığınızda tek kaybedenin kendin olacağını düşünerek kendini germe boş yere. sen kendin ol frekansı yakalamışsın işte. dik dur yanında. her şey olacağına varıyor.

başkalarını da salla yani mesele beraberken başkalarına değil sana bakması seni dinlemesi. başkalarının ona bakması değil. bu ülkede kızlara başkaları hep bakıyor hem de ayı gibi.

aranızdaki uyumu da dengelersiniz zamanlar bazen sosyal bazen durgun güzel güzel gider.
0
andlee
(27.10.21)
Bu kafadan kurtulmazsan sıkıntı yaşayacağın konusuna katılıyorum. İster istemez kısıtlayıcı veya özgüvensiz davranmak karşı tarafı zamanla rahatsız edebilir. Yapman gereken şey insanların birbirine denk bile olsa herkesi eleştirdiğini ve yargıladığını ve ilişkinin devam etmesini sağlayanın statü, dış görünüş vb. gibi şeylerden çok iki kişinin arasındaki dinamikler olduğunu kabullenmek.
Bu kadar harika bir kadının seçimlerine de güvenmek lazım :) İlişkiden aradığı şey huzur, güvenlik vs. olabilir dışarıya karşı nasıl görünürüzden çok (öyleleri de var ama belli ki sizin sevgiliniz değil)

Örnek verirsek ben hayatım boyunca hep kitap okumayı seven entelektüel seviyesi bana yakın ve cool bir sevgili hayal ettim. Kendim de insanlarla çok içli dışlı değilim. Kendimce akademik ve kariyer olarak başarılıyım ve güzel bir kadındım (kilo almama ve mutsuz görünmeme sebep olan olaylardan önce) O zamana kadar bu saydığım özelliklerde çok erkekle tanıştım ancak hiç huzurlu hissettiğimi hatırlamıyorum.

Şimdiki nişanlım kitap okumaktan nefret ediyor ve en tahammül edemediğim şeylerden olduğunu sandığım bozuk bir Türkçesi var. Giyimine falan da dikkat etmez ve akademik açıdan başarı kovalayacak biri de değil. Ama ben de huzurlu hissediyorum ve inanın bu hissi dört dörtlük bir erkeğin yaşatacağı tutkulu bir aşka da değişmem. Bazı insanlar stabillik ve belirlilik sever.
Beni mutsuzken de sinirliyken de kiloluyken de kendimden nefret ederken de gerçekten sevdiğini gördüğüm biri benim için başarılı zengin iyi giyimli arkamızdan "vay be ne cool çift" dedirtecek bir erkekten daha değerli.
0
eatpraylaw
(28.10.21)
bu modla devam edersen elindekinin kaçırırsın, sonuçta olanlar olmuş kendini sana eş hissetmiş artık "o bana fazla" diye düşünmenin bir mantığı yok.
0
lcha
(28.10.21)
Kimler kimlerle beraber. Nice güzel kızlar maganda cahil tiplerle arkadaşlık yaptı, sonunda da ezildi. Anlattığınıza bakılırsa siz gayet uygun görünüyorsunuz birbirinize. Mutluluklar.
0
firez
(28.10.21)
(8)

motor antifiriz biterse ne olur

swalloww
merhaba , antifiriz minimumun altına inmis. 2-3 gun degistiremem gibi duruyor, biterse sıkıntı yarstır mı?
merhaba , antifiriz minimumun altına inmis. 2-3 gun degistiremem gibi duruyor, biterse sıkıntı yarstır mı?
0
swalloww
(27.10.21)
antifiriz radyatör ve motor içindeki suyun, sıfırın altındaki derecelerde donup, motor bloğu ve radyatöre zarar vermesini önler.

ama harici olarak aracın antifiriz tankı olur mu bilmiyorum.

cam suyu olmasın o?

benim bildiğim antifiriz radyatör suyu drain edilerek, üstüne ekleniyor. tabi bu arada motor çalışıyor, ve drain edilen yerden antifiriz gözükene kadar devam ediyor. sonra da havasını alıyolar.

eğlenceli bir bilgi: motor sıcakken radyatörü açıp içine bakma.
0
killerbee
(27.10.21)
benzinlikteki adam motor antifiriziniz bitiyor dedi, turuncu bi sıvının oldugu bolumu gosterdi minimumun altına inmis dedi. tum bilgim bu :D
0
🌸swalloww
(27.10.21)
Üzerine temiz su ekleyin. Zaman kaybetmeyin.
0
hebanon
(27.10.21)
Antifriz dediği motor suyu. Hayati bir sıvı yani. Motor soğukken haftada 1 açıp seviyesini kontrol etmeli. Güncel araçlar motor suyu eksikken çalışmaz, eski model bir araçsa zaten çalıştırılmamalı. Bu arada motor suyuna yaz/kış fark etmeksizin şişenin üzerinde yazan oranda antifriz mutlaka eklenmeli.
0
msb
(27.10.21)
bu konu göründüğünden daha detaylı esasen, kısaca anlatmaya çalışayım.

şimdi araç sizindir, bakımlarını da düzenli yapıyosunuzdur, kışın ortalama sıcaklık değerini, ne zaman antifiriz koyduğunuzu, antifirizin -kaç dereceye kadar etkili olduğunu, antifiriz koyduktan sonra aracın ne kadar su eksiltip sizin tamamladınığınızı(malum su koydukça antifiriz seyreliyor) gibi şeyleri bilirseniz evet antifiriz ekleyebilirsiniz üstten.

bu bilgileri bilmiyorsanız genellikle benim gördüğüm(araba tamircisi arkadaşların dükkanında), kışlık bakım veya herhangi bir sebepten antirifiz koyulacağı zaman radyatördeki su drain edilip, komple yeni konuluyor. genelde de antifiriz bir miktar arttığı için müşteriye teslim ediyolar, su eksilttiği zaman falan oradan dolduruluyor yani.

ayrıca yıllarca antifiriz konulmamış araçlara, antifiriz koyarsanız ne kadar delik varsa hepsini açıp, araçta kaçak meydana gelmesi de olasıdır.

artık bu konu hakkında bilgi sahibi olduğunuza göre, ilk önce aracın suyunu tamamlayıp sonrasına siz karar verebilirsiniz.

yine bi fun fact: antirifiz ölçümü yapan aletler var, her motor ustasında serviste falan olur, onlar da oradan bakarak karar verirler. yani gözle anlaşılacak bişey değildir normalde ama sizinki turuncuymuş. turuncuyu da hiç sevmem. yeşil falan olsaydı bari.
0
killerbee
(27.10.21)
önümüz kış, benzinciden al bi tane max. seviyeye kadar doldur, derecesini ölçtür aletleri varsa

düşük gelirse sistemi tamamen boşaltma, bi tane 50 ml'lik şırınga al
içerden sıvı çek, antifriz ekle
0
bir soru sorcam
(27.10.21)
yanıtlar sayesinde mevzunun onemli oldugunu kavrayıp servise gittim ve hallettiler, cok tesekkurler
0
🌸swalloww
(28.10.21)
Sizin sorununuz çözülmüş, ama olur da ileride başka birileri de okursa diye bilgi ekleyelim, size de lazım olabilir.

Bahsettiği haznenin adı "genleşme kavanozu"dur, sistemde ısıdan dolayı genleşen fazla su buraya dolar, tekrar soğuma sayesinde azalan hacim burdan çekilerek sürekli git gel yapar.

Bu haznede su olduğu sirece sorun yoktur, min-max arasında olması yeterli. Asla tam doldurmayın, taşar.

Tamamen boş ise demek ki sistemdeki su azalmıştır, bi kaçak aranmalı, radyatöre de bakılmalı seviyeye (soğukken)

Soğutma sistemindek, su ve antfiriz bir yere kaybolmaz, kaçak olmadığı sürece. Suyumuzda bir eksilme yoksa, geçen kışı da atlattıysak sistemdeki antfiriz yeterli seviyededir.

Daha farklı bir mevsimi olan yere gideceksen antifriz değeri kontrol edilmeli o mevsime uygun mu diye.

Antfriz sadece kışın değil, yazın da lazım.

Ayrıca fazla antfiriz zayıf bölgeleri deler +1
0
John Bloor
(28.10.21)
(10)

Bir evden başka bir eve "yemek transferi" işini nasıl halledebilirim?

burakinho
Selamlar.Çeşitli mecburiyetlerden dolayı şimdiye dek ailemle yaşamaya devam ettim ama artık yalnız başıma eve çıkmak istiyorum. Ve bu yalnız yaşamak noktasında halletmem gereken ciddi bir sorunum var, o da; YEMEK.Peki yemek mevzusu neden sorun? Şöyle sıralayayım;- Bu zamana kadar annem sağolsun yeme
Selamlar.

Çeşitli mecburiyetlerden dolayı şimdiye dek ailemle yaşamaya devam ettim ama artık yalnız başıma eve çıkmak istiyorum. Ve bu yalnız yaşamak noktasında halletmem gereken ciddi bir sorunum var, o da; YEMEK.

Peki yemek mevzusu neden sorun? Şöyle sıralayayım;

- Bu zamana kadar annem sağolsun yemeğim hep yapıldığı için, menemen ve makarna harici yapabildiğim bir şey yok.

- Düzenli beslenme alışkanlığım var ve bu benim için çok önemli bir ihtiyaç. İyi yemek yemezsem, net mutsuz olurum. Öğünleri iki çubuk kraker ile geçebilecek yapıda biri değilim yani. Yemek yemek çok önemli benim için.

- Fast food, dondurulmuş gıda tarzı sağlıksız şeyleri asla yemem, sevmiyorum. Dışarıdan yemek söylemeyi de seven biri değilim.

Benim en azından ilk aşamada yapmam gereken şu; annemin yaptığı yemekleri kendi evime transfer edebilmem lazım. Haşlarım yerim, ısıtırım yerim. Zeytinyağlı türlerini buzdolabına atar, yerim.

Peki ben düzenli bir şekilde o yemekleri nasıl annemlerden kendi evime transfer edebilirim acaba? Kendim gidip alamam sürekli, zaten arabam da yok. Aklıma bir tek kargo ile getirtmek seçeneği geliyor, başka önerisi olan var mı?
0
burakinho
(26.10.21)
aynı şehirdeyseniz banabikurye tarzı seçenekler bakılabilir.
0
sutlu nescafe
(26.10.21)
@sutlu nescafe Evet aynı şehirdeyiz, o detayı da eklemiş olayım. İstanbul'dayız.
0
🌸burakinho
(26.10.21)
Niye annenizi transfer etmiyorsunuz? Haftada bir gün gelip 3, 4 günlük yemek yapmasını isteyebilirsiniz.
0
dissendium
(26.10.21)
annen dondurma kabı tarzında kullan at tipi kaplara yemekleri dolduracak, banabikurye gibi bir şeyle getirteceksin.

ben de evden çıkana kadar yemeği hep önümde buldum ama şunu söyleyebilirim; kendi yemeğini yapmak düşündüğünden daha az efor gerektiriyor. google'dan arattığı tariflerle tencere yemeği yapmayı beceremeyen insanın akli melekelerinde sıkıntı vardır.
0
zgrydn
(26.10.21)
annen iki haftada bir gelecek ve sana yemek içi hazırlamayı öğretecek bitti gitti, çoğu yemeğin içi aynı, soğanı öldür, salça kavur, suyu ekle, diğer malzemeleri ekle (patates, kuru fasüyle, taze fasüyle, aklına ne gelirse işte) bitti gitti.

youtube üzerinde bir sürü video var yemek hakkında, yemektarifleri.com var ki ben çok başarılı buluyorum oradaki tarifleri.

yemek konusunda tüm olay baharatlar. baharatları iyi öğren, arada sırada baharatçıya git sor o ne bu ne neyde kullanıyoruz vs. gibi. çok lezzetli yemekler yaparsın.
0
selam
(26.10.21)
benim cevabım silinmiş
bisikletli kurye veya evde haftada bir yemek pişirecek birini önermiştim.
0
jimjim
(26.10.21)
Yemegi transfer icin harcanacak para ve eforu yemeği yapmaya harcamak daha mantikli duruyo. Soğanı kavur salcayi ve ana malzemeyi koy tuz biber oldu bitti iste. Diğerlerini de firinda yap. Zeytinyağlı sarmayı da hayatta karsina çıktıkça yersin bi sey olmaz.
0
instant crush
(27.10.21)
Başta anne gelsin, öğretsin +1
Hatta ayda 1-2 hafta sonunuzu ayırın, siz malzemeleri alın bol bol, anneye taksi ısmarlayın, annenizle beraber tencere tencere yemek yapın. Sonra o yemeklerin 1-2 günlüğünü ayırıp kalanını tek porsiyonluk kaplara bölüp buzluğa atın. Böylece hem evde bir sürü hazır yemeğiniz olur, hem siz yemek yapmayı öğrenirsiniz, hem de anneniz sizinle böyle vakit geçirdiği için mutlu olur. Win win win.
0
kobuzchu kiz
(27.10.21)
öncelikle yemek bu kadar önemliyse taşınmak mantıksız

-annende yemek yiyip kendi evine geçebilirsin
-annene yakın ev tutabilirsin

buzluğa atsan lezzeti kaçıyor, buzdolabında 2-3 gün dayanır
hafta içi 2 gün uğrasan yeter, taşıma işi eziyeti var

en önemlisi de ailen burası aşevi mi otel mi der birgün buna hazırlı ol
0
bir soru sorcam
(27.10.21)
annen öğretsin +1
0
gezegen olan pluton
(27.10.21)
(13)

Kimseyle "Onunla olduğu gibi" olmuyorsa ne yapmalı?

magni
Hayatınızın ilişki anlamında zirve seviyelerini görüp yaşadığınız bir ilişkiden çıkmışsınız. Kafaların uyumu, hayata dair bakış açıları, mizah anlayışı, seks hayatı vs. Tabii acı olan da şu ki, bazı şeyler ne kadar iyi olursa olsun, bir ilişkiyi devam ettirmeye yetemeyebiliyor, başka şeyler çıkıyor.
Hayatınızın ilişki anlamında zirve seviyelerini görüp yaşadığınız bir ilişkiden çıkmışsınız. Kafaların uyumu, hayata dair bakış açıları, mizah anlayışı, seks hayatı vs. Tabii acı olan da şu ki, bazı şeyler ne kadar iyi olursa olsun, bir ilişkiyi devam ettirmeye yetemeyebiliyor, başka şeyler çıkıyor. Her neyse.

O ilişkinin sonrasında pek çok kadınla flört etmişsiniz ama kimseye dair heyecanlanamadığınızı, yanındayken sıkıldığınızı falan fark ediyorsunuz. Beyniniz adeta otomatik bir şekilde herkesi "onunla" kıyaslıyor, olmuyor.

Bu noktada bence yapılacak üç şey var;

1. Kimseyle bir daha o seviye bir şey yakalanamayacağını kabullenip, daha az tatminkar türde ilişkilerle yola devam edileceğini düşünmek.

2. Zaman içerisinde hayatın benzer seviyede şeyler hissettirecek bir insanı yeniden karşına çıkarabilme ihtimaline inancı kaybetmemek ve bu düşüncenin doğrultusunda denemelere devam etmek.

3. Onunla yeniden işleri yoluna koymaya yönelik hamlelerde bulunmak. (Neredeyse ayrılalı 4 ay olacak, sıfır iletişimdeyiz.)

Ne dersiniz?
0
magni
(26.10.21)
tabii ki 2.

biri asla düşünmeyin. her zaman daha iyisi vardır.

3 anca gereksiz bir sebepten ilişki bitirilmişse olabilir. düzelemeyecek bi şeyse 3ü de eleyin.
0
jelly bear
(26.10.21)
Önce 3. Gerisi gelir zaten.
0
pispinti
(26.10.21)
4. senin düşündüğün kadar iyiyse bitmezdi diye düşünmek
0
bir soru sorcam
(26.10.21)
How I Met Your Mother'ın bir bölümünde şöyle bir deyiş vardı: "Everyone has their own Robin - the person that you loved very much, but you cannot be with. And whoever you'll meet, whatever you'll do, nothing will be like it would be with Robin."

Açıkçası ben de uzun süredir aynı durumdayım. İlişkinin sonrası geçen diyalogsuz 3 senenin üstüne dayanamayıp yeniden iletişim kurmuş ve onun bensiz de "çok iyi" olduğunu görünce hayal kırıklığımı ikiye katlamıştım. Sonrasında denemeye yeltendiğim her ilişkide hep onu aradım ve bu durumun karşı taraf için büyük bir haksızlık olduğuna kanaat getirdiğim için de sürdürmedim. Başlamadım bile denebilir. Ne yazık ki hâlâ aklımı ondan alamıyorum. Orhan Pamuk'un Masumiyet Müzesi'nin ilk cümlesinde söylediği gibi "Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum." Ben hayatın bir yerde onu karşıma çıkaracağını bilseydim kendimi farklı yetiştirirdim. Ancak hayatın içinde pişmanlıklar da var. Bunu böyle kabul etmeyi öğrendim artık. Bu acımı azaltmıyor, hiçbir şeyi düzeltmiyor fakat en azından kendimi daha az suçlamama yardımcı oluyor.

Pinhani'nin bir şarkısında da geçtiği gibi:

"Güzel günlerimizin bittiğini sanma, belki bir daha öylesi olmaz ama her bir gün de güzel aslında..."
0
ultranil07
(26.10.21)
Önce 3
3’ün olmayacağından aşırı emin olduktan sonra 2
0
megalomaniac
(26.10.21)
zaman geçtikte sen insan olarak değişeceksin. beğenilerin isteklerin farklılaşacak. dizi karakteri değilsin :). (bence değişmiyorsa asıl bu sıkıntı). duygusal olarak uzaklaştıkça da daha objektif bakabileceksin geçmişteki ilişkine. bitmesinin bir sebebi var sonuçta.

kendini böyle kutulara sıkıştırma onun gibi olur olmaz diye. milyon tane insan var. elbette ki karşına başka insanlar çıkacak.

kısacası, yaşamaya devam et. beklentilerini askıya al derim. romantik ilişki bir insanın hayattaki tek tatmin aracı yani hayat amacı olmamalı bence. işinin arkadaşlarının hobilerinin tadını çıkar. yeni hedefler koy.
0
curious mind
(26.10.21)
2
0
guitarissimo
(26.10.21)
4 ay cok az süre. Iletisime geçme. Işine bak
0
westblack
(26.10.21)
4 ayda mi ondan daha iyisi olmayacagini anladin?

tebrikler, gul gibi saplantiniz olmus :D

kimse vazgecilmez degildir
0
foster
(26.10.21)
Valla ben hicbiri diyorum. Tum secenekler direkt gecmise yas tutma ile alakali, farkli gorunen ikinci secenek bile yine gecmise bisekil takintili olma durumuyla ilgili. Bittiyse bitmistir, 'yok baskasi sunun gibi olacak mi' vs diye dusunup isi bisekil yarisa cevirmeye de gerek yok. Unut gitsin, direkt onune bak.
0
j r r tolkien hayrani
(26.10.21)
aynisini yasiyorum yillardir.

ben ilk zamanlar 2ydim. artik 1im.

benimkinde yillar oldu. artik olmaz ama sana tavsiyem 3.

bu arada 4 ay olmus ve pekcok flort mu? bu kisim biraz garip
0
Kittie
(26.10.21)
@foster @Kittie Süre 4 ay, oturup bekleyene bu çok aşırı uzun bir zaman değil tabi ama ben boş durmadım, dating app'lerden tanıştığım kişiler oldu. Aklım ve hislerim başka birine kaysın istedim. Ama pek başarılı olduğumu söyleyemem.
0
🌸magni
(26.10.21)
o çoktan yeni bir ilişkiye başladı bile, dolayısı ile 3 bir seçenek değil. seninleyken yaptıklarını başkaları ile yapıyor ve halinden oldukça da memnun.

atlatamayan sensin ve onunda atlatamayacağını düşünüuyorsun ancak bu doğru değil, 3 ncü haftadan sonra kadınlar yeni bir ilişkiye hazırlardır. 4 ncü haftada birini bulur, çivi çiviyi söker deyimi de buradan gelir. kadınların hayatta kalma içgüdüleri bu şekilde gelişmiştir. savaşta erkeği ölen kadın yıllarca ağlayarak vakit kaybetmez, o çiftliği, o işi idare edebilecek birini bulur. günümüzde bu çok daha hızlı, instagram, tinder, okcupid saolsun.

dolayısı ile öncelikle onunla olan onunla güzeldi diyeceksin, başkalarında başka güzellikler bulacaksın ve hayatına devam edeceksin.
0
selam
(26.10.21)
(6)

kaşarlı yumurta

Wakatakakage
En güzel nasıl yapılır? Hangi yağ kullanılır?
En güzel nasıl yapılır? Hangi yağ kullanılır?
0
Wakatakakage
(25.10.21)
Yumurtayı bir kasede güzelce çırp, içine bir miktar tuz karabiber isteğe bağlı süt ekle.
Tavayı ısıt, tereyağı ekle, yağ eriyip ısındıktan sonra yumurtayı eşit kalınlıkta dök.
Tava büyüklüğüne göre yumurta sayısı kullanmak önemli, çok kalın olursa karıştırmak zorunda kalabilirsin, bu görüntüyü bozar.
Daha sonra pişmeye yakın rendelenmiş kaşar peynirini üzerine serpiştir ve omletini katla.

Afiyet olsun.
0
tss
(25.10.21)
Aycicek yagi.
0
j r r tolkien hayrani
(26.10.21)
omlet yapacaksan; omlette sıvı yağ kullanılır.
0
killerbee
(26.10.21)
Valla tavada yiyeceksem sahanda ve tereyağlı tercihim yoksa haşlama yerim daha iyi :D
0
e mice
(26.10.21)
hellim peynirine 2 yumurta kır yeter
0
bir soru sorcam
(26.10.21)
tereyağ ve kaşar birleşince ağır oluyor. kaşarda yağlı ve süt ürünü çünkü. az ayçiçek ile çırpılmış yumurtayı dök. rendeye de gerek yok kaşar dilimlerini ser. karabiberde hafif çekebilirsin. sonunda ortadan katla. çok pişirme hafif ıslak kalsın.
0
xrated
(26.10.21)
(4)

29 Ekim Tatili - İstanbuldan kaçış

taha1907
selamlar, bildiğiniz gibi perşembe günü ile beraber 3,5 günlük bir boşluk var, tek kişi olarak, istanbuldan biraz uzaklaşıp kafa dinlemek adına ne tavsiye edersiniz ?sizin planlarınız nasıl ?
selamlar, bildiğiniz gibi perşembe günü ile beraber 3,5 günlük bir boşluk var, tek kişi olarak, istanbuldan biraz uzaklaşıp kafa dinlemek adına ne tavsiye edersiniz ?

sizin planlarınız nasıl ?
0
taha1907
(25.10.21)
herkes böyle düşündüğü için hiç bir yere gidilmez o gün her yerde hayvan gibi kalabalık ve trafik olur.
0
roket adam
(25.10.21)
heyecanlanıp plan yaptım sonra roket'in dediği geldi aklıma ve vazgeçtim. temiz temiz uyuyacağım. kendimi şımartmak için her zamankinden daha lüks bi yerlerde bişeyler yer içerim. eyorlamma bu kadar.
0
rewlack
(25.10.21)
hava güzel olursa istanbul'un avm, restoran, cafe harici yerlerini gezmek sur içinde

istanbul dışı
batı karadeniz tarafları daha az yoğun olur ama dönüş her türlü kitlenir, tem belki açık olur
0
bir soru sorcam
(25.10.21)
30 tane film izlicem.
0
erenderk
(25.10.21)
(14)

Ikinci görüsmeye ilerlemeyen ilk görüsmeler

polopan
Bunu cok yasiyorum: Internetten tanistigim birisiyle görüsüyoruz. Görüsme iyi gectiyse, muhabbet aktiysa, karsimdaki insan yeterince cekiciyse, herhangi bir uyumsuzluk görmediysem benim icin bu kadinla görüsmeye devam etmek icin yeterli oluyor. Illa ki deli gibi birseyler hissetmem gerekmiyor yani,
Bunu cok yasiyorum: Internetten tanistigim birisiyle görüsüyoruz. Görüsme iyi gectiyse, muhabbet aktiysa, karsimdaki insan yeterince cekiciyse, herhangi bir uyumsuzluk görmediysem benim icin bu kadinla görüsmeye devam etmek icin yeterli oluyor. Illa ki deli gibi birseyler hissetmem gerekmiyor yani, hafif bir hoslanti ve görüsme sirasinda kendimi iyi hissetmem yeterli. Benim böyle hissettigim her 10 kadindan 8 veya 9'u ilk görüsmede "cok iyi birisin ama ben bir heyecan hissetmedim" diyerek tekrar görüsmek istemiyorlar, ya da "sadece arkadas" olarak görüselim tarzi seyler söylüyorlar.

Simdi burada iki farkli görüs var:

1- Ilk görüsmede flört seviyesini yükseltmen, aranizdaki iliskiyi fazla vakit kaybetmeden baska bir seviye cekmen, tensel temas kurman, onu arzuladigini belli edecek seyler yapman ve sexual tension denen seyi yaratman gerekiyor, bunlari yapmayinca kadinlar heyecan duymuyorlar ve ilgilerini yitiriyorlar diyen grup.

2- Senin ilk görüsmede ne yaptigin cok önemli degil, kadinlar zaten ilk 5 dakikada seninle olmak isteyip istemeyecegine karar veriyorlar. Dolayisiyla sacmasapan hareketler yapmadigin ve donuk bir tip olmadigin sürece olay daha cok tipte, karizmada bitiyor diyen grup.

Siz hangi gruptasiniz?
0
polopan
(24.10.21)
Valla ben ucuncu gruptayim. Yani tipinin/dis gorunusunun oldukca onemli oldugunu ancak bunun tek basina yeterli olmadigini, ne yaptiginin ve ne konustugunun da karar verme surecine etkisi oldugunu savunan gruptan.
0
j r r tolkien hayrani
(24.10.21)
"cok iyi birisin ama ben bir heyecan hissetmedim"

bütün anahtar kelime burada aslında, kadınlar bu konuda çok açık sözlüdürler sadece şifreli konuşurlar.

her iki grupta doğru söylüyor ancak tek bir farkla, sağda solda hayatın içinde tanıştığın kadınlar ilk bir kaç saniyede bir puan veriyorlar bu puanı verirken tipin, duruşun, konuşman, davranışların etkili, ilk bir kaç saniyede tipini beğenmese bile diğer unsurlar o tip konusunu kapatıyor, kadınlar erkek hakkında kafasında bir hayal kuruyorlar ve o hayale kapılıyorlar. özellikle gençler bu "oyun" dediğimiz hayal gücü konusunda daha hızlılar, orta yaşı geçmiş kadınlarda çalışmıyor, sen bu noktada onların hayal güçlerini her zaman beslemeye devam etmelisin. detay vermemelisin.


dating app'larda ise seni 5 fotoğrafın üzerinden sahip olduğun ve yaşadığın hayatı analiz ediyorlar (neşeli mi? yeterince parası var mı, kendine güveniyor mu, ilk tartışmada sinecek mi) ve bu konuda çok başarılılar üstelik daha fazla zamanları var incelemek için.

daha ilk mesajlaşmadan itibaren flört'ü hiç bırakmamalısın (ya dating app'lerde yada diğer şekilllerde) dating app'lerde tanıştıktan sonra mesajlaşma içerisinde de cinsel gerilimi vermelisin, üstü kapalı olmalı kadın kinayeler ile konuyu anlamalı ve hayal kurmalı. date sırasında ise fiziksel temas önemli, giydiği taktığı bir takıdan yola çıkarak el, dirsek altı kol, mide/göbek, vb. yerlere dokunmalısın bu heyecanı arttırır öz güvenini gösterir.

bunları yapmadığın sürece "iyi çocuk"sun. ne kadar tipin olsa da, fiziğin ile ne kadar ilgi çeksende bir işe yaramaz. en fazla çok sarhoş ve libidosu tavan yapmış bir hanım efendi üzerine çıkarsa o zaman bişiyler olur.


"arkadaş olarak görüşelim" etrafımda dur seninle eğleneceğim ama mekandan ayrıldıktan sonra başkasının yanına gidip onunla sevişeceğim demek. o nedenle bu lafı duyduktan sonra benim arkadaşlarım var zaten de ve uzak dur.

date'lerini bir etkinlik olarak planla, go-cart'a mı gidersiniz, şarap tadımına mı, lünaparka mı orası sana kalmış. date'i planlarken kendi keyif aldığın şeyler olmalı. böylece en azından heyecan kısmını halletmiş olursun.

not: biraz hızlı davranmalısın ama saldıray abi gibi ikizz yatak var dememen lazım, dediğim gibi üstü kapalı olmalı, ilk date'de yatak da olabilir bu da mümkün ama dediğim gibi mesajlarda falan sürekli cinsel gerilimi vermelisin.
0
selam
(24.10.21)
karizma,tip,donanım tamam da karşıdaki insandan da öğrenebileceğim bir şeyler olmalı. bana da pek bir şey katmadıktan sonra gördüğüm üzere olanlardan hep toksiklik veya sığ muhabbetler. benim de dinlerken ağzım açık kalsın, saatlerce dinleyeyim.

çok iyisin, sadece arkadas kalıpları da yüze söylenmeye cesaret edilemeyen lafların tatlı versiyonları.
0
evimin paspasi
(24.10.21)
Cevap 1

Yalniz internetten tanisiyorum demissin ama kaynak nedir.
Gidip tinder,ockupid falan takiliyorsan oradaki kizlari ayri genellemek lazim.
Orasi alt lig gibi bir yer.

Eksiden falan dusuruyorsan o baska
0
divit
(24.10.21)
bence iyi birisin. ondan kaybediyorsun.
0
dafuq
(24.10.21)
Selam +1

Çoğu kadın için geçerli olan şeyleri söylemiş, yazdıklarında ders almayı bilenler için nice öğütler var. Şu kısımlar oldukça doğru

"daha ilk mesajlaşmadan itibaren flört'ü hiç bırakmamalısın (ya dating app'lerde yada diğer şekilllerde) dating app'lerde tanıştıktan sonra mesajlaşma içerisinde de cinsel gerilimi vermelisin, üstü kapalı olmalı kadın kinayeler ile konuyu anlamalı ve hayal kurmalı. date sırasında ise fiziksel temas önemli, giydiği taktığı bir takıdan yola çıkarak el, dirsek altı kol, mide/göbek, vb. yerlere dokunmalısın bu heyecanı arttırır öz güvenini gösterir.

bunları yapmadığın sürece "iyi çocuk"sun. ne kadar tipin olsa da, fiziğin ile ne kadar ilgi çeksende bir işe yaramaz. en fazla çok sarhoş ve libidosu tavan yapmış bir hanım efendi üzerine çıkarsa o zaman bişiyler olur.


"arkadaş olarak görüşelim" etrafımda dur seninle eğleneceğim ama mekandan ayrıldıktan sonra başkasının yanına gidip onunla sevişeceğim demek. o nedenle bu lafı duyduktan sonra benim arkadaşlarım var zaten de ve uzak dur.

date'lerini bir etkinlik olarak planla, go-cart'a mı gidersiniz, şarap tadımına mı, lünaparka mı orası sana kalmış. date'i planlarken kendi keyif aldığın şeyler olmalı. böylece en azından heyecan kısmını halletmiş olursun.

not: biraz hızlı davranmalısın ama saldıray abi gibi ikizz yatak var dememen lazım, dediğim gibi üstü kapalı olmalı, ilk date'de yatak da olabilir bu da mümkün ama dediğim gibi mesajlarda falan sürekli cinsel gerilimi vermelisin. "


Burada asıl hüner isteyen mevzu, kime, hangi dozda bunları yapabileceğini anlamak. Bunları okuyup "bu erkekler salak herkesi tek tip sanıyor" diyen kadınlar var şimdi duyuruda, azıcık daha triggerlanmayı bekliyorlar, aksi şeyler yazabilirler. Onlara inanma, onlara güvenme...

Latifesi bir yana, selam'ın söyledikleri çoğu durum için geçerli. Normal bir flört, cinsel birliktelik veya herhangi bir heyecan arıyorsan bunları yaptığın 10 senaryonun birkaçında başarılı olursun. Yüzde kaç olacağı tipine ve kendini ifade edebilme becerine bağlı.

Ama ben sıra dışı bişi istiyorum, standart bir flört olmasın, birbirimize cuk oturduğumuz, samimi ve gerçek paylaşım yaptığımız, farklı hissettiren bişey olsun diyorsan bu tarz "taktik" oyunlarının işin "ruhunu" kaçırdığını düşünüyorum. Ya da şöyle söyleyeyim, bunların hepsini bir hedef uğruna hayata geçirdiğinde bir noktada sen sen olmuyorsan, kendinden ödün vermiş ya da bir nebze olmadığın biri gibi davranıyorsan; birkaç kadından sonra başka bir şey aramaya başlıyorsun.

O yüzden genel anlamda ne istediğine karar verip uygula bu taktikleri.
0
Bruce
(24.10.21)
Belki de gerçekten devamlılığı olan bir şey arayışında değildir karşıdaki. Canı sıkılmış ve dışarıda takılacak birini arıyor olabilir, network için kasıyor olabilir, gold digger olabilir vb.

İnternet tanışmasında kadınlara genelde çok yalan söylüyorlar. Gece geçirildikten sonra numarasını siliyorlar. Sen dürüstsen olduğun halinle yalanların yarattığı heyecanı yaratamıyor olabilirsin. Mesela adam asgari ücretli diyelim. Şuraya gittim, bunu yaptım, bunu yapacağım diye ortalama heyecan pompalıyor. Kesinlikle gerçek kimliğini ortaya koymuyor. Tamamen duygulara yönelik hamleler.

Soruna cevap olarak da 1 derim
0
roe
(24.10.21)
nedeni neden önemli ki. sonuçta ilişki istiyorsan (öyle anladım) başka biri gibi davranmaya çalışmak ya da yukarıda anlatılanlar gibi 'taktik' kullanmak sürdürülebilir bir şey değil. ve ancak başka biri gibi davranırsan seninle olmak isteyen birini sen niye isteyesin.

ilişki değil de kadınlar seni çekici bulsun istiyorsan yüzeysel bi seviyede, enstrüman çalmak spor yapmak ya da sevdiğin herhangi bi konuda çok çalışmak, yani kendine yatırım yapmak en mantıklısı. pek çok insan bunları çekici bulur.

zaten sen de yoğun duygular hissetmiyormuşsun. belki burda senin hislerinin bilinçsiz dışa vurumu bile bazı insanların hislerini etkiliyordur. belki hepsi aynı şeyi söylüyor ama tamamen farklı nedenlerle söylüyor da olabilirler.

sonuç olarak nedenin hiç önemi yok. ilişki arıyorsan bunun için iki kişi lazım. senin yapman gereken pek bir şey yok bence aramaya devam etmek dışında. ya da tam tersi aramayı bırakmak dışında.
0
curious mind
(24.10.21)
Ben bir kadın olarak kendi deneyimimi söyleyeyim. Bir erkekle bir saat geçirdikten sonra onunla daha fazlasını isteyip istemediğime karar vermiş oluyorum. Bunun efendilikle, yok efendim cinsel gerginlik yaratmakla filan bir ilgisi yok. Tanıştığımız insanların çok azıyla anlaşabilmemiz ya da çok azına çekim hissedebilmemiz zaten normal bir şey. Size "düşecek" kadın ne yaparsanız yapın "düşer".
0
inawen
(24.10.21)
yorumları okuduktan sonra ekleyeyim; ilk yorumumda dediklerim "olması gereken" yani zaten böyle olmalısın. o duruma gelinceye kadar ise evet taktik bir anlamda doğru ancak belli bir amaç için (seks, ilişki vs.) için yaparsan taktik. Bu gerçekten de bruce'un dediği gibi yorucudur, çok yorucudur ve bir yerde bir kelimeyi yanlış kullandığın için olacağı varsa da olmaz. ardından da düşünürsün böyle demişlerdi yaptım ama ne oldu da bu iş yalan oldu diye.

içinden gelen çiçekler alıp yollarına dökmek ama yapman gereken kadını "normal" olarak görebilmen, bu kısım çok yorucu zira "kadınlnar çiçektir", "kadınlar narindir", "kadınlar korunmaya muhtaçtır", "kibar olmalısın", "nazik olmalısın" vb gibi şeylerle büyüdük, kadınlar erkeklerden çok daha güçlüler, ayrılırsam ölürüm diyen kadın en fazla 1 ay içinde yeni biriyle bir ilişkiye başlayabiliyorken bir erkek yıllarını biten ilişkisine verebiliyor. kadın eski ilişkisinin hayatını bu gün etkilemesine izin vermezken erkek yıllar sonra bile etkilemesine izin veriyor. "o"nun gibi birini arıyor. kadınlar şehirde/köyde erkeklerden on kat daha güçlü, buna göre davran.


bu nedenle zihinlerimizin en dibine kadar işlemiş bu fikirleri silmek ve davranışlarımızı değiştirmek çok zor olabiliyor işte taktik kısmı buradan geliyor. bir amaç için yaptığımız sürece taktik oluyor. taktik yapabilirsin, kadınlarda çok fazla yapıyor istediği biri varsa. burada konuyu taktik olmaktan çıkartıp doğal hale gelmesi bir süreç. şu an bu yazıyı okuyan herkes bir durumda, kimi kilolu, kimi zayıf, kimi zengin kimi değil, her ne halde olurlarsa olsunlar o noktaya bir sn. de gelmediler. şu anda ki halleri de doğal halleri. kiloluysa doğal kilolu taktik değil, zayıfsa doğal zayıf bir sn de zayıflamadı ve tam olarak şu an o kişiinn en doğal hali. herkes bir süreçten geçti, geçiyor, geçecek. davranışlarımız duygularımız ve onları ele alma şeklimiz sürekli değişecek.

buluşmaların bir etkinlik etrafında kurarsan heyecanı tamamlarsın demiştim. kadınlar eve geldiklerinde dedikodusunu yapacakları bir şey isterler. arkadaşı sorduğunda "kahve içtik oturduk sohbet ettik" demek istemezler. oraya gittik buraya gittik şunu yaptık, belimi tuttu çok heyecanlandım birden" demek isterler bununla hava atarlar diğer kadınlara.

örn: bir arkadaşımda kalmıştım pandemi zamanında, pazar günü dışarı çıktık yürüyoruz (sokaya çıkma yasağı var), çıkmadan önce de polis çevirirse seni öne atarım falan demiştim. polis çevirdi gerçekten de ve hanım arkadaşım (maskülen bir hanım) direk atlayarak ya işte benim kabahatim falan diyip savuşturdu, ardından polis memuru beni yabanci biri sanıp 5 dakika ingilizce bişiyler anlattı ( yasak var cart curt) have nice day diyip devam ettim hiç bozuntuya vermeden, aylar geçti hala anlatıyor gülüyor eğleniyor. iyi çocuk olsa idim evde oturur evden çıkmazdık (kanunlara niazmlara saygılı biri) o gün bu yaşanmazdı ve hikaye anlatılmazdı.


birde not: asla ve asla kadınlardan ilişki tavsiyesi alma, aldığında da ne diyorlarsa tersini yap. kadınlar ideal dünyayı anlatıp bu ideal dünyayı istemiyorlar. öyle olsa idi cennetten kovulmazdık, 40 huri/nuri ile günümüü gün ederdik.
0
selam
(24.10.21)
@selam

Cok tesekkür ederim, baya bir analiz yapmissin. Genel hatlariyla anliyorum demek istedigini. Ilk görüsmede heyecanli seyler yapma fikri benim de aklimdan geciyor ama böyle birsey teklif ettigim birkac kisiden "tekrar görüstügümüzde yapariz, ilk sefer icin kahve/sarap icelim" seklinde yanitlar aldim. Sanirim kadinlar ilk görüsmeyi daha basit tutma egiliminde oluyorlar (muhtemelen daha güvende hissediyorlar ve görüsme istedigi gibi gitmezse kahveyi/sarabi icip hemen kalkabilme opsiyonlari acik oluyor). Ayrica heyecanli etkinlikler uzun zaman ayirmayi gerektirebiliyor ve masrafli olabiliyor. Henüz tanimadigi, nasil anlasacagini bilmedigi birisiyle nispeten uzun süren ve masrafli birsey yapmak istemiyor olabilirler. Fakat istisnasiz tüm ikinci görüsmeler icin daha etkinlik tarzi heyecani yükseltebilecek ve ilk görüsme sirasinda kesfettigimiz ortak zevklerimizle alakali bir sey teklif ediyorum ama iste o asamaya gecemiyoruz :)

Aslina bakarsan ben de genellikle ilk görüsmeleri fazla beklentiye girmeden nispeten kisa tutma taraftariyim. Internetten tanistigim insan reelde de ayni kisi mi, ekranda ve mesajlasma sirasinda begendigim kadar gercek hayatta da begeniyor muyum gibi seylerin yaniti evetse benim icin ilk görüsme gayet iyi gecmis demektir. Ama iste yeterli olmuyor demek ki.
0
🌸polopan
(24.10.21)
hocam peki bu online mecralara koyduğunuz fotolarda vb. normalde olduğunuzdan çok daha iyi fotolar kullanıyor olabilir misiniz? mesela ben erkek olarak bu dating applerde artık gördüğüm kızlardan minimum 2 puan düşüyorum fiziksel görünüş olarak. yani kızın fotolara baktığında 8/10 diyorsam demek ki bu kız reelde 6-6.5/10 falan diyorum. insanlar bu foto işini çözmüş gerçekten, nasıl güzel çıkıyorlar o fotolarda öyle.

sizde de benzer bir durum olabilir mi acaba, bir heves buluşmaya gelip de hayal kırıklığı yaratma durumu
0
bobinhoo
(25.10.21)
@polopan bu durumda ise yani kahve şarap ise zaten aslında bir noktaya gelinmiş (özellikle alkol için geçerli) mümkünse ilk buluşmada öyle bir yer seç ki başka mekanlar olsun yakında. ilk kahve/şarap sonrası başka bir mekana geçin, orada bir süre geçirip tekrar başka mekana geçin her bir mekan değişikliği kadının algısı tarafında farklı bir buluşma gibi gelecektir 20/30 dakika yeni bir mekana geçiş için iyi bir zamanlama. mekanları önceden sen belirle ve karşı tarafa söyleme, spontane gibi gelişmeli, "kalkalım mı" diye sorma, "kalkalım buradan başka yere gidiyoruz" de. bu yine kadında heyecanı (bilinmezlik) arttıracaktır. kadının yapmasını istediğin her hangi bir şeyi soru olarak iletme. "gelir misin" değil, "gel" kısa, öz, net, özgüveni yüksek dil.

kadınlar genelde kendi evlerine yakın yerleri tercih ederler, geri dönmesi kolay olmalı.

senin için iyi olan kadın için iyi olmayabilir. buluşmalarda kendinden bahsetme, cümlelere ben diye başlama. buluşmaları kendi zevklerine göre belirle ortak zevklere göre değil. kadın seni beğenirse senin sevdiğin şeyleri de beğenir. zevklerinden vaz geçmemelisin. sorulara üstü kapalı cevap vermelisin, ailenden, kendinle ilgili (geçmiş, gelecek) hiç bir şeyi paylaşmamalısın. özellikle mesajlaşırken düşünecek vaktin var ne diyeyim diye. ana fikir şu: bu kadınla beraber olmamamın XXXX ile ne alakası var? örneğin işin ile bir alakası var mı? bence yok. eski sevgilin ile bir alakası var mı? bence yok. ailen ile alakası var mı? bence yok, inanışın ile alakası var mı? bence yok.

örnek:
s: ne iş yapıyorsun?
c: hali kilim import export,
c: çek senet tahsilat,
c: boş zamanlarımda clark kent/bruce wayne olarak çalışıyorum vs. gibi

karşı tarafa da bu tür sorular sormamalısın. bırak kendisi anlatsın. konuşmalarını cümle uzunluğu ile ölç. az kelime kullan ve az konuş, kadın daha çok konuşmalı, ideal oran (araştırmalara göre) %30 erkek %70 kadın konuşmalı. bu tür buluşmalar daha ideal geliyor kadınlara.

cinsel gerilim yada cinsel göndermeli espriler iyidir. kadın seninle niye buluşuyor ki? kara kaşın kara gözün için değil, banka hesabındaki milyonlar için değil, araban için değil, sevişme ihtimali için buluşuyor, buluşmaya da bu ön fikir ile geliyor. buluşmaya geldiğine göre de seni bir şekilde beğenmiş, mesajlaşma da fena geçmemiş. bunlar senin avantajına şeyler.

hiç kimse hiç bir ortamda aynı değil. babanın yanında başka birisin, okulda başka, iş yerinde başka, mahalle arkadaşınla başka, markette başka birisin. internette de başka birisin aslında. kadınlar da öyle. senin yanında başka başkasının yanında başka. internette ise bambaşka. önüne gelen kişi ile nette tanıştığın kişi bambaşka kişiler olacaktır. dert etme bunu. fiziksel beğeniye ve eğlenmeye odaklan. eğlenmelisin. eğlenmelisin eğlenmelisin, karşı taraf sana morali bozuk gelebilir seni ilgilendirmez kendisi çözmeli sen değil sorma umursama eğlenmene bak. sen eğleniyorsan o da eğlenecektir.


not: ilk buluşmayı zirvedeyken bitir. kadın aa ne güzel eğleniyorduk niye gidiyorsun ki şimdi demeli.

not 2: buluşmalara özel hazırlanıp gitme, normalin neyse öyle git.
0
selam
(25.10.21)
bence gerçekten iyi insanlara denk gelmişsin bu duruma şükretmen lazım
buluştuğun kişiler senin vaktini boş yere harcamıyor, umut vermiyor

buluştuğun kişilerle dış görünüş olarak yakın mısın

kadınlarda zaman ve evlilik erkeklere göre daha kritik
bu durum da onları daha seçici olmaya itiyor
0
bir soru sorcam
(25.10.21)
(6)

Ferritin düşüklüğü kan değerleri hk.

CeLL-MaN
Hemoglobin 18.3 (Referans Aralığı 13.5-16.9)Ferritin 19.7 (Referans Aralığı 23.9-336.2)Demir 94 (Referans Aralığı 60-180)Demir Bağlama 342 (Referans Aralığı 155-355)O kadar yerli kaynakları araştırdım net bir bilgiye rastlayamadım. Hemoglobin değerim çok yüksek ama Ferritin yani demir deposu çok düş
Hemoglobin 18.3 (Referans Aralığı 13.5-16.9)
Ferritin 19.7 (Referans Aralığı 23.9-336.2)
Demir 94 (Referans Aralığı 60-180)
Demir Bağlama 342 (Referans Aralığı 155-355)

O kadar yerli kaynakları araştırdım net bir bilgiye rastlayamadım. Hemoglobin değerim çok yüksek ama Ferritin yani demir deposu çok düşük. Hal böyle olunca ferritin için demir takviyesi kullanmam gerekir mi? Kullandığım zaman bu sefer 18.3 olan hemoglobin değerimi daha da fazla arttırmayacak mı?

Ek soru; Magnezyum takviyesi kullanımı (Magnimore Plus) vücuttaki demir emilimini azaltır mı?
0
CeLL-MaN
(22.10.21)
yakın bir zamanda benim de demir değerim normal olmasına rağmen ferritinim 10 çıktı, doktor çok gerekli olmadığını fakat haftada bir kullanabileceğim bir ilaç yazacağını söyledi. yani demir değeri normalse çok da önemli değilmiş gibi geldi bana ama ilacı kullanıyorum şu an yine de.
0
vacigok
(22.10.21)
www.acibadem.com.tr

ferritin, demir miktarını ayarlıyor
hem demir hem bu düşükse riskli
alt seviyede olduğu için 3-4 hafta kullanıp tekrar ölçtürebilirsin
0
bir soru sorcam
(22.10.21)
Magnesium and manganese, two common minerals found in multivitamin supplements, also interact with iron. Magnesium may decrease non-heme iron absorption if the two nutrients are taken together. Manganese takes the short end of the stick here, as concomitant intake of both iron and magnesium is thought to negatively impact manganese absorption.

Calcium is suggested to decrease non-heme iron absorption when both are consumed at the same meal. This may only be a problem in those who are initially iron-deficient, suggests the National Institutes of Health (NIH). If you are iron-deficient or think you are at risk for deficiency, the NIH recommends to “minimize this interaction by separating your intake of calcium and iron.”

—özetle diyor ki, demir takviyesini kesinlikle kalsiyumla birlikte alma. magnezyumla da birleştirmesen iyi olur.

bu arada magnezyum ve kalsiyum birlikte iyi çalışırlar, bu ikisini akşam, demiri de sabah almayı düşünebilirsiniz.

yine de en doğrusu doktorunuza danışmak olur.
0
fever
(22.10.21)
Tüm cevaplarınız için teşekkür ederim. Doktor Ferro Sanol Duodenal verdi, 1 kutu kullan değerlerini tekrar ölçtür dedi gönderdi. Devlet hastanesi olduğu için ilgi sıfır. Diyorum Hemoglobin değerim çok yüksek. Ferritin değerim düşük diye demir ilacı kullanınca bu sefer Hemoglobin daha da yükselmeyecek mi diyorum, birşey olmaz yükselmez dedi bu kadar... =) Bu konu kafamda hala soru işareti. Uzman arkadaşlar varsa aramızda lütfen yazsın...
0
🌸CeLL-MaN
(22.10.21)
demir depolanıyor işte ferritin ile. hemoglobin yükselmeyecek, ferritin olarak depolanacak.
0
adivar
(22.10.21)
1 kutu kullanalım bakalım ne tepki verecek vücut.
0
🌸CeLL-MaN
(23.10.21)
(5)

koltuk kumaşı alsak...

hooiken
merhaba,koltuğun kumaşları biraz zarar gördü, değişse iyi olur.koltuk almaktansa, kumaşı değiştirelim diyoruz ama biz sipariş versek koltuğa dikebilir miyiz? nasıl oluyor o işler? döşemeci de baya para alır gibi geliyor çünkü...
merhaba,

koltuğun kumaşları biraz zarar gördü, değişse iyi olur.

koltuk almaktansa, kumaşı değiştirelim diyoruz ama biz sipariş versek koltuğa dikebilir miyiz? nasıl oluyor o işler? döşemeci de baya para alır gibi geliyor çünkü...
0
hooiken
(19.10.21)
döşeme yapmak çok zahmetli ve masraflı bir iş, eğer koltuklar sizin için çok önemli değilse değiştirmek daha ucuza bile gelebilir. çünkü kumaşlar da çok pahalandı.

ve kesinlikle döşemeyi kendiniz yapamazsınız, çöp olur koltuklar, denemenizi tavsiye etmem asla.
0
Bu yol nereye gider bilmem ama yürüyorum işte
(19.10.21)
bence sizin yapabileceğiniz bir şey değil. döşemeci gerekir.

yakın zamanda bir 2'li, bir 3'lü koltuk için fiyat aldık, 4600 lira teklif verdiler, nakliye + kumaş + döşeme için.
0
co2s2
(19.10.21)
Geçen sene bu zamanlar 2 tane büyük koltuk, 8 sandalye, 12 tane kırlent denen şeyin kumaşlarını değiştirttik. 4000TL tuttu. Nakliye dahildi, İzmit.
0
pispinti
(19.10.21)
mobilya ahşap ise kumaş alıp döşemeciye yaptırın

suntaysa yenisini alın
0
bir soru sorcam
(19.10.21)
Alacaksanız Vivense'nin sitesine bir bakın.
6 tane örnek seçiyorsunuz, eve gönderiyorlar.
0
dreamnesiac
(19.10.21)
(5)

Psikolojiyle ilgili bir konu

anladespina
Merhabalar. Bir internet sitem var. Psikoloji öğrencisi olduğum için bu sitede psikolojiyle ilgili yazılar paylaşıyorum. Şimdi ise konu sıkıntısı çekiyorum. Sizin "olsa da okusak" dediğiniz bir şeyler var mı?
Merhabalar. Bir internet sitem var. Psikoloji öğrencisi olduğum için bu sitede psikolojiyle ilgili yazılar paylaşıyorum. Şimdi ise konu sıkıntısı çekiyorum. Sizin "olsa da okusak" dediğiniz bir şeyler var mı?
0
anladespina
(19.10.21)
gestalt ı severdim.
evrim psikolojisi de güzeldi.
kuramcılara göre karşılaştırmalı hayat evreleri olabilir. ben erikson'u sevmiştim.
bir de incelemeli tarihteki ilgi çekici psikoloji deneyleri başlığı da güzel olabilir.
0
barankovan
(19.10.21)
şemalar
0
Pertev nail
(19.10.21)
nedense mitomani ilgili tez bile bulamadım yök'ün sitesinde
0
bir soru sorcam
(19.10.21)
İkili ilişkiler her zaman ilgi cekicidir bence.
0
abuzer
(19.10.21)
Narsizm
0
medusa
(19.10.21)
(21)

ne kadar fakirleştiniz?

yazar yazmaz yazan yazar
son 5 yılı baz alalım. hayatınızda neler değişti? neleri kısıyorsunuz?kendimden örnekler verecek olursam:- zara'dan giyinirdim indirimlerini deli gibi takip ederdim. artık mail listesinden bile çıktım. lcw'den giyiniyorum. (ki lcw bile gayet pahalı)- kafama her estiğinde kaju-antep alır yerdim. şimd
son 5 yılı baz alalım. hayatınızda neler değişti? neleri kısıyorsunuz?

kendimden örnekler verecek olursam:

- zara'dan giyinirdim indirimlerini deli gibi takip ederdim. artık mail listesinden bile çıktım. lcw'den giyiniyorum. (ki lcw bile gayet pahalı)

- kafama her estiğinde kaju-antep alır yerdim. şimdi ayda 1 kez ancak alabiliyorum.

- protein tozu almayı bırakalı seneler oldu.

- 4 senedir aynı telefonu kullanıyorum. yeni çıkan telefonları takip bile etmiyorum. nasıl olsa alamayacağım.

- getiryemekteki indirimler hariç yemek söylemiyorum.

- aburcubur işlerini mininmuma indirdim.

- konserlere gitmiyorum.

- eşimle tenise giderdik her hafta. şimdi ayda 1 belki gidiyoruz.

e, 32, kamu çalışanı.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(18.10.21)
Artık barda vs bira içmiyorum. Evde ya da sahilde içiyorum genelde.
Telefonumun bilgisayarımın bozulmasından korkuyorum. iphone 6s ilk çıktığı hafta almıştım, korkmadan kılıfsız kullanırdım o zamanlar. Teknolojik alet pahalılığı beni kılıfa zorluyor.
Protein tozu ben de almıyorum.
0
mg3929
(18.10.21)
-telefonum 3 yıllık huawei
-dışarıda yemek hemen hemen yok
-balık ve k. eti daha az yiyorum
-kahvemi evde yapıyorum
-kuruyemiş sadece çekirdek alabiliyorum.. fındık fıstık vs.. çok çok nadir.
-çoğu gıda ve temizlik ürünlerinde daha uygun marka değişimi veya kg azaltımı yaptık.
-yılda 1 veya 2 kıyafet alışverişi
-otomobili çok uzak yerler ve alışveriş dışında kullanmıyoruz
-neredeyse bütün alışverişi internetten ucuz ve kampanyalı ürün arayarak yapıyorum
-tatile bu sene gitmedim
-konser yok.. spotify alırdım onu iptal ettim.

anında aklıma gelenler.. düşündükçe liste uzar elbette
0
jepa
(18.10.21)
Üniversite öğrencisiyken daha rahat harcama yapıyordum. Söyleyeceğim tek şey bu.
0
dissendium
(18.10.21)
Elektroniği sık takip eder, sık değiştirirdim.
Şimdi amaan bunların da hızına yetişilmiyor, bunlar hep kapitalizmin oyunları, kaptırmamak lazım.. moduna geçtim.

Aliexpress'ten çok sık alışveriş yapardım. Artık siteyi ziyaret bile etmiyorum.

Marka kıyafetleri düşünmeden alırdım, şimdi fiyat/performansı yüksek aynı işi karşılayabilecek ürünler araştırıyorum günlerce.

Benzini dert ederdim, arabayı sattım dertten kurtuldum. Allah muhafaza şuan aracım olduğunu düşünemiyordum.
0
ananiyimioguz
(18.10.21)
5 yıl önceki dolar kuru farkı katında fakirleştim
0
bir soru sorcam
(18.10.21)
- zara olayını ben de bıraktım çok uçtu fiyatlar. indirimden basic tshirt ve sweatshirt görünce alıyorum. pantolon olayını da amazondan jj kot stoklamıştım beni 3-4 yıl götürür.

- cola falan az alırdım şimdi hiç almıyorum. su en sağlıklısı moduna girdim :)

- kıyma falan kasaptan çektirirdim kuzu dana karışık. şimdi carfurdan dana döşten çektiriyorum en uygunu.

- arabaya aksesuar falan almaya çok hevesliydim şimdi kuruş masraf etmiyorum.

-mercedes c180 almaya 2 sene önce maddi olarak yaklaşmıştım şimdi rüyamda görürürm.

- ürünleri sıfır alacakken ulan dur letgoda vardır belki diyorum.

- iphone 6s telefonum var 4 yıl oldu. değiştirirsem ikinci el iphone 8 falan alırım diye düşünüyorum.

- iphone watch, airpods falan almak istiyordum şimdi kablolu kulaklığa devam. ne gerek var, ikisi de iş görüyor :)
0
xrated
(18.10.21)
2015 araliktaki maasim(ilk isim diyebiliriz) 2bin dolardi. her yil defalarca yurt ici gezi ve birkac kez yurt disi gezi yapabiliyordum. su anda o sirkette 6 yil tecrubelilere ( ben de orda dursam oyle olacaktim) 1500 dolar civarinda veriyorlar.

yukselip tecrubelenmeye ragmen alim gucu azaldi... yurt disi gezileri gittikce zorlasti, eskiden bim-a101'e girmeyenler de oralara girmeye basladilar.
0
fakyoras
(18.10.21)
Elektrikten tasarruf etmeye çalışıyorum.
Sık sık giysi alırdım. Şimdi bakmıyorum bile. Yeterince varken de keyif için alırdım.
Market alışverişini düşünmeden yapabiliyordum. Şimdi en acil ne ise, onları alıp çıkıyorum.
0
pro9it9is9
(18.10.21)
- sıfır araba, telefon, bilgisayar alabilirken şu an alamıyorum.
- markette para harcarken bin defa düşünüyorum.
- yurtdışı hayal oldu, storylerden bakıyoruz işte.
- para biriktiremiyorum.

bizi bu hale getirenlere teşekkür eder, daha çok yemelerini rica ederim.
0
scudman1
(18.10.21)
aynı güçte en üst seviye laptopa bakarken şimdi
aynı güçte en alt seviye laptopa bakıyorum.
0
duyurukullanıcısı
(18.10.21)
Aslında hepimiz aynı durumdayız yazdıkların üç aşağı beş yukarı ortak

Eskiden teknoloji haberlerini takip ederdim şu an içimden o bile gelmiyor

Markette temel gıda dışında bir şey alırken bile - örneğin sos, turşu vs- bunu almalı mıyım diye ister istemez arada kalıyorum
0
freebird5406_2
(18.10.21)
*En az haftada bir etkinliğe giderdim.
*Ayda bir belki.

*Kuaföre daha çok giderdim, saç ördürmeye bile uğrardım.
*Ayda bir kaş aldırmaya gidiyorum sadece.

*Sık sık dışarıdan yemek söylerdim.
*Telefondaki uygulamaları temizledim. Bazen iş yerine getir kampanyalarından söylüyorum o kadar.

*Ayda birkaç kez dışarıda kahvaltı yapardım.
*Ne yazacağımı bile bilemedim. En son kardeşim ısmarlayacak diye gitmiştim kaç zaman önce.

*En az haftada bir akşam bir mekanda oturur bir şeyler içerdim.
*İçeceğimi ve sandalyemi alıp sahile gitmeye başladım.

*Eskiden çok kıyafet alırdım gerekli gereksiz.
*Artık ihtiyaç dışı bir şey almıyorum ama ihtiyaç olanı da almak için bazı şeylerden feragat etmem gerekiyor maalesef.

-Aylık sabit giderlerimin kalitesi günden güne düşüyor. Zam geldikçe bir alt markaya düşe düşe sonunda nereye varacağımı bilmiyorum.
-Yıllık üyelik süreleri biten uygulamaları yenilemiyorum.

Aklıma geldikçe eklerim şimdilik aklıma gelenler bunlar.
0
mutekebbir
(18.10.21)
5 sene önce üniversiteydim, burs alıyordum ve bir öğrenciye göre oldukça güzel geçiniyordum. şu an işsizim sıfır gelirle evden dışarı adım atmıyorum.
0
candide
(18.10.21)
Dışarda arkadaşlarla hiç düşunmeden biralar, tekilalar içerdik; şimdi bütün içmeli aktiviteler eve döndü.

Yurtdışı tatili her sene mutlaka planlanır ve gidilirdi; geçen seneden beri ailemin yaşadığı ülke hariç hicbir yere gitmedim ki ona da zorunluluktan gidiyorum.

Konser, tiyatro, sinema biletleri hiç düşünmeden alınırdı şimdi değer mi ki gitmeye diye dusune düşüne hareket ediyoruz.

Değişik ülkelerden gelen yemek sosları ithal çikolatalar vs gibi şeyleri almayı çok severdik; o reyonlarin önünden gecmiyoruz artık.

Her ay giysiler birkaç parça giysi, bakım ürünleri vs hep alırdım şimdi ihtiyacım yoksa almıyorum. Eşimin de elektronik eşyalara zaafı var, aliexpress size çalışıyor diye dalga gecerlerdi, geçen gün bakmış en son bir sene önce yeni bir şey almış.


Bir de düşününce hatırladım şimdi; parfümün 1200 lira olmuş. Söyleyeceklerim bu kadar.
0
fraise
(18.10.21)
Sadece alisveris yaparken kufur ediyorum, onun disinda daha da zenginlestim.
Herkes 2013-2018 arasi cilginca harcarken ben biriktiriyordum simdi sulalem raad.

Bak ama yegene araba alacaktim bu paraya araba mi olur lan manuel kullanmayi ogren dedim almadim, bu olcekte fakirlestim.
0
divit
(18.10.21)
6 sene önce bir maaşımla o zaman için en baba macbook'u almıştım, şimdi ise maaşımla en düşük özellikli macbook'u alamadığımı fark edip var olanın bataryasını falan değiştirme planları yapıyorum.
0
BuddyGuy
(18.10.21)
- hobi namina bir sey kalmadi. Ki cok ciddi paralar harcardim. (Lego'nun sitesine girmeyeli, plak bakmayali, elektronik almayali 2 seneyi gecmistir).

- eksisozluk'teki lego whatsapp grubuna son 1 yildir mesaj dahi atilmiyor :) (kimisi pilot, kimisi muhendis bu arkadaslarin. Setlerini satip birakanlar oldu)

- 2 sene once almayi dusundugum arabalari su an 3 aile bir araya gelsek zor aliriz.

- marketten falan kismadik ama her kasadan geciste vay mk diyorum.

- disarda mekana gitme olayi cok cok azaldi. (Pandemi etkisi de var biraz)

- eskiden biletix'ten sadece guzel etkinliklere bakardik, simdi en tirt konser 300 kagit olmus. 2 kisi gitsen yedin ictin otopark vs 700 800 harcayip donuyorsun. Gitmemeyi yegliyoruz genelde.

Aslinda tek tek saymaya bile gerek yok, her turlu etkisini herkes hissediyor artik.
0
brkylmz
(18.10.21)
siyasal islam ve hayatsız yaşlılar yüzünden hiçbirşey yapamıyoruz. yaşarken öldürdüler.
0
ayseee
(18.10.21)
Cok şey değişti.
Bayagidir yurtdisina çıkmıyorum öncelikle, en onemli fsrk bu. Genel olarak yurticijde de eskisi kadar gezmiyorum.
Disaridan yeme ciddi oranda azaldi.
Et yemeyi azalttim ki en büyük keyfimdir et. Kafama estikçe gider et yerdim disarida, her kafama estiğinde yemiyorum artik.

Marka giymeyi bırakali cok oldu, ayni sey bende de var. Lcw DeFacto mağazalarina hiç girmezdim, kalitesiz buluyordum hic bakmıyordum bile. Artık bakiyirum boyle uygun fiyatlı markalara.

Hobilerime eskisi kadar para harcayamiyorum. Lazım olan malzeme oldugunda gider fazla fszla alırdım, şimdi erteliyorum cogu hobi malzemesini.

Sacim icin kullandigim urunler vardi, bszilarini artik almiyirum ya da cok daha nadir kullaniyirum.

Cok konsere giderdik, artık nadir gidiyoruz.

Kısacası keyfi seylere zevklere ayirdigim pay ciddi oranda azaldi, bir coguba hiç pay kalmadi. Genel olarak mecburi şeylere ve onun dışında yemeğe harciyirum anca. Bogazdan çok da kesemiyorum ama digerlerinde ciddi sekilde kısıtlamaya gittim.

Eskisine baktigimda bok gibi hayat yasiyorum su an ama farkidna değilim. Bildigin fakir olmusum.
0
stavro
(19.10.21)
-Çeşit çeşit peyniri eksik etmezdim. Eski kaşar, örgü, dil, isli peynir severim. Şimdi nerde indirimli bulursam düz ezine vs. alıp geçiyorum.

Sırf beğendiğim için yeni ayakkabı, mont, bere alırdım her yıl. Şu an yıprana kadar aynı kıyafetlerle devam diyorum.

Yeni kozmetik ürünleri denemeyi seviyorum. Ama artık bildiğim kalitesinden emin olduğum ürünleri stok yapıp macera aramıyorum.

İş yerinde arkadaşlarıma çay, kahve vs bol bol ısmarlardım. Şimdi ne gidip virüs riski alıyorum ne de bişey ısmarlıyorum.

Sıvı deterjandan toz deterjana geçtim baya ekonomikmiş.

Böyle böyle pinti olucam zorla.
0
buzbebek
(19.10.21)
Tatil, konser vs aklımın ucundan geçmez. 5 yıl önce günü birlik bile uçakla bi yere gidip gezip geliyordum.

Arabamı bi daha değişemem.
Ev sahibi çıkarırsa 4 5 binlik bi kirayı asla ödeyemem o kadar kazancım yok.

Sigortamı ödeyemiyorum

2 yıldır gözlük ihtiyacım var, camını değişemedim. 5 yıl önce lens kullanıyordum

5 yıl önce haftada 3 kez kuaföre giderdim. Saçımı evde boyayıp kendim kesiyorum şu an.
0
photo85
(20.10.21)
(2)

mitomani - yalan - maniplasyon - bilgi saklama

bir soru sorcam
usta bir yalancının gerçek niyetini anlamak mümkün müdür, nasıldırhiç kendini düzelten gördünüz mü
usta bir yalancının gerçek niyetini anlamak mümkün müdür, nasıldır

hiç kendini düzelten gördünüz mü
0
bir soru sorcam
(18.10.21)
Sosyopat, narsist vs... olup yalan soylemek bir sey, mitoman olmak baska bir sey.

Tanidigim mitomanlarin ikisi de oldukca kontrolsuz, ihtiyaci olmasa dahi yalan soyleyen, biraz daha kontrollu yalan soylese kurtulabilecekken duramadiklari icin genelde yakalanan insanlar. Kotu niyetli olmadiklari dusunuldugu icin insanlar ya tahammul ediyorlar, ya da edemeyip onlardan uzaklasiyorlar.

Usta yalanci/manipulator dedigimiz insanlar genelde narsist ve/veya sosyopat oluyor.
0
cleric
(19.10.21)
bu durumların aynı anda görülmesi de mümkündür sanırım
hem çıkarsız yalanlar
hem başını beladan kurtarmak için yalan söylemek
hem de manipülasyon yapmak

peki bunlar şerefsiz mi yoksa beyinlerinde bir hata mı var
0
🌸bir soru sorcam
(20.10.21)
(5)

bankalar ev kredisinden nasıl kazanıyor

bir soru sorcam
10 sene için konuşalımx verip 2x geri alıyor döviz olarak düşünürsek 2010-2020dolar 6xaltın 8xeuro 5xyanlış bilmiyorsam banka elindekinin ~12 katı kredi dağıtabiliyorevi satan, parasını bankada tutacak diye bi şey yokbu durum için başlığın cevabı nedir
10 sene için konuşalım
x verip 2x geri alıyor
döviz olarak düşünürsek
2010-2020

dolar 6x
altın 8x
euro 5x


yanlış bilmiyorsam banka elindekinin ~12 katı kredi dağıtabiliyor

evi satan, parasını bankada tutacak diye bi şey yok

bu durum için başlığın cevabı nedir
0
bir soru sorcam
(14.10.21)
Herkes parasini cekmez, banka ve devlet engeller bunu.
Yunanistan kac sene gunde 60 euro ustu nakit para vermedi.

Banka alehine bir durum gelisirse kredileri geri cagirir, krediyi odeyemeyenin evine cokup satar.
Devletler bankalar tarafindan yonetildigi icin bankalar kendi istemedikce batmaz.
0
divit
(14.10.21)
herkes bankadan parasını çekemez. bunu bir açıklığa kavuşturalım ilk olarak. devlet izin vermez arkadaşın dediği gibi. bu riskle zaten bankacılık diye bir şey hiç olmazdı. evini satan herkes bankaya para yatırmaz ama ev parasını yastık altında da tutmaz. o parayla gider araba satın alır, arabasını satan adam gelir parasını bankaya yatırır. para bir şekilde bankaya gelir yani :) zaten kayıt dışı bitcoin vs. işlerine devletlerin soğuk bakmasının nedeni de bu biraz. çünkü para sistemde kalmıyor, alakasız bir ülkede bambaşka bir bankanın kasasında duruyor. herkes parasını çekmeye kalkarsa ne olur? herkesin parasını çekmesine sınırlama koyulur. arkadaşın da dediği gibi günlük 10 lira çekebilirsin dersin olur biter. devlet bunu yapma yetkine sahiptir.


ev kredisi için ise banka sana elindeki parayı vermiyor tam olarak aslında. o da gidip merkez bankasından borç alıyor. merkez bankasından 10 lirayı 11 liraya alıp sana 12 liraya satıyor. aradaki 1 lirayı da kazanıyor. merkez bankası da parayı yurtdışından döviz alıp satarak, faizli mevduat sağlayarak topluyor.

bankanın kredi vermesi senin kazanımlarını 10 yıl boyunca bankaya vermen demek, bankanın da o paraları çeşitli yatırım enstürümanlarında kullanması demek. eğer kredi vermezse bir ev kadar meblağı, yani sende esasen olmayan parayı bankaya yatırmana ikna edemez.

olay şu: merkez bankası açıklıyor diyor ki benden 10 lirayı 12 liraya satın alabilirsiniz taksitle. sen de bankaya gidiyorsun ben ev alacağım diye. o da diyor ki 10 liraya ev alacaksan senden 15 lira alırım taksitle. 3 lirayı da cebime atarım vs. vs.

kredi olmazsa ve insanlar sadece ellerindeki paralarla alışveriş yaparsa pazar küçülür. pazar küçülürse üretim de küçülür. üretim küçülürse işsizlik oluşur. işsizlik oluşursa... bankalar bu yüzden vardır.

kısacası kredi bizi normalde 10 yıl sonra biriktirip belki alabileceğimiz bir şeyi şimdi almak için ikna etme biçimidir. bu sayede paramızı yastık altında değil de piyasada alım satım yaparak değerlendiririz.
0
syozkn
(14.10.21)
Türkiye'de yönetmelikleri bilmiyorum ama sizin örneğiniz üzerinden, bankalar uzun dönemde alacakları o 2x krediyi paket yapıp 1.8x'e satıp kısa dönemde paraya çevirebiliyor.
0
archmage mahmut
(14.10.21)
sendikasyon kredisi alır.
0
co2s2
(14.10.21)
"olay şu: merkez bankası açıklıyor diyor ki benden 10 lirayı 12 liraya satın alabilirsiniz taksitle. sen de bankaya gidiyorsun ben ev alacağım diye."

anladım, bu şekilde mümkün

herkes parasını çekeri bilgi olarak yazmıştım, akışı bozmuş, konu dağılmasın diye sildim.
0
🌸bir soru sorcam
(14.10.21)
(4)

çalışma hayatım

8832ch78
e-devletin çıkardığı çalışma hayatım uygulamasında prim gününü doldurduk diyelim.bir de 25 yıl sigortalılık süresi var.25 yıl sigortalık süresi doldurduktan sonra çalışmaya devam edersek emekli olduğumuzda alacağımız emekli maaşı düşer mi.yani 25 yıl olan sigortalılık süresini doldurunca çalışmamak
e-devletin çıkardığı çalışma hayatım uygulamasında prim gününü doldurduk diyelim.

bir de 25 yıl sigortalılık süresi var.25 yıl sigortalık süresi doldurduktan sonra çalışmaya devam edersek emekli olduğumuzda alacağımız emekli maaşı düşer mi.
yani 25 yıl olan sigortalılık süresini doldurunca çalışmamak mı lazım.
0
8832ch78
(14.10.21)
hayır; aksine aratabilir.
ancak türkiyedeyiz. 10 sene sonra bütün bunlar geçersiz de olabilir.
25 seneyi doldurun, sonra bi bakarsınız.
0
rewlack
(14.10.21)
eğer 2008 yılından önce prim ödediyseniz dediğiniz gibi 25 yılda sonra çalısırsanız emekli maaşınız düşer.
2008 yılından önce ödenen primlerin payı daha yüksekti. 2008 yılından sonrakilerin payı daha düşük oldugu için ödenen her prim ortalamayı düşürüyor.
0
dafuq
(14.10.21)
düşüyor tabi artıyor diyen arkadaş nasıl bir sallama öyle o.
0
ayseee
(14.10.21)
2008'den önce maaş baya düşükse biraz daha çalışmak mantıklı olur sanki
0
bir soru sorcam
(14.10.21)
(6)

evde lahmacun

allanpoe
ic harci degilde hamuru evde yapip guzel olan var mi? ya cok kitir oluyor ya da sert oluyor. yumusak sarabilecegim boyle bi lahmacun tarifi var mi? nasil pisiriyorsunuz. firin / tava vs
ic harci degilde hamuru evde yapip guzel olan var mi? ya cok kitir oluyor ya da sert oluyor. yumusak sarabilecegim boyle bi lahmacun tarifi var mi? nasil pisiriyorsunuz. firin / tava vs
0
allanpoe
(12.10.21)
pandeminin ilk zamanları ben de denedim evde. senelerdir lahmacunculara "kıymayı az koyuyorlar yeaa" diye sitem ettiğim için biraz fazla koymuştum. Sen kıvamında koy. Bir de fırınım olmadığı için tavada yaptım ama yine de güzeldi 4 tane bükmüştüm. ama harç miktarı önemli, bir de sulu olmasın fazla harcın.
0
duster
(12.10.21)
instagramda @ariferdogann diye bi genç var evde bir sürü güzel yemek yapıyor lahmacun da vardı bi bakın isterseniz.
0
dakota
(12.10.21)
Harcı sulu bırakmayı deneyebilirsiniz. Onun nemiyle kurumayabilir.
0
baal
(12.10.21)
hamurunu da evde yap ama yakındaki bir fırına ver pişirsin mis gibi olur
zaten tekrar ısıtıp iyice çıtır yapıp yiyince daha lezzetli
0
bir soru sorcam
(12.10.21)
ben yapıyorum çok güzel oluyor.

içi zaten son derece basit, hamuru da mayasız tuzlu hamur.

açıyorsun, üstüne malzemesini koyup kızgın tavada önce kapaklı 5 dakka sonra kapaksız 5 dakka pişiriyorsun. hatta çoğu zaman 3 dakikada pişiyor.

masada açıp harcını üstüne sürmeden önce, yağlı kağıt üzerine koyuyorum, sonra harcını koyuyorum, tavaya koyması da kolay oluyor.

dışardakienden daha güzel oluyor bana göre. dışarda ne zaman lahmacun yesem yarım saat sonra motor bozuluyor, evde böyle bir sorunla karşılaşmadım hiç.

hamurun kıvamı önemli cıvık olursa olmaz ama katı yaparsan bu sefer de ince açamazsın.

annem bile şaşırdı görünce, bildiğin sanki taşfırında olmuş gibi oluyor. ben de çok şaşırmıştım, ulan yıllardır niye denememişim diye hayıflandım.

harcın da özelliği şu, normal lahmacun kıymasını macun kıvamına gelinceye kadar çektiklerini düşünüyorum, normal çekilmiş kıyma topaklaşıyor ama tadına olumsuz bir etkisi yok.

maydanoz, ve kapya biber muhakkak elle doğranmalı, eğer robotla çekersen hüsran olur.

geri kalan soğan domates falan robotta çekiliyor. harcın kıvamı da önemli, ne çok kuru olması lazım ne çok sulu, suyunu içine koyduğun domates miktarı ile ayarlayabilirsin.
0
killerbee
(12.10.21)
bence olmuyor. denedim ama ı ıh uğraştığına değmez.
0
floydian
(12.10.21)
(4)

Uzun yıllar sonra yeniden denk gelinen karşı cinsle sohbette konu açmaca

Berck
Çok uzun yıllardır irtibatımız kesilmişti. Bir şekilde sosyal medyadan yeniden denk geldik. Mesaj attım, döndü. Şu an konuşuyoruz.Birbirimize yeniden denk geldikten sonra aramız sıcak kalsın istiyorum, bir noktaya kadar da sohbet gayet sıcak gitti ama bu kadar senenin kopukluğundan sonra şu an konuş
Çok uzun yıllardır irtibatımız kesilmişti. Bir şekilde sosyal medyadan yeniden denk geldik. Mesaj attım, döndü. Şu an konuşuyoruz.

Birbirimize yeniden denk geldikten sonra aramız sıcak kalsın istiyorum, bir noktaya kadar da sohbet gayet sıcak gitti ama bu kadar senenin kopukluğundan sonra şu an konuşacak mevzu gelmiyor aklıma.

Eğitim hayatlarımızdan/ne okuduğumuzdan konuştuk, mevcut iş hayatlarımızdan konuştuk, şu an nerede yaşadığımızdan konuştuk. An itibariyle sohbette ufak bir tıkanma durumu söz konusu, aklıma konu gelmiyor.

Allah'ını seven üzerime genel anlamda işe yarar bir konuşma mevzusu atsın :/
0
Berck
(12.10.21)
hadi buluşalım mevzusunun açılma zamanı gelmiş işte.
0
lazpalle
(12.10.21)
muhabbet ettikçe muhabbet edecek konuların artması lazım
öte yandan günde 16 saat kimse konuşamaz
sigortasız işçi çalıştıran işverenler bile haftada 1 gün izin veriyor
yani konuşulmayan günler olabilir

kahve içerken de konuşma yürümüyorsa vazgeçmek lazım
0
bir soru sorcam
(12.10.21)
günümüzden goygoy konularla ilgili şeyler gönder.
0
selam
(12.10.21)
Hadi buluşalım +1

Sohbetin bitmesiyle alakası yok, bu yola girilmişse bir an önce buluşup vibe check yapmak lazım.
0
Bruce
(12.10.21)
(4)

Yakıt tüketimi + araba sağlığı

kaptan maydanoz
İş ile ev arası 9 km. Ama en kısa yoldan gidince 40 45 dk sürüyor çok trafik olduğu için. Yine 40 45 dk süren alternatif yol var, trafik olmuyor ama 30 km galiba. Sürekli dur kalk yapıp debriyaja basmadigim için ikinci yol daha mantıklı dimi?
İş ile ev arası 9 km. Ama en kısa yoldan gidince 40 45 dk sürüyor çok trafik olduğu için. Yine 40 45 dk süren alternatif yol var, trafik olmuyor ama 30 km galiba. Sürekli dur kalk yapıp debriyaja basmadigim için ikinci yol daha mantıklı dimi?
0
kaptan maydanoz
(12.10.21)
Bu tamamen sürüşe ve trafik durumuna bağlı.

9 km'lik yolda ortalama tüketime bakarsın, 30 km'lik yola göre 3,3 kattan daha fazla ise 30 km daha mantıklı olur yakıt açısından.

Baskı balata açısından bakarsak tabii ki 30 km daha mantıklı.
0
himmet dayi
(12.10.21)
30 km'lik yol: Sıfır trafik ve fazla trafik ışığı yoksa daha az yorucu olur, o da 40 dk sürdüğüne göre hızlı gitmediğin için yolda fazla yormaz
diğer türlü dur kalk trafik dizleri yoruyor

yoğun trafikte 7,25 litre
diğer yola 3,75 litre diyelim

1.de 0,65 litre yakarsın
2.de 1,1 lt yakarsın

ayda 70 lira daha fazla ödersin

--
benim similasyonda 14km 45 dk vs 20 km 25 dk
tercih yapmak daha kolay
0
bir soru sorcam
(12.10.21)
Baskı balata işini öyle düşünmek anlamsız. Arabanın debriyaj baskı ve balatası belki 10 senede bir değişiyor.

Fren balatası da her sene veya 10 bin km'de bir. Kaldı ki fren balatası periyodik bakımın bir parçası ve ucuz/kolay bir işlem. Bu durumda bunları o yola göre gözetmek anlamsız yakıta ödenen paranın yanında.
0
bana kedicik derdi
(12.10.21)
fren balatasını her bakımda değiştiren servisin canı para kazanmak istiyordur

sürücü: bütün trafik ışıklarına 100km/h ile gelip frene asılmıyorsa
0
bir soru sorcam
(12.10.21)
(10)

arabanın suyu, yağı bittiğini nereden anlayabilirim?

ayseee
ikaz lambası yanıyor mu arabanın suyu, yağı bitti, lastik inik şeklinde bir yazı yazar mı ekranda acaba?birde lastik indiğinde benzinciden şişiriliyormuş o ücretli mi o işi kim yapıyor?
ikaz lambası yanıyor mu arabanın suyu, yağı bitti, lastik inik şeklinde bir yazı yazar mı ekranda acaba?

birde lastik indiğinde benzinciden şişiriliyormuş o ücretli mi o işi kim yapıyor?
0
ayseee
(11.10.21)
kendin şişirebilirsin, ya da çalışan çocuk varsa söylersin yapar biraz ateşlersin :) ücret yok benzincide bir kenarda dik duran dikdörtgen kutucuk işte, hava hortumu ve su hortumu var. ekrandan basıncı seçip takıyorsun.

yeni arabalarda lastik basıncı düşünce uyarı veriyor, diğerlerine de verir herhalde. bakım yaptırınca düzenli olarak ben pek dert etmiyorum onları 10 yıllık arabada bile. cam suyu bitince de bir şey fışkırmıyor oradan anlarsın :)
0
passion rules the game
(11.10.21)
yağa lastiğe uyarı verir. suya uyarı vermez. bitince anlarsın zaten onu. yağ kaçağı yoksa senelik bakım yaptığın sürece yağ da sorun çıkarmaz.

arabanın ideal basınç değerlerini öğrenip benzincide kendin şişirebilirsin. uğraşamam diyorsan lastikçiye git 5 tl versen yeter.
0
jelly bear
(11.10.21)
Arabaya göre değişir onlar. Ayrıca bu uyarı özellikleri için tüm arabaların klavuzunda bu özelliklere güvenmeyin esas takibi siz yapmalısınız yazar.

Sonuçta dandik sensörler ölçüyor. Kendiniz takip edeceksiniz.

Yap için bakım sonrası her 1000 köde bir yağ çubuğunu, en az haftada bir yedek su deposunu, aklınıza geldikçe de lastikleri kontrol edeceksiniz.

Arabada dijitale gğven olmaz.
0
goklerdengelenkarar
(11.10.21)
Bunlari surucu kursunda ogrenmis olman gerekiyordu.

Yag bittigini yag cubugunu kontrol ederek, suyu dedigin de radyator suyu ayri, silecek suyu ayri, onlarin da haznelerine bakarak anlayabilirsin.

Lastigin indigini de arabaya binmeden lastiklere saga sola bakarak gorebilirsin. Bunlarin hicbirini kendin yapmak zorunda degilsin ama zamanla ogrenirsin basit seyler.

Yag cubugu nerde, silecek haznesi nerde, radyator haznesi nerde diye soracak durumdaysan gecmis olsun bunlari ogretmeleri gerekiyor.
0
bana kedicik derdi
(11.10.21)
Lastik için konuşuyorum, o sensörler öyle hassas sensörler değil yani azıcık inse araba uyarı vermez lastik komple inince uyarı verir
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(11.10.21)
Ben ehliyeti alırken (sene 2008) kimse bana araba ile teknik bilgi vermedi, ilk yardım, trafik işaretleri vs. gösterildi sonrasında kendi kendime öğrendim. Kitapçık varsa aç onu yoksa kullanıcı el kitabı PDF olarak internette vardır.
Hiç bulamazsan YouTube var.
0
Uncle Sam
(11.10.21)
Yanınızda biri ile bir günü bunları öğrenmeye ayırırsanız daha iyi olur . Lastiği şişirmeden önce standart basınç değerini öğrenin sonra o değere göre akaryakıt istasyonundanki cihazdan o basınç seviyesini ayarlayıp şişirin. Ücretsizdir. Yeterli basınca geldiğinde (dijtal ekranlı olanlar) sesli uyarı verir.

Yağ için de çubuktaki belli bir seviye vardır her daim o civarda olması gerekiyor. Yap zaten öyle kolay kolay benzin/mazot gibi azalmaz. Motor içindeki mekanik aksamların hareketini düzenler.
Yağ değişimi,senelik bakım gibi normal şartlarda azalsından dolayı değildir bir nevi tazelemedir sadece.

@milletin efendisi olmaya gelen adam
Lastik belli bir değerin altına düştüğünde tamamen inmese dahi bazı araçlar uyarı veriyor. Soğuk havalarda bu daha belirgin olur.
0
Erva
(11.10.21)
Amma çok hatalı bilgi verilmiş. Bi toparlamak lazım bunları;

- Şimdi ilk olarak lastik: Aracın sol kapı içinde veya benzin deposunun kapağında lastik basınçları yer alır. Örneğin: shield.com.tr
Bu örneğe göre her iki lastiğe de 33 psi hava basılması gerekir. Her benzincide hava ünitesi olur. Ayarı 33'e getirip yandaki zımbırtıyı 'END' yazıp ötene kadar lastiklerin subaplarına tutacaksın. İlk kez yaparken benzinlikte çalışan görevlilerden yardım istersin. Sonra kendin de yaparsın. Zor bir şey değil. Araçtaki basınç göstergesi sadece tamamen inen lastiği değil, sıfırlandığı değere göre %25 düşüş yaşarsa uyarır. Örneğin 32'de basınç sensörünü Set tuşu ile sıfırladınız. 24'ün altına düşerse ikaz lambası yanar.

- Yağ: Bakımını zamanında yaparsan kontrol etmene gerek yok. Ama kontrol edeceksen de dikkat etmen gereken şeyler var. İlk olarak aracı çalıştırmadan veya motor durduktan en az yarım saat sonra, araç düz bir zemindeyken kontrol edilir. Yağın kartere akması gerekir doğru sonuç için. Şartlar uygunsa kaputu açıp yağ seviye çubuğu çekilir ve ilk olarak üstünde biriken yağ silinir. Sonra çubuk tekrar tam olarak yerine takılır. Tekrar çekilip bakıldığında şu görselde 1 ile 4 arasındaysa seviye normaldir:
www.sorucozumleri.net
1'e yakınsa yağ azalmış demektir. Eklemekte fayda var.

Cam suyu: Bunun seviyesini haznesine bakıp göremezsin. Zaten hazne genelde aşağıda gizli olur. Takip etmen gereken bir şey değil. Cama su sıkmak istediğinde su gelmiyorsa suyu fullersin. Bu kadar.

Soğutma suyu kaputun altında genelde solda görünür bir haznenin içinde olur. Şu görselde solda sarımsı renkteki hazne: parkers-images.bauersecure.com
Yine araç çalışmıyor iken kontrol edilir. Haznenin üstünde max-min diye 2 çizgi olur. Onun arasında olması gerekir. Bazı araçlar bu su eksik ise hem ışıklı hem de sesli uyarı verir. Aracın devirdaim sisteminde bir sorun ya da kaçak yoksa kendi kendine tükenen bir şey değil. Ama ayda bir kontrol etmekte fayda var. Bu su minimumun altına indi diye araç hemen bozulmaz. Sadece dikkat etmekte fayda var. Çok kısa süreli olarak bu su olmadan da çalışır. Ama buna güvenip susuz çalıştırmayın tabii.
0
himmet dayi
(11.10.21)
@himmet dayi'nın yazdıklarına ekleyecek bir şey yok, ama cam suyu için ekleme şart.

Cam suyu bazen öye bir anda biter ki, öndeki araçların yerden kaldırdığı çamur camı kaplar ve su bittiği için silemezsin. Rezil bir durumdur, tehlikelidir de.

Bu yüzden bitmesini beklemeden sık kullanıldığı mevsimlerde sık sık kontrol etmek gerekli, hatta ne olur ne olmaz diye bagajda bir tane 1,5 lt su bulundurmak her durum için iyi olur.
0
John Bloor
(12.10.21)
araba 5-10 senelikse
ayda 1 kaputu aç
motor suyu normal seviyede mi kontrol
3-4 ayda bir, benzincide yağa bakalım diye soranlara evet de
0
bir soru sorcam
(12.10.21)
(1)

sürekli dertlerinden bahseden berber

duyurukullanıcısı
ya bir berberim var uzun zamandır gidiyorum. adam iyi. çoğu berberden ayrı bir kategoride zaten kendi kitlesi falan var. iyi yani. ama dükkana her gittiğimde ayrıldığı karısını, göremediği çocuklarını, nafaka cart curt falan maddi zorluklarını falan anlatmaya başlıyor. cidden abartmadan anlatıyor çü
ya bir berberim var uzun zamandır gidiyorum. adam iyi. çoğu berberden ayrı bir kategoride zaten kendi kitlesi falan var. iyi yani.

ama dükkana her gittiğimde ayrıldığı karısını, göremediği çocuklarını, nafaka cart curt falan maddi zorluklarını falan anlatmaya başlıyor. cidden abartmadan anlatıyor çünkü 2-3 yıldır anlatıyor düzenli olarak.

ayda bir kere gittiğimi ve ortalama 40dk traş ettiğini düşünürsek ben hiç bir şey dememe rağmen o ayın özetini 40dk'da geçiyor.

şimdi adam çocuğunu görememiş, üzgün, maddi sıkıntıda ara sıra eski karısının ailesi ile kavgalı falan filan bunları anlatırken bende adama 'abi üstleri şöyle yap' diyemiyorum. adam çocuğunu görmemiş bir aydır.

bazen başka konudan sohbet açıyorum 3 cümle sonra yine kendi gündemine bağlıyor.

ne yapmam lazım? nasıl konu değiştireyim. onun kestiği gibi de kesemiyor millet ama 2-3 yıldır aynı düzen gidiyoruz. sıkıldım.
0
duyurukullanıcısı
(08.10.21)
sadece sana anlatıyorsa
dertleşmek istiyordur, derdiyle ilgili muhabette girersen bu konuyla ilgili anlatacağı şeyler azalır
0
bir soru sorcam
(08.10.21)
(12)

ev boyası için fiyat aldım

sutlu nescafe
100-110m2 ev. alçı çekilip boya yapılacak. 12bin lira dendi. bu bana biraz abartı geldi.normal mi?
100-110m2 ev. alçı çekilip boya yapılacak. 12bin lira dendi. bu bana biraz abartı geldi.
normal mi?
0
sutlu nescafe
(08.10.21)
Komple alçı çekilecekse ciddi bir işçilik olacak bir kere, malzeme dahilse fiyat iyi gibi.

Malzeme hariç sadece işçilikse birilerine daha sormak lazım sanki, nerden baksan 250-300 metrekare alçı - zımpara - boya yapılacak.
0
John Bloor
(08.10.21)
140 metrekare ev için haziran ayında çatlakların tamiri ve full boya için tüm malzemeler dahil 1500 lira para ödedim. Konum İstanbul, Kartal.
0
desdenova34
(08.10.21)
bana abartı geldi. armut.com dan birden fazla teklif alın. teklif verenlerin müşteri yorumlarına göre karar verin.
0
dadasalon
(08.10.21)
alci olayini bilmiyorum ama net 120 m^2 civari evi 4000tl'ye boyattik. ustayi filli boyadan bulduk, guzel de yaptilar. daha ucuz fiyat veren usta da oldu ama yaptigi isi gorduk, bok gibiydi. o yuzden cok da ucuza kacmamak lazim. alci onemli bir de bence, kendi evimizde alcilar cok kotuydu, bardak buyuklugunde parcalar halinde kopup dusen yerleri vardi.
0
lemmiwinks
(08.10.21)
alçı çekilecek olması fiyatı arttırıyor.
0
sizofren06
(08.10.21)
Bu arada evde işsiz biri var ve "ben yaparım lan" gözü karalığında biriyse, alçı çekmek çok da zor değil aslında. İşsiz dememdeki kasıt usta bir haftada yaparsa böyle biri belki 1 ayda ancak bitirir o yüzden.

Birçok asya ülkesi, kuzey batı avrupa ülkesi, eski sovyet blok ülkelerinde vs inşaatlarda kadınlar çalışıyor alçı işinde.

Yani kas gücü gerektiren bir iş değil, ama acemisinde iyi kol yorar orası ayrı.
0
John Bloor
(08.10.21)
daha önce boyalı değilse normal
0
bir soru sorcam
(08.10.21)
12bin çok çok uçuk bir fiyat. Ev inşaat halinde mi?
0
mg3929
(08.10.21)
kendiniz yapın diyenlere katılmıyorum. alçıyı her gün yapmasına rağmen ustası olmayanlar bile beceremiyor. duvarlar dümdüz süper pürüzsüz olsaydı zaten alçı ihtiyacınız olmazdı, demek ki alçı ihtiyacı var. bu da ustalık isteyen bir iş emin olun.

benim önerim alçı çektirmektense hazır panellerden yaptırmanız. bunlar zaten düz oluyor, sadece tüm duvarı ayarlamak gerekiyor birbirine ekleyerek. bunu da kendi başınıza yapabilir misiniz bilmiyorum, tecrübesizseniz zor..
0
her giriste sifresini unutan adam
(08.10.21)
inşaat halinde değil. alçısız olursa 3-5bin lira dedi bir de.
kendi başıma yapmam mümkün değil.
0
🌸sutlu nescafe
(08.10.21)
105 metre kare evime Eylül ayında alçı+saten boya yaptırdım 4400'e bu 12bin nasıl bir fiyat cidden anlayamadım. @dadasalon haklı bence de Armut.com'dan fiyat alın.
0
ifsitifi
(08.10.21)
alçı işi öyle tamirat düzeyindeyse kesinlikle kendiniz yapın. çok basit. bir spatula ve alçı yetiyor. keza boya da öyle. tek seferde beceremezseniz ikinci katı da atarsınız mis gibi olur. 12 bin ne yapıyor hıaa
0
gameofannen
(08.10.21)
(12)

bir çeşit zayiflayamama durumu

sparkle kiddle
Merhaba,Son iki haftadir akşamlari yemek yemiyor sadece salata tüketiyorum. İcinde zeytinyağı ve tuz var bir miktar. maksimum peynir koyuyorum.Bu dönemde gun içinde yediğim şeylere de azami ölçüde dikkat ettim.iki hafta sonunda 1 gr bile vermemişim. Gerçek manada 1 gr bile.Lanet olsun mu?üç yildir f
Merhaba,

Son iki haftadir akşamlari yemek yemiyor sadece salata tüketiyorum. İcinde zeytinyağı ve tuz var bir miktar. maksimum peynir koyuyorum.
Bu dönemde gun içinde yediğim şeylere de azami ölçüde dikkat ettim.
iki hafta sonunda 1 gr bile vermemişim. Gerçek manada 1 gr bile.
Lanet olsun mu?
üç yildir falan da kahvalti yapmıyorum. iyice sinirlendim şimdi.
0
sparkle kiddle
(08.10.21)
süt ve süt ürünleri kilo aldırır.

bırakınca fark edersiniz.
0
janderzel zartanyan
(08.10.21)
akşam salata yerine tek yumurtalı az yaglı omlet ya da menemen tavsiye ederim. çiğ yeşillik beni de zayıflatmıyor
0
delidiyorum
(08.10.21)
akşam ya 1-2 yumurta yiyin ya hafif bir çorba için ya da hiçbir şey yemeyin.
0
blatta hiberna
(08.10.21)
O peynir yagsiz olacak. Yogurt yagsiz olacak. Ya da az yagli. Bak o zaman peyniri maximum koyuyor musun.

Benjm diyetisyen

Ygurtta
Peynirde
Bir de yemehin suyunda asiri yag var demisti.

Bir de ben meyve yemiyorum.
0
Filinta61
(08.10.21)
2 haftada ne olmasını bekliyorsun ki, ne olursa kendini iyi hissedeceksin, yani 50 gram eksik olsan sonuç almış mı olacaksın? Kilo verme işi böyle değil böyle sonuç alamazsın. 2 haftada bir kilo vermiş olsan bile biraz su tutsan yine anlamazsın bunu. Elle tutulur gözle görülür bir sonuç için böyle baştan savma akşam yemek yemiyorum salata yiyorum tipi işleri bırak; kendine proteini karbonhidratı yağı ayarlanmış, toplam aldığın kalorisi belli olan bi planlama yap, ona en az 6 ay uy sonra gel tekrar konuşalım sonuç alıyor musun almıyor musun. Ayrıca şunu ye bunu yeme şu saatte ye bu saatte yeme tipi tavsiyeler çok faydasız kilo vermeyle bunların hiçbir ilgisi yok. Sen toplam kalorine ve makro ayrlarına uyduktan sonra gece 12'de yemek ye ya da ne bileyim yoğurt kazanına düş yine aynı kiloyu verirsin.
0
Zaman Tamircisi
(08.10.21)
Böyle kilo verilmez. Diyetisyen ile görüşün. Size uygun program çıkarır, ona göre yemek yersiniz. Ben tok karnına yemek yiyerek 23 kilo verdim. Gayet de bildiğimiz ev yemekleriyle.
0
himmet dayi
(08.10.21)
arkadaşım aldığın kaloriden fazla harcamazsan zayıflayamazsın ki. hareket etmen lazım. günde 1 saat yürüyüş tempolu.
0
sizofren06
(08.10.21)
sizofren06 aldığı kaloriden fazlasını harcaması için illa yürüyüş yapması mı gerekir yoksa günlük alması gereken toplam kalorinin 250-300 kalori altında kalori alırsa yine aynı şey olmaz mı?
0
Zaman Tamircisi
(08.10.21)
Şeker ile alakalı hipoglisemi gibi bi sağlık problemi yoksa aralıklı oruç programlarını bi araştırmanı öneririm. İnsülin direncini kırmanı sağlar. Bu dediğin şeyleri yapsam ben erirdim cidden. Öğlen yemeği desen hadi her gün abartsan 1000 kalori eder. Salata dediğim şey 300 den 400 den asla fazla kalori değil. Bu bahsettiğin düzende sen 1300 den fazla kalori almıyorsundur. Çok az yemeye başladıysan vücut bazal metabolizmayı yavaşlatıp kendini korumaya alıyor. Belki bu duruma geçmişsindir.

Diyetisyene görünebilirsin. Ama sana 2 3 saatte bir bir şeyler tükettiren diyetisyenlerden arkana bakmadan kaç. Sabah kahvaltısız olmaz diyen diyetisyenden uzaklaş. Bilgileri güncel olan bi diyetisyen bul.
0
zimbirik
(08.10.21)
sabahın acısını öğlen mi çıkartıyorsun
günlük hareket azdır
kilo olarak değil ama vucud sağlığı olarak gelişim olmuştur dengeli besleniyorsan
0
bir soru sorcam
(08.10.21)
Ne yediğin kadar ne kadar kalori yaktığının da önemi var. Giren çıkan farkı önemli. Muhtemelen yeterince efor sarfetmiyorsun. Az yedim o zaman kilo almam gibi dümdüz bir mantık yok. Bazı insanların metabolizmaları çok az kalori tüketiyor.
0
bana kedicik derdi
(08.10.21)
ben sadece aralikli oruc ile kilo verdim ve tarti da ilk eksiyi 4. haftanin sounda 3 kilo olarak gördüm, ondan sonra biraz daha kolaylasti ama herseyim 1 beden kücüldü.sinava calisiyordum, hareketsizdim.

diyetisyene de gittim, o da kilo verdiriyor ama o diyete tahammül etmesi zor bir de kilo verdigimde incelmedim.

instagramda Rengin Börekci var, ona bir bakabilirsin.
0
Coma
(08.10.21)
(11)

sadece koşarak zayıflama / şekillenme

maryjane
yemeğime dikkat edip sadece koşarak zayıflayıp şekillenmem mümkün mü?
yemeğime dikkat edip sadece koşarak zayıflayıp şekillenmem mümkün mü?
0
maryjane
(07.10.21)
koşarak zayıflarsın ama şekillenmezsin.
koşudan sonra dürümleri gömersen zayıflama işi de olmaz.
0
seyduna6687
(07.10.21)
Şekillenmek dediğin kas yapmak işte, onun için de ağırlık çalışman lazım. Koştuğunda bi şey olmuyor koşmuş oluyorsun işte yanında da 200-300 kalori harcıyorsun.
0
Zaman Tamircisi
(07.10.21)
Koşmaktan ziyade hiit antremanı daha verimli olur ama şekillenmezsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(07.10.21)
youtube'da çok iyi ip atlama antrenmanları var, koşma yerine kardiyo olarak düzenli yapılınca kilo da verilebilir
0
freebird5406_2
(07.10.21)
Şekillenmek mümkündür.
Postür düzelir, duruşun yürüyüşün, hareketlerin güzelleşir.

Zayıflamak da mümkündür.
Kalori açığı vermene katkı sağlar.
0
Mirket
(07.10.21)
koşmak deyip geçme , koşmak aslında insan bedeni için çok sağlıklı değil.

belirli bi kilonun üzerinde koşmak kesinlikle önerilmiyor, diz problemleri falan çıkıyormuş, ayrıca koşmanın da bir tekniği varmış, o tekniği de bilmezsen yine dizlerini sakatlayabiliyormuşsun.

koşma yerine nabzını belirli bir seviyede tutmaya çalışıp ona göre yürüsen bence daha iyi.
0
killerbee
(07.10.21)
şınav, mekik, bi kaç şekil hareket de eklersen olur
0
bir soru sorcam
(07.10.21)
Yıllarca sabahları 25-40 dk arası koştum. Hafif-orta tempoda diyebiliriz. Ödem atma aşamasında faydası oluyor ama düzenli olunca bir yerden sonra bana göre kilo bile verdiriyor diyemem. Ya da sürenin uzun olması, eforun fazla olması gerekiyor. Ama şu farkediyor. Bel ağrısı tarzı durumları azaltır, dinç olmak, kafanin ayık olması, dik durma, vücudun düzgün durması gibi artıları oluyor.
0
baal
(07.10.21)
evet zayıflarsın ama büyük kas için kısa mesafe patlayıcı koşular yapacaksın.

bkz: 100 m vs maratoncu farkı

özellikle uzun süreli koşular zararlı diyenler var.
0
ya ben lan neyse
(07.10.21)
Sıkılaştıran, sarkık yerleri toparlayan aktivite kas çalışmaktır, yağ yakmak değil. O yüzden yüksek kilolar veren insanlar eğer yeterince kas çalışmazlarsa derileri falan sarkar.

eğer fazlalığın çok azsa, sarkma olmaz vs diyorsan koşabilirsin. Ama bu sadece kalori açığı sağlar. hiit antrenman düzeninde koşarsan yağ yakma işlemin hızlanır. Ama belirlediğin kiloya ulaşınca hiiti bırakman lazım çükü kalbe yararlı değil uzun vadede.

Ayrıca vücudunun kondisyonu arttıkça koşmak da sana kolay gelmeye başlayacak ve yağ yakmayacaksın. Ama kalbe faydalı.
0
zimbirik
(07.10.21)
Vücudun şeklini değiştiren şey inşa ettiğin kastır, koşarak kas inşa edebilir misin? Hayır. E ağırlık çalışacaksın işte vücudun değişsin. Vücudunda 3 kilo kas var koştun koştun diyet yaptın ne oldu? Vücudundaki 3 kilo kası çıkardın ortaya, başka bir olayın yok. O da seni hint fakiri gibi gösterecek işte. Önemli olan vücudunun şeklini değiştirecek kadar kas inşa etmek. Onun dışında koştuğun zaman 300 kalori harcayacaksın bunun üçte ikisi zaten karbonhidrat kalanı yağ, o da 2-3 gram, koşarak 2-3 yağ yakınca vücudun nasıl şekillenecek koşarak alacağın maksimum kazanç bir miktar kalori açığı işte, onu da 2 dilim ekmek yiyince geri alıyorsun. Ağırlık çalışacaksın kas inşa edeceksin yağlandıysan diyet yapacaksın bu kadar. Kas inşa etmeden diyetle ağır kardiyo ile kilo verince Elvan Abeylegesse gibi oluyorsunuz işte sonra gelip kilo verdim ama hala göbeğim duruyor diyorsunuz. Nedeni hep bu ağırlık çalışmadan yapılan diyetler hard kardiyolar vs. Tabii kardiyoyu abartınca yaşanan kas kayıplarını vs saymıyorum bile. Kardiyo yapma demiyorum sağlığın için yap yine ama aklından geçen olmasını istediğin şey için kardiyo yeterli değil.
0
Zaman Tamircisi
(08.10.21)
(5)

Ne zaman işe başlayabilirsiniz?

jjimyl
İK lar neden iş görüşmelerinde başlıktaki soruyu soruyorlar daha ilk görüşmede? Zaten aşağı yukarı belli değil mi önceki çalıştığım şirketteki ihbar sürem. Asıl ne gibi bir cevap duymak istiyorlar bu soru karşısında ?
İK lar neden iş görüşmelerinde başlıktaki soruyu soruyorlar daha ilk görüşmede? Zaten aşağı yukarı belli değil mi önceki çalıştığım şirketteki ihbar sürem. Asıl ne gibi bir cevap duymak istiyorlar bu soru karşısında ?
0
jjimyl
(07.10.21)
Bazen bazı pozisyonların dolması için deadline olur, o tarihte veya öncesinde başlayamayanları sürece dahil edip vakit kaybetmek istemezler.

Herkes her zaman ihbar süresinin hepsini çalışmıyor. 6 hafta ihbarın vardır ama 2 hafta çalışıp çıkmana izin verir bazı şirketler. Bunu bilemez, bunu yapmak ister misin onu da bilemez.

Bazı durumlarda sırf çalışan daha erken işe başlasın diye ihbarını doldurtmayıp çıkacak tazminatı karşıladığımız oluyor. Bunu yapmaya gerek duyacaksam önceden bütçe onayını almam lazım, ne kadar erken bilirsem o kadar iyi.
0
Bruce
(07.10.21)
en erken ne zaman başlayabileceğini öğrenmek
0
bir soru sorcam
(07.10.21)
belki hemen çıkamazsın diye soruyorlardır. konuştunuz ettiniz e hadi jimy seni işe aldık dediklerinde üç hafta içinde mi çıkacaksın yoksa sen aslında yılbaşı olarak mı düşünmüştün nereden bilsinler.
0
bohr atom modeli
(07.10.21)
bazen @bruce'un dediği gibi deadline oluyor. bazı şirket hiç ihbar kullandırmaz bazısı kullandırır... bazen ihbar bitti eski şirketten ayrıldın ama 2 hafta kafa izni yapmak isteyebilirsin. pek çok ihtimal var.
0
canercuxy
(07.10.21)
İhbar sürenden izin süresini düşebilirsiniz, birikmiş iznin varsa hiç ihbarın bile olmayabilir bunu bilemez karşıdaki İK. Kendi tarafları ve departmanın planlamasını doğru düzgün yapmak için soruyorlar.
0
lutfen onume park etmeyiniz
(07.10.21)
(5)

Şaça başa sürülen şeyler.

beraesad
Gerçekten saçınıza iyi geldiğini düşündüğünüz herhangi bir kozmetik ürünü var mı ? Dalin bile sağlıksız geliyor.
Gerçekten saçınıza iyi geldiğini düşündüğünüz herhangi bir kozmetik ürünü var mı ? Dalin bile sağlıksız geliyor.
0
beraesad
(06.10.21)
aveda nutriplenish şampuan + aynı seri saç kremi

bi de haftada 2-3 gün banyodan sonra nemli saça bu www.trendyol.com

ama bi marka keşfettim, sabunları o kadar iyi ki, olivos diye bir marka. bana çok doğal geldi. onu da deneyeceğim.

fermente mutfağım markası ilgimi çekiyor bu aralar, şampuanını deneyeceğim onun da. tabi bu aşırı doğal bir ürün sanırım alışması için zaman vermek gerek gibi.
0
tiredpanda
(06.10.21)
yok bulamadim. bulsam birakmayacagim.
0
the end of time
(06.10.21)
jardin naturel'in katı şampuanını öneririm. içeriği, etkisi ve bıraktığı temizlik hissi iyi bence. saçlarım yıpranmış ve boyalı olmasına rağmen sonuçtan çok memnunum. sadece yıkarken biraz sertleşmiş hissettiriyor ama kurutunca gayet güzel oluyor. katı saç kremi de çıkarmış ama artık fiyatlar beni biraz aştığı için deneyemedim. o da güzeldir eminim.
0
freja
(07.10.21)
moremo'ya it gibi para verip saç yağı aldım. İlk kez sürdüm, pamuklar gibi oldu çalı saçım.
0
whoosie
(07.10.21)
Biolage Repair Inside şampuan yetiyor
0
bir soru sorcam
(07.10.21)
(7)

mailde ozur dilerim anlaminda ifade

ala09
ne kullanilir? hatanin tekrarlanmayacaginin temini
ne kullanilir? hatanin tekrarlanmayacaginin temini
0
ala09
(06.10.21)
"bu bir istisna" ?
0
etna
(06.10.21)
Mailde özür dilenmez. Bu hata konusunda gösterdikleri sabır için teşekkür edilir.
0
zimbirik
(06.10.21)
dikkatimden kaçmış, çok üzgünüm. mümkünse telafi etmek isterim. bundan sonra aynı hatanın tekrarlamaması için mutlaka çok dikkat edeceğimden emin olabilirsiniz.
0
evde liyakat kalmamis
(06.10.21)
resmi bir mailse ve üstüne atıyorsan:
yaşanan sorundan ötürü üzgün olduğumu belirtir, tekrar yaşanmaması için gerekli dikkatin sağlanacağını bilginize sunarım.
0
Bruce
(06.10.21)
Kime ve aradaki samimiyete göre değişir ama şöyle bir kalıp uygundur.


Merhaba sayın ilgili;

Sizi X olayından dolayı duyduğum derin üzüntüden dolayı rahatsız ediyorum. Bundan sonra benzeri bir hatanın gerçekleşmeyeceği konusunda sizi temin ediyor ve hatamın bağışlanacağını umuyorum.

Sevgiler,
Ala09.
0
Amaranta ursula
(06.10.21)
"Mailde özür dilenmez."
telefon ya da yüz yüze daha anlamlı

hata telafi edilmişse maile yansıtmak daha iyi
0
bir soru sorcam
(06.10.21)
derin uzuntum yok arkadaslar gecenin ikisinde is yaparken yaptigim hatadan oturu. ozur dilemedim zaten ama bir daha tekrarlanmayacak vs @bruce gibi yazdim

cok tesekkurler cevaplar icin *-*
0
🌸ala09
(06.10.21)
(5)

İlk evlilik yıldönümünde ne yapılır ne olur yardım

ayağiniza gelen overlokçu
Merhaba duyurucular.ilk evlilik yıldönümü için bayan kişisine ne hediye alınır ve uygun fiyatlı mümkünse avrupa yakasında boğaz manzaralı alkolsüz bir mekan önerisi olan var mıdır.? Neler yapılır bu bu yıldönümü gününde ?.İlk olduğu için biraz acemiyim
Merhaba duyurucular.

ilk evlilik yıldönümü için bayan kişisine ne hediye alınır ve uygun fiyatlı mümkünse avrupa yakasında boğaz manzaralı alkolsüz bir mekan önerisi olan var mıdır.? Neler yapılır bu bu yıldönümü gününde ?.İlk olduğu için biraz acemiyim
0
ayağiniza gelen overlokçu
(06.10.21)
eşinizin neler sevdiğine, yaşına ve nasıl biri olduğuna göre değişir bu sorunun cevabı. biraz bilgi verirseniz önerilerde bulunabilirim.
0
chillbabe
(06.10.21)
hatırası olan mekana gitmek daha iyi
0
bir soru sorcam
(06.10.21)
@chillbabe romantizmden hoşlanır..Çiçekleri sever.Pahalı olmayan hediyeleri sever...İnstagramda böyle kutu içinde açıldıkça açılan resimli şeyleri seve.Doğayı sever..Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler..
0
🌸ayağiniza gelen overlokçu
(06.10.21)
ben 5taş, svarovski kolye, küpe, rayban gözlük, dyson airwrap gibi şeyler aldım.
0
xrated
(06.10.21)
Bence kutulu çiçekler çok güzel hatta ayarlayabilirseniz önden bırakıp eliniz boş gitmeniz ve yemekte vermeniz diğer herşeyi de kendi de alabilir sizde alabilirsiniz her zaman ama çiçek daha özel bence özel bişey hazırlamak isterseniz de çok hoş olur basit bi mektup bile olabilir herhangi bi anınızı dıygularınızı anlatan albüm yapabilirsiniz artık eskilerde kaldı ama çokda güzel bence
0
Brc
(08.10.21)
(4)

Yüksek lisans ve iş hayatı

dissendium
Yüksek lisans yapmış olanlara birkaç sorum var. Yüksek lisans iş hayatınıza nasıl bir katkı sağladı? Mühendislik Yönetimi programında yüksek lisans yapmayı araştırıyorum. Bir de MBA var tabii ki. MBA yapıp gerçekten yöneticiliğe geçiş yapan var mı? Bunların para tuzağı olması mümkün mü? İş nedeniyle
Yüksek lisans yapmış olanlara birkaç sorum var. Yüksek lisans iş hayatınıza nasıl bir katkı sağladı? Mühendislik Yönetimi programında yüksek lisans yapmayı araştırıyorum. Bir de MBA var tabii ki. MBA yapıp gerçekten yöneticiliğe geçiş yapan var mı? Bunların para tuzağı olması mümkün mü? İş nedeniyle sadece ikinci öğretim olanları dikkate alıyorum. Normalde isteğim kendi alanımda yüksek lisans yapmak. Bu durumda Mühendislik Yönetimi mantıklı olur mu?
0
dissendium
(05.10.21)
Bunların para tuzağı olması mümkün mü?

-mümkün. yani bir konumda değilsen ve buna bağlı bir şeyler bekliyorsan muhtemelen böyle sonuçlanacak. MBA dışında satabileceğin bir okul değilse yine aynı etkiyi yapacaktır. Mesela bas parayı Boğaziçi'nde tezsiz yl yap bunu satarsın.
0
roe
(05.10.21)
benim çok vaktim olduğu için beyni çalıştırsın farklı şeyler öğreneyim ve maaşa etkisin diye yapıyorum
yoksa vaktimi buna gömmezdim

mühendislik, ürün geliştirme, teknoloji vs. alanlarında mümkünse çalışılan yerin iş alanında araştırma yapmak ve buna uygun üniversite seçersen gerçekten insanlığa katkısı olur

ya da iş değiştirmek için yeni bir sektör için altyapı oluşturmak
sanayiden üniversiteye geçmek

yöneticilik, ekonomi konularında gelişmek için eğitim programları var
y.lisans adı altında etiket ve derli toplu programa sahip olmak

bence bunlar mantıklı
gerisi heves
0
bir soru sorcam
(05.10.21)
Yonetici olmak icin MBA (veya muhendislik yonetimi vs tarzi onun cakmasi bir sey) okumaya gerek yok, onu oturtalim oncelikle. Muhemdislik, mimarlik, hemsirelik, vetereinerlik falan yapabilmek icin okulunu okumus olmak gerekir ama yoneticilik boyle regule edilen bir sey degil. Bir kurumda insan iliskileri iyi olan, stratejik dusunen, genel olarak hirsli insanlar yoneticilige yukselir. Gerisi yok.

MBA'in vaadettigi: gel sana iki sene genel isletme dersleri vereyim, sunum yapmayi ogreteyim. Bu sure icinde sinif arkadaslarinla network yap, birbirinizden bir seyler ogrenin, farkli sektorlerden arkadaslariniz olsun ve bunlari taniyin, vs vs. Bunun ne kadar katki saglayacagi senin mevcut sartlarina ve cevrene, son olarak da okudugun okula kalmis. Ama sonuc olarak kimse sirf MBA yapmis diye bir muhendisi Is bankasinda mudur olarak ise almaz. Oyle otomatik bir gecis yok yani.

Para tuzagi degil tabii ki ama mantikli degerlendirmek lazim.
0
hot potato
(05.10.21)
Etkisini olcmek zor, genellikle yuksek lisans mezunusun diye bir ise kabul veya terfi almiyorsun. Aldigin egitim sahaya yansirsa bu dediklerim oluyor. Istisna olarak isletme mezunu adam it'de calismak istiyordur gider o aladan yuksek yapar o farkli bir konu. Mba, muhendislik yonetimi falan bence bence meslekte ilerleyip yoneticilige yaklastigin yillarda degerlendirilmesi gereken konular.
0
pofudukayi
(06.10.21)
(3)

yemek parası için iş yerine dava açmak

bir soru sorcam
evden çalışırken öğlen yemeği ücreti karşılanmadı4-5 bin'lik bir tutara denk geliyor (1 sene civarı)+1 maaşa yakın destek ödemesi yaptılar (normalde tanımlı değil) +evden çalışırken çok rahattık.dilekçeyle talepte bulundum, cevaplanmadı-maddi kazanımlar, enflasyonları yenmedi-şirkete dava açarak ter
evden çalışırken öğlen yemeği ücreti karşılanmadı
4-5 bin'lik bir tutara denk geliyor (1 sene civarı)

+1 maaşa yakın destek ödemesi yaptılar (normalde tanımlı değil)
+evden çalışırken çok rahattık

.dilekçeyle talepte bulundum, cevaplanmadı

-maddi kazanımlar, enflasyonları yenmedi
-şirkete dava açarak ters düşmek pek problem değil
-rahat bir iş

----
bu durumda mahkemeye gidilmeli mi, iş yerinin gösterdiği kolaylıklar vicdan yapılarak işin peşi bırakılmalı mı
0
bir soru sorcam
(05.10.21)
iş yerinin bağlı bulunduğu sgk ya git alacağın kalemleri sırala dava açmadan olabildiğince hallederler. muhtemelen 4 ay içinde ödeme alırsın
0
babafingo
(05.10.21)
oglen yemegi ucreti sozlesmenizde var mi ?
0
sweetoffice
(05.10.21)
evet, iş yerinde yemek verilir, yemek verilmeyen şubelerde ücreti ödenir şeklinde
0
🌸bir soru sorcam
(05.10.21)
(10)

Eskiden ev yapmak neden çok ucuzdu, şimdi neden çok pahalı?

avatar is back
Babam öğretmen olduktan sonra 2 sene pra biriktirmiş sonra ev yapmaya başlamış. 2-3 sene de borçları ödemiş. 2 katlı bahçeli 110’ar m2’li ev hala duruyor 25 yaşında (küçük bir şehirde merkezi olmayan yerde) Şu an da bırak 2 katlı evi, kredisine bile giremez maaşlı biri. Neden o kadar kolaydı? İşçili
Babam öğretmen olduktan sonra 2 sene pra biriktirmiş sonra ev yapmaya başlamış. 2-3 sene de borçları ödemiş. 2 katlı bahçeli 110’ar m2’li ev hala duruyor 25 yaşında (küçük bir şehirde merkezi olmayan yerde)

Şu an da bırak 2 katlı evi, kredisine bile giremez maaşlı biri. Neden o kadar kolaydı? İşçilik vs bi yere kadar tamam. Yapı kalitesi, demir vs oranı kaynaklı mı
0
avatar is back
(28.09.21)
Arsa fiyatları da etkili. Türkiye'de şehirler yeni yeni oluşuyor. 100 yıl önceki Paris bugünkü Paris'e benziyordur ama 100 yıl önceki İstanbul, Ankara şimdiki İstanbul, Ankara değil. Türkiye'de arsa yola yakınsa, yanında alışveriş merkezi, bırak alışveriş merkezini sağlık ocağı, eczane, market, okul varsa fiyatı hemen artıyor.
0
dissendium
(28.09.21)
sizin sorunuzu ben arsa fiyatından bağımsız olarak anladım dissendiumun aksine.

dolar, çelik fiyatı, beton fiyatı, işçilik, malzeme bunların hepsi arttı. o yüzden.

bi de eskiden deprem meprem hak getire idi. dört kolon arası tuğla diz geç. artık öyle değil
0
oekuklu
(28.09.21)
Çünkü ekonomi bok gibi.

2010ların başında atanan bir öğretmen bile rahat bir şekilde 0 araç alabiliyordu ülkede(Dacia logan, Sandero, Renault Symbol 18-22k arası fiyatları vardı) şu an bu araçlar 180 bin lira bandında. Yeni başlayan öğretmenin maaşı 5.200 lira.

Oradan hesap edin :)
0
westblack
(28.09.21)
Hammadde pahalandi cok dogal olarak. Cunku hammaddeye olan talep artti, arz ise talebe gore daha az artti. Iscilikten de ote durum bu. Ayrica modern evler ile gecmisteki mustakil afedersiniz ama rezalet kalitedeki evleri kiyaslamamak gerek. Gunumuzde evet cok kotu iscilik ve evler var ama her halukarda daha iyi oldugu muhakkak.
0
bana kedicik derdi
(28.09.21)
Bu tüm dünyada böyle bu arada. Küresel bir enflasyon var. Babam yevmiye ile çalışarak 4 çocuk okuttu ve ev yaptırdı. Şimdi anca mutfak masrafına yeter o para
0
olaylar olaylar
(28.09.21)
butun dunyada boyle +1

toprak vs. hep sınırlı bir kere.

ve inanmasi guc ama cok degil, 1970 senesinde dunyanin nufusu 3.6 milyarcikti. su anda 7.8 milyar. 1970'e gore 2 kattan fazla insan yasiyor!

dunyada bu sure zarfinda cok zenginler cok daha zenginlesti (gelir dagilim adaleti daha cok bozuldu), zengin olmayanin gelirleri ise cok az artti. o yuzden arsa fiyatlari uctu. cunku ev yapmaya deger arsalari zenginler aldi / satti, kendi varlik seviyelerine gore. az gelirlinin yetistiremeyecegi fiyatlara yukseldi.

bir de eskiden... kazmayi kuregi cakip ev yapiyordun arsana, kimse de "hayirdir birader napiyorsun" demiyordu. dedem istanbulda bir yere yapmis mesela 4 katli bina. cogunu da kendi elleriyle yapmis ha! hala da duruyor ama gorsen icine girmeye korkarsin deprem olursa diye. imar affiyla falan gecti hepsi. simdi kafana gore yapamiyorsun projesi izni harci haraci rusveti b*ku pusuru de baya masraf. ve kendi kafana gore yapsan asla hesaba katmayacagin seyleri guvenlik vs. sebeplerle yapmak zorundasin.

bir cok seyin hammadesi ve islenisinde su anki kadar disa bagimli degildik saniyorum, iyi bildigim bir konu degil ama onun da etkisi var sanirim.
0
robokot
(28.09.21)
Alım gücü büyük etken ama son 2-3 senede bu kadar enflasyon arttı ve alım gücü bu kadar azaldı. Eskiden bu kadar özenli ve sağlam evler yapmıyorduk, asıl en büyük etken bu.

Mesela 25 sene önce ısı yalıtımı yoktu, yapı denetim masrafı yoktu, harçlar bu kadar yüksek değildi (zaten çoğu ev de kaçak yapılırdı)

Temelde kullanılan demir ve beton şimdikinin üç ya da dörtte biri kadardı.

Arsa değerini ve bürokratik harcamaları katmadan, 25 yıl önce babanızın mal ettiği parayı altına çevirip bugünkü değerine denk gelen paraya. Babanızın yaptığı evin aynı kalitesinde evi tekrar yapabileceğime inanıyorum bir inşaatçı olarak.
0
John Bloor
(29.09.21)
kar marjları da çok yüksek
0
bir soru sorcam
(29.09.21)
john +1
alim gucu cok dustu. eskiden bir usta yevmiyesi ile buyuk un. buyuk tup. 2 paket tekel 200 bir de trabzondan rizeye gidecek kadar yol parasi tam oluyormus. simdi o kadar degil.
ek olarak insaat kalitesi eskiden cok tiriviri. 4 tane findik dali gibi demir koy kolon yap. kolonlar zate 25 cm kalinliginda. temel memel zaten uyduruk gayrik.
e arsaniz da sizindir buyuk ihtimal.
0
turbo sadık
(29.09.21)
depremden önce ev yapmanın doğru düzgün standartdı yoktu, en ucuz malzeme ile kafanıza göre yapabiliyorsunuz, şimdi kullanılacak betonundan demirine kadar her şeye karışılıyor.

ayrıca eski evlerde öyle mutfak dolabi, asansör, otopark, merkezı ısıtma, parke v.s. maliyet artırıcı unsurlar da yoktu.
0
nuisance
(29.09.21)
(11)

Hükümet değiştiğinde istediğiniz ilk yenilik nedir?

Unde bach canim
2023 seçimlerinde hükümet değiştiğinde yapmasını isteğiniz veya aciliyet kesbettiğini düşündüğünüz ilk değişiklik/yenilik ne olmalı?Mesela;-ötv nin kaldırılması-parlementer sisteme geri dönülmesi-khk kararlarının iptali-bürokratların görevinden alınması vs.
2023 seçimlerinde hükümet değiştiğinde yapmasını isteğiniz veya aciliyet kesbettiğini düşündüğünüz ilk değişiklik/yenilik ne olmalı?

Mesela;
-ötv nin kaldırılması
-parlementer sisteme geri dönülmesi
-khk kararlarının iptali
-bürokratların görevinden alınması vs.
0
Unde bach canim
(28.09.21)
Özgürlüklerin arttırılması.
0
bartholomew87
(28.09.21)
Kılıçdar sen misin?

- Gerçek anlamda demokratikleşme
- ÖTV düzenlemesi ama kaldırılmaması. Geçende biri "BMW bilmem ne için şu kadar vergi" diye başlık açmıştı. Afedersin ama 150bin dolarlık arabaya binecek olan da versin vergisini de kamu hizmetinde kullanalım. 10bin dolarlık arabayla 100bin dolarlık arabaya binen aynı oranda vergi vermemeli.
0
prole
(28.09.21)
ötv'nin kaldırılması : kısa vadede mümkün değil. devletin önemli bir gelir kalemi. devletin farklı kurumlarının bütçeleri var. ötv'yi kaldırdığınızda bu bütçelerin bazılarını devletin karşılaması mümkün olmayabilir. 2-3 sene içerisinde gelirler ve giderler dengesi gözetilerek, kaldırılması ya da hafifletilmesi mümkün olabilir.

parlamenter sisteme geri dönülmesi : yapılacak ilk şey bu mu olmalıdır? yoksa mevcut sistemde hızlıca bazı değişiklikler yapılarak, sonrasında mı sistem değiştirilmesi gerekir?

khk kararlarının iptali : tüm khk kararlarının yanlış olduğu kabulüyle böyle bir işe kalkışmak yanlış olur. kaldı ki devlette devamlılık esastır, hadi herşeyi değiştirelim demek de zor. kararların doğru ya da yanlış olup olmadıklarını yavaş yavaş gözetmek, anlamak lazım.

bürokratların görevinden alınması : akp döneminde bile bürokratlar o kadar sık değişiyor ki, kimse görevinde iş yapacak kadar uzun kalmıyor. benim görüşüm, işini yapan kalır, yapmayan gider.
0
co2s2
(28.09.21)
Aciliyet sırasına göre değil de aklıma geldiği kadarıyla

En önemlisi sağlam bir ekonomi yönetimi kadrosunun oluşturulması.

Üniversiteli enflasyonunun sonlandırılıp acilen üniversiteli sayısının azaltılması. İnsanların meslek eğitimine yönlendirilmesi.

Referansla, dini grupların tensibiyle; hakim,asker gibi kritik görevlere gelen kişilerle ilgili ayrıntılı bir operasyona gidilmesi.
0
biravekahve
(28.09.21)
yolsuzluk mahkemeleri kurulması

-kazanılmış haklar elden alınamaz kanununun devre dışı bırakılarak
son 20 senedeki her şerefsizliğin hesabının her sorumludan maddi olarak söke söke alınması
0
bir soru sorcam
(28.09.21)
Seçim Barajı arttırılmalı. Milletvekili sayısı azaltılmalı Yüzde 0.0005lik oy alma adına bu kadar parti olmamalı. Türkiye'ye parti değil istikrar lazım.

Cezalar caydırıcı değil , kanuni düzenlemeler yapılmalı. Bu da hapishanelerin dolmasına ve başka hapishanelerin yapılmasına engel olur. Büyük bir yük kalkar.
Yolsuzluklarla ilgili olarak cezalar hızlı olmalı kişinin haksız olarak elde ettiği mal varlığı hazineye devredilmeli. Tuhaf olan ülkemizde delilli kanıtlı olsa da haksız ya da suçlu olanın bile bir savunması ,gerekçesi olabiliyor işlediği suç için. Haksızım diyen yok gibi.

Ekonomide dalgalanmalara, fiyatların aşırı yükselmesine , dışarıya para gitmesine kaçırılmasına sebep olanlar da göz ardı edilmemeli.
0
Erva
(28.09.21)
Yolsuzlukların peşine düşülmesi, haksız kazanılan her kuruşa el konulması.
0
marla is in my head
(28.09.21)
ötv'nin kaldırılması. devletin ihtiyacı varmış da bilmem ne.. sen devlet misin kardeşim? sen vatandaşsın ve vatandaş gibi düşüneceksin. devlet gibi düşünüp "ayh devletimin buna ihtiyacı var" dersen devlet de seni yolmaya devam eder. ötv ile yaşamaya alışamayız ve yeni hükümet geldiğinde de kesin kriterim bu olacak. bir iyileştirme göremezsem de babam olsa oy vermem bir dahaki seçimlerde, 5 yıllık bir dönemden bahsediyoruz nihayetinde. ötv konusun refahımızla doğrudan alakalı bir mesele.

ardından seçim barajının düşürülmesi gelir. mecliste temsiliyeti maksimuma çıkarmalıyız. hiçbir partiyi bu konuda ittifakların insafına bırakamayız. %9.99 alan bir seçmen iradesinin yok sayılması gibi bir aptallık olamaz. kaldı ki, akp'nin %35 oy ile %65'lik temsiliyet oranı yakaladığı 2002 seçimlerini kimse unutmasın rica ediyorum bu saçma %10 barajı yüzünden.
0
asırlardır yandaş bir süredir çağdaş
(28.09.21)
ötv ile ilgili bir ekleme yapmak isterim.

son rakamları hatırlamıyorum ama örneğin 100bin liraya kadar olan araçlardan %25, 100bin lira ile 200bin lira arasındaki araçlardan %45 ötv alınıyor olsun. şöyle bir saçmalık oluyor. aracın vergi öncesi fiyatı 100bin lira ise , satışı 125bin oluyor, 101bin lira ise satış fiyatı 146bin lira oluyor. bin liralık bir fark, 21bin liralık bir fark yaratıyor.

halbuki gelir vergisinde olduğu gibi, 100bin liraya kadar olan kısımdan %25, 100bin ile 200bin lira arasında olan kısımdan %45 alınmalı.


tabii en doğrusu, bu uygulamanın 2-3 sene içinde yavaş yavaş sonlandırılması.
0
co2s2
(28.09.21)
hukukun üstünlüğü sağlansın. gerisi gelir zaten.
0
bohr atom modeli
(28.09.21)
hukukun üstünlüğü
İstanbul sözleşmesi
tüm devlet kurumlarında haksız yere başa geçen insanların tekrar sınava falan sokulmasını isterim.
Eğitimden dinsel öğelerin çıkartılması.
0
zimbirik
(28.09.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.